Hem Türkiye hem de KKTC bugün sandık başına gidiyor. Türkiye cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ilk seçimini yaparken, KKTC de yıllardır şikayet ettiği yerel yönetimlerle ilgili bugün söz söyleme imkanına kavuşacak.
Aslında sebep sonuç ilişkisi bakımından iki seçim de birbiriyle çok ilişkili.
Çünkü yerel seçim sürecinde KKTC’de hangi adayla program yaptıysak, Türkiye Cumhuriyeti Yardım Heyeti’nden alacağı kaynakla yapacağı yatırımlardan söz etti.
Bu paranın gelmesi ve KKTC’de bu yatırımların yapılabilmesi için hiş şüphesiz güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti’ne ihtiyaç var.
Türkiye’deki seçim de bugün o güçlü anavatanın nasıl olacağı konusunda yön tayin edici olacak.
Hem Türkiye’de hem de KKTC’de bugüne kadar söylenen söylendi. Artık son sözü halk söyleyecek.
Kim ne derse desin, halkın sözünün üstüne söz söylenemeyecek.
Ülkeyi veya içinde yaşadığımız ilçeyi ya da mahalleyi kimin yöneteceğine halk karar verecek.
Elbette vatandaş olarak bizim üstümüze düşen görevler de var.
Nedir o görev?
Gidip oyumuzu kullanmak.
Çünkü oy kullanmayan, vatandaşlık görevini yapmayan seçmenin daha sonra gelen yöneticiden şikayet etme hakkı da olamaz.
O yüzden bize düşen görev, milli iradenin tecellisi için bugün sandık başına gidip oyumuzu kullanmak olacak.
Bugüne kadar siyasiler konuştu. Bugün söz vatandaşın olacak. Vatandaşın verdiği karar da siyasilerin yönünü tayin edecek.
Aslında hem Türkiye’de, hem de KKTC’de demokrasi kazanacak.
O yüzden haydi sandığa, oyumuzu kullanmaya…