O, spekülasyonlarıyla ekonomik krizlerin kaderini belirleyen bir fon yöneticisi...
Adı George Soros...
Son olarak New York Times'da yazdığı bir makale ile gündeme geldi.
Balkanlar'daki Türkiye-Rusya-Çin etkisinin kırılması için ABD ve AB'yi 'göreve çağıran' makalede, AB'nin önündeki engellerden biri olarak 'Türkiye'nin Kıbrıs'taki varlığını' da saydı.
Makaleye dönmeden önce George Soros'un kim olduğuna bakalım.
Kimileri ona paranın sihirbazı, büyük hayırsever dese de gelişmekte olan ülkelerin iliğini kemiğini sömüren, soyguncu diyen de az değil.
Zira Soros'un asıl yeteneği, ününün ve parasının kaynağı ise döviz spekülasyonuydu.
İngiltere'de 16 Eylül 1992'de gerçekleşen ve tarihte Kara Çarşamba olarak anılan ekonomik krizde döviz kuru ile oynayarak sadece bir gün içerisinde toplam 1.1 milyar dolarlık bir kar elde etti.
İngiltere bankalarının krizdeki toplam zarar 3.4 milyar dolar olurken, bunun 1/3'üne tek başına sebep olan Soros'a 'İngiltere Merkez Bankası'nı Soyan Adam' lakabı takıldı.
Siyasetle hep çok ilgili oldu.
The Independent gazetesi, Soros'un İngiltere'nin AB içerisinde tutulması amacıyla 'Britanya İçin En İyisi' platformuna 500 bin sterlin bağışladığını, ikinci bir AB referandumunun yapılması için kampanya yürüteceğini ileri sürdü.
Bu önsözden sonra bakalım Soros Türkiye için ne yazmış New York Times makalesine.
Balkanları Kuşak-Yol projesinin Avrupa'ya giriş noktası yapmak isteyen Çin'in bölgedeki en büyük yatırımcılardan biri olduğunu aktaran Soros, bu eğilimlere karşı kararlı bir tepki koymak gerektiği, ama bunun kolay olmayacağını dile getirdi. Bu çabada AB'nin önündeki engellerden biri olarak 'Türkiye'nin Kıbrıs'taki varlığını' da saydı.
Soros, makalesini şöyle noktaladı:
''Batılı güçler, Balkan ülkelerini, yerel işbirliği ve nihayetinde Avrupa Birliği'ne giden yolda tutmayı başaramazsa; bu devletler Rusya, Türkiye ve Çin'in nüfuz alanlarına itilecek ve muhtemelen bunların arasında bölünecektir. Yani Balkanlar bir kez daha Balkanlaştırılacaktır.''
Açık açık Türkiye'nin bölgesel nüfuzu ve güçlenmesinin karşısında yaşanan tehlikeye dikkat çekiyor.
Bu makale bize, gittikçe yükselen doları dış güçlerle açıklayan AK Parti'nin argümanına bir kez daha kulak vermemiz gerektiğine işaret ediyor.
Yükselen dövizle ilgili belki tek neden bu değil ama en önemli nedenler arasında Soros'la vücut bulan paranın baronlarını da sayabiliriz.
Türkiye'ye yönelik ekonomik saldırıları da belki böylece daha kolay anlarız.
Ne dersiniz?