Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Ada’daki fiili durumu “kabul edilemez” diye niteledi ve bunun sürmesinden Türkiye’yi ve Kıbrıslı Türkleri sorumlu tuttu.
Anastasiadis; “sürdürülebilir, işlevsel, ilkelere ve Avrupa müktesebatına layık bir çözüm için Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türklerin zihniyetlerini değiştirmelerini dilerim” ifadesini kullandı.
Gazeteler; Anastasiadis’in 15 Temmuz 1974’te Cumhurbaşkanı Makarios III’e Yunan subaylar ve EOKA’cılar tarafından gerçekleştirilen darbenin yıldönümü nedeniyle düzenlenen dini tören sonrasında gazetecilerin sorularına verdiği cevapları aktardı.
Fileleftheros; “Zihniyeti Değiştirin… Başkan Akıncı’nın Güvenlik Konseyi Üyelerine mektup Göndermesinden Rahatsız Göründü” başlıklı haberinde Anastasiadis’in, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın BM güvenlik Konseyi’ne mektup göndermesinden duyduğu rahatsızlığı gizlemediğine dikkat çekti.
Habere göre Anastasiadis rahatsızlığını, “iddialara cevap vermem söz konusu değil, (Lute’un gelişi öncesinde)tansiyonu düşük tutmak istiyorum. Söyleyeceğimiz her neyse Sayın Lute’a söyleyeceğiz” sözleriyle dile getirdi, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya ve Kıbrıslı Türklere “çözüm istiyorlarsa zihniyetlerini değiştirmeleri gerek” mesajını gönderdi.
Anastasiadis, “Süregelen kabul edilemez fiili durumun sorumlusu, Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türklerin siyasi irade eksikliğinden başka bir şey değildir. Sürdürülebilir, işlevsel, ilkelere ve Avrupa müktesebatına layık bir çözüm bulabilmemiz için zihniyetlerini değiştirmelerini dilerim” dedi.
Haberi “Anastasiadis, Fiili Durum Konusunda Bütün Sorumluluk Türkiye’nin” başlığıyla aktaran Alithia’ya göre BM genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili zemin yoklamakla geçici görevlendirdiği Jane Holl Lute’un Ada’ya geleceği hatırlatıldığında Anastasiadis, “Tezlerimiz iyi biliniyor. Gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin çabası barışçıl ve sürdürülebilir çözüm bulunması oldu. Zeminde uzlaşılmıştır” dedi.
Anastasiadis, 15 Temmuz 1974 darbesini, aralarındaki bölünmüşlükten dolayı sürüklendiklerini belirterek “ bu hepimizi düşündürmeli ve yaşamakta olduğumuz (darbenin) trajik sonuçlarını nasıl göğüsleyeceğimizi birlik içerisinde görmeliyiz” dedi.
Politis; “Zemin Orada Diyor… Anastasiadis Lute’un Gelişi Öncesinde Sorumluluklar Yüklüyor” başlığını kullandı ve “Kıbrıs Rum tarafı müzakerelerde, Omorfo (Güzelyurt) ve Dönüşümlü Başkanlıkla ilgili planı olmadan, yalnız Garantiler kozu ile” yorumunu yaptı.
SİYASİ PARTİLER
Alithia; “İnisiyatif Öncesinde Kıbrıs Sorununa Atıflar” başlıklı haberinde Rum meclisinin 15 Temmuz Makarios’a darbe ve 20 Temmuz Barış Harekâtı’nın yıldönümü nedeniyle dün özel bir oturum gerçekleştirdiğini, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve kabinesinin de katıldığı oturumda siyasi parti başkanlarının Kıbrıs sorunuyla ilgili konuşmalar yaptığını yazdı.
Habere göre DİSİ Başkanı Averof Neofitu yurtdışında olduğundan, Meclis Grup
Sözcüsü Nikos Tornaridis partisi adına konuşma yaptı. “Attila’yı Girne kıyılarına deniz getirmedi. Bölünmeler ve birkaç çılgının akılsızlığı getirdi” diyen Tornaridis şunları da söyledi:
“Bütün kritik meselelerin Türkiye ile karşı karşıya (görüşülmek üzere) masaya konulması için bunca çalışma ve efor harcandığı dikkate alındığında, mevcut durağanlık görüntüsünün yerine yeni bir çözüm momentum konulması çok kolaydır. Bugünkü ikilem ‘Federasyon mu, daha iyisi mi’ değildir. gerçek ikilem, Federasyon
mu Taksim mi ikilemidir.”
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, “Hainler olmadan ihanet olmaz, suçlular olmadan da suç olmaz” dedi, şunları ekledi:
“Darbe planlarını Grivas ve EOKA B kesintisiz çalıştı. Bu planlar, toplum içerisinde darbenin ideolojik hazırlığı yapılarak ileri götürüldü. Anastasiadis, tarihe taksim başkanı olarak geçmemek için en azından şimdi sorumluluğunu üstlenip, gereğini yapmalıdır. Ezeli tezlerimizden vazgeçmesini önermiyoruz. Kararlılık göstermesini, inisiyatif almasını, tez ve argümanlarımızı istikrarla öne çıkarmasını öneriyoruz.”
DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, “Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm olmadan, tarafları bir çözüm metnine bağlayacak bir ara anlaşma imzalanır veya kabul edilirse Kıbrıs sorununun sonu ya konfederasyon, ya iki devlet ya da daha kötüsü olacak, devletsiz kalacağız” uyarısında bulundu.
EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, “bu dönemde tarihin sistemli olarak çarpıtılmaya çalışıldığını ve cunta kalıntılarının milli kisve altında canlandığına” dikkat çekerek, “Cesaret ve objektiflik ile 1974 trajedisini gündeme getiren sebepleri ortadan kaldırmak zorundayız. Çözüm vatanı işgalden kurtarmalıdır, işgali meşrulaştırmamalıdır” dedi.