Geçtiğimiz hafta “Halkınsesi” gazetesinde manşete çıkmış fotoğraflarla da desteklenmiş bir haber vardı..
Habere göre Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın oğluna Alayköy yakınlarında sembolik bir rakama 100 dönümlük bir arazi kiralanmış..
Bu arazi üzerinde üniversite kuracaklarmış..
Gazete bunu Serdar Denktaş’tan oğlunun sahibi olduğu üniversiteye yeni bir kıyak diye okuyucularına duyurdu..
Bizler de görmüş olduk..
Ve anladık ki bu ülkede kim yönetime gelirse gelsin arkası olana kıyakların sonu gelmeyecek..
Tabi ki böyle bir haber karşısında konuyla ilgili olarak hükümetten bir açıklama bekledim..
Böyle bir kıyağın yapılıp, yapılmadığı konusunda küçük bir izahat gelir diye düşünmüştüm..
Nihayetinde bu iddiayı ortaya koyan bir gazete vardı ortada..
Ve ne olursa olsun böyle bir haber karşısında hükümetin kamuoyuna doyurucu bir açıklama yapma yükümlülüğü olmalıydı..
Lakin ne yazık ki şu ana kadar ben böyle bir açıklamanın yapıldığını görmedim, hoş duymadım da..
Hoş, zaten bu ilgisizliğin üzerine Halkınsesi gazetesi konuyla ilgili olarak daha fazla bilgiye ulaşarak ikinci kez manşetine taşıdı haberi ve “hesap soracak olan yok mu?” diye serzenişte bulundu..
Her ne kadar da söz konusu üniversitenin sahibi olan Rauf Denktaş’tan konuyla ilgili bir açıklama gelse de kamuoyu nezdinde bu tatmin edici bulunmadı..
Rauf Denktaş bu arazinin geçmiş hükümet döneminde yani UBP/ DP koalisyonu döneminde diğer otel ve üniversitelere sağlanan imkanlar çerçevesinde 60 dönüm arazinin kendilerine tahsis edildiğini belirtti..
Metehan bölgesindeki arazi tahsisi, ve Lefkoşa içinde vakıflara ait binanın da bu üniversiteye tahsis edildiğini düşünecek olursak Lefkoşa’da söz konusu üniversiteye yapılan kıyakların normal uygulamaların dışında gerçekleştiğini görüyoruz.
Dolayısıyla bu öyle kulak arkası edilecek bir konu değil..
Burada hükümetin bir bakanının oğluna ait bir üniversiteye sembolik bir kira bedeli karşılığı 100 dönümlük arazi tahsis edildiği iddiaları var.
Ki öncesinde de hatırlayacaksınız UBP-DP koalisyon hükümetinde yine benzeri bir durum yaşanmıştı.. Yanılmıyorsam Metehan bölgesinde askeri bölge kapsamından çıkarılan bir arazi yine aynı yöntem kullanılarak Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın oğlunun sahibi veyahut da ortağı olduğu üniversiteye tahsis edilmeye çalışılmıştı..
Tabi kamuoyu büyük bir tepki vermişti bu olaya..
Hatta bugünün iktidarını oluşturan CTP, HP ve TDP ayağa kalkmıştı.
Kıyak çekildi, çekiliyor buna asla müsaade etmeyeceklerine dair açıklamaları vardı o günlerde..
Özellikle HP Başkanı şimdilerin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın ciddi eleştirileri vardı bu konuyla ilgili..
Sayın Özersay devlet yöneticilerinin devlet ile ilgili ticari işlerin içinde aile ilişkilerinin olmasını doğru bulmadığını anlatan onlarca açıklaması var..
Kısacası o zaman ortalık kalkmış oturmuştu..
Şimdi bakıyorum o günün muhalefeti, bugün hükümet ortakları konuya sessiz..
En ufak bir tepkileri yok.
Sorsanız meşrudur diyecekler..
Ve bir bakanın oğluna iddia edildiği gibi sağlanan kıyağı görmezden gelecekler..
Bunu normalleştirecekler..
Anlaşılan o ki, böyle bir bilginin haber değeri yok onlar için..
Fakat kamuoyu için var..
Üstelik çok önemli..
Fakat ne olursa olsun kamuoyuna bir açıklama yapmak durumundadırlar..
Burada söz konusu olan bir bakanın oğluna ait üniversiteye sembolik bir ücret karşılığı 100 dönümlük arazinin tahsis edildiğine dair iddialardır..
Böyle bir şey var mı?
Yok mu?
Hükümet bunu çıkıp halka izah etmek zorundadır..