Öz güven nasıl sağlanır?

KTTC İle TOBB arasında, KKTC -TC iktisadi ilişkiler konulu ve geniş katılımlı bir toplantı yapıldı .

KTTC İle TOBB arasında, KKTC -TC iktisadi ilişkiler konulu ve geniş katılımlı bir toplantı yapıldı .
Toplantıya KKTC Başbakanı Sn . Erhürman da katılarak, uzun bir konuşma yaptı .
Konuşmanın içeriği bir hayli yüklü .
Sadece bir bölümünü alıp, irdeleyerek, yorum yapmaya çalışacağım.
Bu bölümde Sn. Başbakan , toplumun özgüveninden bahsetmektedir .
Dilerseniz, bu bölümü hep birlikte okuyalım .
“ Kıbrıs Türk Halkının sosyal ve ekonomik anlamda arzu ettiği noktaya gelememesinin ve statükonun, bir de psikolojik sonuç yarattığını. Bunun özgüven sorunu olduğunu , bu sorunu hep birlikte aşmakla yükümlü olduklarını . Halk olmanın, en temel psikolojik birleşenin, bu işi yapabiliriz duygusuna sahip olmaları olduğunu “ söyledi .
Sn . Erhürman’ın teşhisi çok yerinde .
1974 yılından, günümüze dek, toplumda var olan ve 1974 Kurtuluşuna kadar, Kıbrıs Türk Halkı, bu özgüvenle, on bir yıl direnmiş ve özgürlük ve bağımsızlığını elde etmişti .
Ada coğrafyasının % 3 ‘lük bir alanına sıkıştırılmış olan Kıbrıs Türk Halkının özgüveni, zerre kadar sarsılmamış . Özgürlüğüne kavuşacağının umudunu, yitirmemişti .
1974’ten sonra, zaman akışı ile bu güven yavaş yavaş tükenmeye başladı .
Neydi, bu güveni tüketmeye kalkışan etken ?
Adaletin, halkın istekleri doğrultusunda, tecelli ettirilmemesi .
Bu nasıl başladı ?
Güneyden gelip de , eşdeğeri olanlar arasında yapılan adaletsiz uygulamalar, adalet duygusunu kemirmeye başladı .
“Bendendir – Benden değildir “ zihniyeti ile yapılan eşdeğer uygulamaları .
Devlet kurduk .
Kurumlarını oluşturduk .
İstihdamlar yaptık .
Bunda da adaletli davranmadık .
Benden ise, iş .
Benden değilse, kışş .
Devletteki partizanca uygulamalar .
1974 ‘le birlikte oluşturulan ve halkın malı olan kurumların batırılması .
Bunların içinde en hayati olanının, KTHY olması .
Hala daha halk, bu batırılışın acısını yüreğinde hissetmektedir .
Ayyuka çıkan ham - humlar .
Sayıştay raporlarının bir sonuca ulaştırılamaması .
Devlet çarkının, beklenilen seviyede dönmemesi .
Yolsuzluk , suistimal ve usulsüzlüklerin önüne geçecek tedbirlerin alınamaması .
Belediyeleri batıranlardan, hesap sorulamaması .
Devlette, denetim mekanizmalarının, tam kapasite ile çalıştırılamaması .
Bu olumsuzlukları çoğaltmak, mümkün .
Bunlar, adalet duygusunu, ortadan kaldırmıştır .
Adaletin tecellisinin, ortadan kalktığı inancı, toplumu sararsa . O toplumda, ne özgüven kalır . Ne de adalet duygusu .
Bu iki unsur, birbirine bağlı, ikiz kardeş gibidirler .
Birbirini bütünleyen, unsurlardır .
Sn. Başbakan .
Statüko , ambargolardan önce, coğrafyamızda, halkımıza adaleti sağlayacak, adalet seferberliğine başlanması. Daha iyi olmaz mı ?
Geçen akşam, değerli dostum Erçin Şahmaran’ın, Söz Sizde programında, canlı yayında idim .
Vatandaş, canlı yayına bağlandı .
“ Dokunulmazlıkların kaldırılacağına, inanıyor musunuz ” diye
soru sordu .
Vatandaş, adalet konusunda, bu denli umutsuzlaştırıldı .
“Yapanın yanına, kar kalır “ zihniyetini, hakim kılan zincirleri kırarak, yola çıkalım ve seferberlik ilan edelim .
Aksi halde, gideceğimiz yol .
“Bir arpa boyu “ olur ..
Bu haber 3781 defa okunmuştur

:

:

:

: