Güven ve istikrar

Kahve acısı,ortası,şekerlisi ile tiryakilerin vazgeçilmez içeceğidir.

Kahve acısı,ortası,şekerlisi ile tiryakilerin vazgeçilmez içeceğidir. Sabah kahvesini içmeden işe başlamayanları biliyoruz. Kahvenin de bir geçmişi vardır ve efsanesine göre kahve ağacını keşfeden keçiler olduğu söylenmektedir. Keçi çobanları sürülerinin bu ağacın meyvelerini yedikten sonra daha canlı olduklarını görenlerdir ve bunda bir hikmet var deyip ayni meyveden kendileri de tatmışlar ve daha aktif hale geldiklerini gördükleri için dervişleri Şazili'ye bu keşiflerini bildirmişlerdir. Kahve siparişi önümüze gelmeye geciktimi sanki Yemen'den gelecek derler doğrudur kahve ağacının meyvelerinden sulu içecek haline dönüşmesi ilk kez Yemen'de oduğundandır. Durup dururken kahve deyip geçmemek gerekir eski yıllarda sizlerinde hatırlayacağı gittiğiniz kahvehaneler vardır mutlaka. Köyde kaldığımız gecelerin sabahında biz çocuklar bile babamızla kahveye gidenlerdik. Yenağra köyünde Kahveci Cahit Dayı günlük gazeteleri masa üzerine koyar gelen giden okur hatta en hararetli memleket meseleleri kahvede münazara edilirdi, Kemal Yücel beyler, Reşat beyler, Turgut Yenağralı, Kaptan amcam babam Hüseyin Özdemir ve daha nice önemli isimler kahvenin müdavimleri idi. Daha sonra Lefkoşa'da Kardeş Ocağı yine en üst derecedeki memleket meselelerinin konuşulduğu mekandı. Türkiye'de Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Milli Kıraathane açacağız ,iziz ikram yapacağız okuma evleri olacak dedi çeşitli şekillerde bu vaadi , eleştirilmeye başlandı. Halbuki Türkiye gibi büyük bir nüfusa sahip ülkede insanların dinlenebileceği,gazetelerini okuyabileceği nostaljik eski kültürü hatırlatan mekanların olmasından doğal ne olabilir. Sırf adı Kıraathane diye bu girişime karşı çıkmak niye? Anlamadan araştırmadan eleştirmek en kolayı ama eski yıllara dönülüp bakıldığında ,insan şimdilerde neden olmasın diyebiliyor. Gazetelerde çıkan haberlerde Kıraathane açılımı yapılıyor ve 'bir zamanlar kültür camiasının kalbi kıraathaneler’de atıyordu; tütün kokulu mekânlarda ‘kahvehane muhabbeti’ değil, derin meseleler münazara ediliyor, yeni dünyalar kuruluyordu. Birçok romana mevzu olan o kıraathanelerden biri de Marmara’ydı... 50’lerin sonunda popüler olup, 26 yıllık canlı bir devir geçiren Marmara Kıraathanesi, o yıllarda milliyetçi - muhafazakâr kesimin sığınaklarından biri oldu. Sezai Karakoç da gelirdi kıraathaneye, Necip Fazıl da... 've devam ediyor haber, ilk kahvehane 1554’te İstanbul’daki Tahtakale’de kuruldu. “kahvehaneler”, modernleşip “kıraathaneye” dönüştüler. Kıraathanelere daha ziyade tahsilli kimseler gidip, dergi gazete okuyabildi.' Şimdilerde seçim kürsüsünden Türkiye'de dile getirildi diye konunun iyi tarafına da bakmak gerekir. Mesela Lefkoşa'da Kızılbaş kahvehanesi bir zamanlar görev yerine giderken önünden geçtiğim oldukça kalabalığı olan bir kahvehaneydi. Peki şimdi siyasi parti liderlerinin bu tür mekanlara sahip çıkması, bütçeye koydurdurdukları 500 bin TL örtülü ödeneklerinden 'günlük gazeteleri' bu gibi yerlerde oturanlar için koydursalar, orda geçim derdi ile oturup günlük iş arayan kişilere sıcak bir çay ikramı yaptırsalar fenamı olur? Hayal! işte ama insana bu gibi yerlerde ne kadar çok insanın vakit geçirdiği gerçeğini değiştirmiyor üstelik hatırlatıyor. KKTC yerel seçimlerde siyasi partilerin reklam düzenlemeleri belli ki şirketlere yaptırılıyor . Türkiye'de anket şirketleri dahil miting meydanlarındaki düzenleme reklamcıların uhdesinde, giyim kuşam, hepsi profesyonel denetim altında, halkı selamlama dahi kiminle olacağı kontrol altında, mitingleri televizyondan izlerken bir parti başkanına kolundaki ince altın bilezik veren yaşlı kadın emeklilik ikramiyesi ile aldım diyor ve seçim harcaması için harçlığından 50 TL veren çocuk, halk arasında fizik formülleri pankartı taşıyan reklamın cilvesi ve okuyan adaylar.Göze çarpan birkaç tesbit ve hakikaten yapmacık gelen senaryolar. İnandırıcı olmaktan uzak. Fakat yapılıyor. Sonuçta siyasetin gereği deyip kabulleniyoruz. Hep ayni konuların tekrarını dinliyoruz. Bu günkü duamız Türkiye'nin geleceğinde güven ve istikrarın galip gelmesidir.

Bu haber 2044 defa okunmuştur

:

:

:

: