Yüksek Öğrenim Çalıştayı...

YÖDAK’ın himayesinde Yüksek Öğrenim Çalıştayı yapıldı.

YÖDAK’ın himayesinde Yüksek Öğrenim Çalıştayı yapıldı.
Bütün paydaşlar oradaydı.
Üniversite temsilcileri, siyasetçiler, sivil toplum temsilcileri vs..
Tabi her çalıştayda olduğu gibi günün anlam ve önemine uygun konuşmalar yapıldı..
Hani şu herkesin bildiği farkında olduğu yanlışlar,fakat düzeltmek adına da hiç bir şeyin yapılmadığı konuşmalar..
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, üniversiteler de öğrenci sayısı değil nitelikli üniversiteler nitelikli öğrencilerin olması önemli dedi..
Başka ne dedi Sayın Cumhurbaşkanı?
YÖDAK’ın günübirlik politikalarla yönetilmemesi gerektiğini ve özerk bir yapıya kavuşturulması gerektiğini söyledi.
Başbakan Tufan Erhürman, üniversitelere öyle kriterler getirilmelidir ki bunları yerine getiremeyen üniversiteler yola devam etmemelidir dedi.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, yeri öğrencilerimiz hiç bir planlamaya tabi tutulmadan rastgele üniversitelere yerleştiriyorlar dedi..
YÖDAK Başkanı Prof.Dr. Akile Böke, bu durum sürdürülebilir değil dedi..
Kısacası Yüksek Öğrenimde herkesin hemfikir olduğu bir şey var..
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı vs..
Nedir o?
Üniversitelerin sayısının değil kaliteli eğitim vermesi, öğrenci sayısının çokluğu değil, nitelikli öğrenci olmasının önemli olduğu.
Başka?
Üniversitelere girişlerde ihtiyaçlar belirlenip bunun üzerinden bir planlamaya gidilmesi
Başka?
YÖDAK’ın özerk bir yapıya sahip olması..
Peki kim yapacak bunları?
Manav Hüseyin, kasap Hasan değil herhalde..
Bu ülkeyi yönetenler..
Bu ülkeyi yönetmek için halktan onay talep edip alanlar..
Yani icranın başında olanlar..
O halde icranın başında olanların somut adımlar atması gerekir, hiçbir çaba göstermeden hala neyi konuşuyorlar ben anlamadım, boşa zaman ve enerji kayıbı değil mi?
Kim veriyor bu ülkede üniversite kurma/açma yetkisini?
Madem yüksek öğrenimde nitelik önemli, kalite önemli ne diye ha bire üniversite açılmasına onay veriyorlar…
Hangi kriterlere göre üniversite kurma/açma yetkisi veriyorlar?
Nasıl aşmayı düşünüyorlar bu sıkıntıları?
Ellerindeki plan, program nedir?
Kısa, orta ve uzun vadede öngördükleri nedir?
Eğitim Bakanı üniversitelere profili düşük yerli öğrencileri rastgele alıyorlar dedi.
Peki hangi okullardan geliyor bu profili düşük öğrenciler?
Kıbrıs’taki orta dereceli okullardan..
O halde,Cemal Özyiğit’in bakanlığını yaptığı kurumun kontrolünde bulunan orta dereceli okullardan geliyor bu öğrenciler.
O zaman gelin önce bunu bir sorgulayalım..
İlk ve orta dereceli okullarda ki eğitim sistemi ve kalitesinden işe başlayalım ve sonra yukarıya doğru çıkalım..
Oysa dünyada bunu tecrübe edebileceğimiz örnek alabileceğimiz ülkeler var..
Eğitim sistemlerini inceleyebileceğimiz bu alanda başarılı olmuş bir çok ülke var.
Fakat bu araştırmaları görmek, deneyimleyebilmek için YÖDAK bütçesi yeterli değil..
Bir de bütün bunların üzerine bakkal dükkanı açar gibi üniversite açıldı bu ülkeye..
Ve hala açılmakta..
Gelmiş geçmiş bütün hükümetlere yakın olan bazı siyaset ve sermaye erbabı uyanıklar da üniversite kurma /açma izni alıp daha sonra bu üniversiteleri milyon dolarların telafuz edildiği rakamlarla daha güçlü sermaye gruplarına satıyorlar..
Taş atıp elleri mi yoruldu.
Hayır..
Milletin ensesinden milyonlar kazanıyorlar…
1 koyup, 10 alıyorlar..
Kimin sayesinde?
Gelmiş, geçmiş ve uzantısı devam eden siyasiler sayesinde..
Şimdi Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı, Cumhuriyet Meclisi, YÖDAK Başkanı bunları bilmiyor mu?
Bence herkes biliyor bunları ve başını kuma gömüyor..
Şimdi ise geldiğimiz günde özetle herkes samimi duygular içinde bu durumdan rahatsız olduklarını söylüyorlar..
Ben de samimi olarak diyorum ki ülkeyi yönetmek için sorumluluk alanlara, bu işin çözümü mevcut durumdan rahatsızlık duyup mikrofonun karşısına geçip ha bire nutuk sallayanlardadır..
Yani çözüm sizlersiniz..
Ortaya koyacağınız politikalardadır..
Şimdi haklarını da yemek istemiyor.
Özellikle Başbakan Tufan Erhürman’ın bu konuda eline su döken yok..
Çok açıklayıcı ve anlaşılır bir üslubu var..
Üstelik çok da gerçekçi..
Fakat bu yeterli mi?
Hayır…
O zaman çözüm nerede?
Ülkeyi yönetenlerde..
Üniversitelerin sayıları değil kaliteli eğitim vermeleri mi önemli.
Öğrenci sayısı değil, nitelikli öğrenci yetiştirmek mi önemli..
O zaman öncelikle nitelikli öğrenci gelmemesinin nedenini ilk ve orta eğitimde de sorgulayın..
Nihayetinde bu öğrenciler uzaydan gelmiyorlar.
Ondan sonra üniversitelerin kaliteleri sorgulayın..
Ha üniversitelere kalite bağlamında kriter mi getirilecek.
O zaman hükümet bu konuda radikal kararlar üretecek.
Üniversitelere yerli öğrenci yerleştirilmesinde belli bir planlamaya mı ihtiyaç var.
O zaman YÖDAK bu planlamayı yapacak, bütçesi de ona göre olacak ve hükümet de buna destek verecek..
YÖDAK ayrı bütçeye sahip özerk bir yapıya mı sahip olacak..
O zaman YÖDAK’ın özerk bir yapıya kavuşması için gerekli yasal düzenleme yapılacak..
Dolayısıyla gelmiş geçmiş bu yönde sorumluluk almış ve bir arpa boyu bile yol almamış yöneticilerin ve şimdiki mevcutların her çalıştayda icranın başında olmalarına rağmen bir hava kesmeyen makam sahiplerinin mikrofon başına geçip ahkam kesmeleri bu sorunları çözmüyor..
Bu haber 154 defa okunmuştur

:

:

:

: