Belçika’da düğün konvoyu yapan Türklere 2000€ ceza, 5 yıl trafikten men cezası verildi. Cezayı veren yargıç gerekçe olarak insanları sinirlendirip ırkçılığı artırıyorsunuz dedi..
Hürriyet’in haberine göre; “18 Türk davalının beş yıl boyunca trafikten men edilmesini, trafiği kapatan altı araca el konulmasını ve 2 bin Euro ceza verilmesini istedi.Savcılık davalıların araçlarını, konvoyun yapıldığı E17 otobanında çok yavaş sürerek trafiği sıkıştırdıklarını, emniyet şeridini kapattıklarını, yolda durarak dans ettiklerini, araçların camlarından dışarı sarktıklarını ve araçlarıyla yolda daireler çizdikleri iddia etti.
Suçlamaları dinleyen yargıç Peter D’Hondt, şu ifadeleri kullandı: “Sadece trafik sıkışıklığına neden olmakla kalmıyorsunuz. Aynı zamanda, diğer sürücülerin sinirlenmesine yol açıyorsunuz ve davranışınız agresifliğe ve sonucunda ırkçılığın artmasına neden oluyor. Zaten yeterince ırkçı var, buna karşı durmanız gerekiyor… Eğer bir parti yapmak istiyorsanız kafanıza kova bile geçirebilirsiniz ancak yolları, amaçları için kullanılmaya bırakacaksınız.
Yaptığınızın diktatöryel bir tarafı var. Yollar hepimize ait ve kimse kendi malı gibi kullanamaz. Yolu tıkarken o esnada hastaneye yetişmeye çalışan birinin vaktini çalmış olabileceğinizi düşündünüz mü? E17 Avrupa’daki en kalabalık otobanlardan biri. Sizin dans edebileceğiniz bir yer değil.”
Gördüğünüz üzere yaşanan hadise bu.
Yargıç ise mahkemesine konu olan bu davada cezaları belirledikten sonra ders niteliğinde bir gerekçe sundu..
Demek ki neymiş; dünyanın neresinde ikamet ederseniz ediniz, bulunduğunuz ülkenin yasa ve kurallarına evrensel değer katan kaidelerine uyma zorunluluğunuz vardır.
Tabi bu durum bizim Kıbrıs’ta çok sık rastladığımız ve yadırgamadığımız bir durum.Hatta olağanlaştırdığımız bir durum!
Düğün konvoyu, sünnet konvoyu, parti konvoyu, taraftar konvoyu ve gider..
Çalınan kornalar, otomobil camlarından sarkan insanlar, trafikte yaratılan kaos, gürültü ve bütün bunlara göz yumarak, hatta onlara yol açarak yardım eden bir de kolluk kuvvetimiz var bizim..
Fakat biz biziz nihayetinde..
Avrupalı ise Avrupalıdır..
Gidip oralarda insanların hayatını olumsuz etkileyemezsiniz..
Düğününüz var diye Avrupa’nın en işlek otobanını tıkayamazsınız..
Yollar da sokaklar da otomobillerden belinize kadar sarkarak abuk subuk bir sevinç gösterisi yapamazsınız, veyahut o yolun ortasına park edip göbek atamazsınız..
Ha atarsınız, cezasını da çekersiniz..
Niye?
Çünkü orada hukuk vardır..
Evrensel değerler vardır.
Her bir bireyin hakkını koruyan yasalar vardır.
İnsan odaklı bir demokratik anlayış ve yönetim vardır..
Örf ve adetleriniz ya da gelenek ve görenekleriniz,veyahut da toplumsal alışkanlıklarınızı eğer diğer insanları taciz edecek şekilde yaşamaya çalışırsanız işte böyle yasalar karşınıza çıkar ve size dur der..
Belçika’da yaşananlar tam da buna iyi bir örnektir..