Ay geçmiyor ki inşaatlarda çalışan işçilerden ölüm haberi gelmesin..
Neden bu kadar sıklıkla yaşanıyor bu ölümler?
İnşaatlar da yaşanan bu telafisi mümkün olmayan hadiseleri kaza olarak değerlendirmek mümkün değil.
Bunun adı cinayettir..
İnsanları ölüme yollamaktır..
Zira hepimiz de biliyoruz ki inşaatlarda güvenlik tedbirleri gözardı ediliyor..
Yani alınmıyor..
Devlet ise denetleyemiyor..
İnşaat şirketlerine söz geçiremiyor..
Oysa bu kadar zor olmamalı devletin koyduğu kuralları uygulatmak..
Yasa belli kural belli..
Yapılacak olanlarda bellidir.
Denetim!!
Eğer ülkede bu anlamda denetimler yeterli olsa ve inşaatlarda çalışma koşullarına uygun olmayanlar için gerekenler yapılmış olsaydı inşaat sektörü daha güvenli hale gelirdi.
Ama yok..
Denetimler göstermelik.
Zaten eğer göstermelik olmasaydı bugün durum daha farklı olurdu.
Burada söz konusu olan insan hayatıdır…
Ve bu hassasiyet üzerinden birileri rant sağlayacak diye insanlar ölmemelidir..
Artık şu çok açık ki bu anlamda ilgili bakanlık görevini yapmamaktadır..
Bunun başka hiç bir şekilde izahı yoktur..
Eğer bir ülkede insanlar icra ettikleri meslekleri yüzünden ölüyorlarsa ve bu sıklıkla yaşanıyorsa bunun adı iş kazası olmaz.
Cinayet olur.
Ve bu cinayete sebep verenler olur..
Bunun başka bir izahı yoktur..
Denetimler olması gerektiği gibi yapılmıyor, çoğunlukla inşaat şirketleri kurallara uymuyor, insan hayatı hiçe sayılıyor..
O halde inşaat alanlarında ardı arkası kesilmeyen bu ölümlerin sorumluları da belli, ilgili inşaat şirketleri ve şirketleri inşaat alanlarında denetleyemeyen devlet..
Ve tabi buna gerektiği gibi tepki koyamayan meslek örgütleri ve sivil toplum..
Bu saatten sonra ilgili bakanın takım kıyafet altına giydiği ne rengarenk çorapları, ne de spor ayakkabıları kimseyi ilgilendirmez..
Tarzı oturuşu kalkışı tercihleri de kimseyi alakadar etmez
Ve/ fakat Sayın Bakanın sorumluluk alanı içinde insanların sorumsuzluktan ötürü birer ikiler hayatlarını kaybetmesi hepimizi ilgilendirir..
Ve şu kaçak et hikayesi ve hükümetin basiretsiz tutumu..
Her şeyden önce şunu anlamaya çalışalım..
Ülkede satılan et pahalı mı?
Evet oldukça pahalı..
Alım gücünü zorlayan fiyatta et ürünü..
O halde bunun sebeplerini masaya yatırmak gerekiyor.
Madem et bu kadar pahalı o zaman demek ki ülkede bu anlamda sıkıntı yaşanıyor..
Nedir o?
Piyasada yeterli et yok demektir..
Ne yapılabilir bunun için?
Hükümet oturacak ve piyasaya et girmesini sağlayacak..
Yani belli bir müddet yurtdışından et ithaline izin vererek piyasada ki et ücretlerini makul seviyelere çekecek..
Böylelikle sağlıksız koşullarda getirilen ve hem sağlığı hem de ekonomiyi olumsuz etkileyen kaçak et furyasının önüne geçmiş olacak..
Bunun başka yolu yok..
Lakin gel gelelim bunu yapacak olan hükümet seyirci pozisyonunda..
Bizim gibi basından izliyorlar her gün yakalanan tonlarca eti..
Bunun bir de yakalanmayanları var tabii.
Onlar da piyasaya sürülmek suretiyle tüketiliyor..