Siyasi sorun insanlık ayıbına dönüşmemeliydi!

Adanın kuzey yarısını yok sayalım.. Burada yaşayan bizler hiç yaşamamış olalım.. Nesef dahi almayalım. Ha var, ha yok hükmünde kalalım..

Adanın kuzey yarısını yok sayalım..
Burada yaşayan bizler hiç yaşamamış olalım..
Nesef dahi almayalım.
Ha var, ha yok hükmünde kalalım..
Olduğumuz yerde sayalım..
Bir adım öteye gitmeyelim..
Bu mümkün mü?
Elbette değil..
Doğaya aykırı.
Hayat süregelen bir olgu..
İnsanoğlu nefes alıp verdiği sürece de yerinde durmuyor ve durmayacak..
İşte tam da bu nedenledir ki, hiç bir şeyi bıraktığınız yerde bulamazsınız..
Dolayısıyla Kıbrıs’ın Güney’i Kuzey’i hiç fark etmez adanın bütününü sarmalayan bir yaşam var..
Din, dil, ırk, millet bu yaşamın enstrümanı değil.
Tarihi boyunca farklı medeniyetlere kucak açmış bir coğrafyadır Kıbrıs..
Ve evet Kıbrıs’ta yarım asırdır devam eden bir siyasi sorun vardır.
Ve evet bu sorun Kıbrıs’ı ortadan bölmüştür.
Ve evet bu sorun Kıbrıs’ta yaşayan halkların birbirlerine karşı olan önyargılarını beslemiştir.
Ve evet bugün bu bölünmüşlüğü kalıcı hale getirmeye çalışanların olduğu da bilinen bir gerçektir..
Ve evet Kıbrıs sorunu öyle veyahut böyle bir çözüme ulaşmadığı sürece de adanın en büyük sorunu olarak durmaya devam edecek karşımızda.
Fakat her şeye rağmen ne adanın güneyinde, ne de kuzeyinde hayat durmayacak.
O halde adada yaşayan halklar olarak ortak değerler üzerinden ortak paydalar belirleyip, yaşamın her alanına karşılıklı saygıyı yerleştirmeliyiz..
Kıbrıs Cumhuriyeti uluslararası tanınmışlığı olan bir statüye sahip..
Bunu zaten hepimiz biliyoruz.
Lakin bu Kıbrıs Cumhuriyeti altında yürütülen siyaset içinde adanın kuzey yarısında yaşayan insanların yaşam hakkını elinden alma imtiyazını kimseye vermez..
Fakat maalesef ısrarla bu yapılmaya çalışıyor Kıbrıs’ın güney yarısında..
Kuzey’de gerçekleşen ve uluslararası nitelik taşıyan her ne olursa olsun adanın güney kısmında güdülen siyasetin bir parçası olarak bunu bertaraf etme çabaları karşımıza çıkıyor her seferinde..
İşte buna en son örnek.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay bakın buna nasıl bir tepki koyuyor.
Ne diyor Sayın Özersay TAK’a yaptığı açıklamada,
Kıbrıs Türkü’ne hayatı zorlaştırma ve uluslararası toplumun parçası olmasını engelleme refleksinin, Kıbrıs Rum devletinin genlerine işlediğini söylüyor.
Başka ne diyor; bugün gelinen durumun , uluslararası toplumun Rum tarafına yaptığı muamele ve göstermiş olduğu toleransın bir sonucu olduğunu söylüyor..
Özersay, “Uluslararası toplumun Rum tarafına gösterdiği tolerans, uluslararası toplumun kendisini vurur noktaya geldiğini belirterek, yenilenmesini finanse ettikleri kültürel mirasın bir parçası olan eserin içinde bir etkinlik yapmalarına müsaade edilmeyen bir durumla karşı karşıya kaldıklarını ifade ediyor uluslararası toplumun..
Ve ekliyor Özersay “onların bu örnekte karşılaştıkları zihniyetle Kıbrıs Türkü her olayda karşı karşıya kalıyor”
Özetle, 40 yıldır Kıbrıs’ta siyasi sorun bahane edilerek her alanda adanın kuzey yarısına yapılan muamelede uluslararası toplumun payı çok büyük..
Bunu hiçbirimiz hak etmiyoruz..


Bu haber 186 defa okunmuştur

:

:

:

: