Sakın yolsuzluk var demeyin!
Yolsuzluk ile mücadele kültürünü yok etmek için bizim partilerimiz tam başrol aktörleridir.
Onlara en büyük destek de adaleti sağlama görevi ile atananlardır.
Diğer yandan haksızlığa karşı yasal mücadelenin gereği olan avukatlar da neredeyse hep mazeretli eksik yazılıyorlar
Mutlaka bu ülkede her avukat her davaya bakmaz, ama yine bu ülkede kimsenin almadığı davaları, hele konu tek kişinin değil, bir mağdur kesimin veya soyulan vatandaş ve çalışan hakları oldu mu cesaretle alan avukatlar da var. Davacılar da onlara yöneliyor artık.

YOLSUZLUK YAPMAYANLARI DEĞİŞTİRİRİZ
Yönetim Kurulu tarafından yolsuzluğa ve veya usulsüzlüğe yönlendirilen bir yönetici bu uygulamaya rıza göstermez ve ilk fırsatta Yönetim Kurulu tarafından görevden alınır ve yerine Yönetim Kurulu, birçok danışılan hukukçuya göre yasal olmayan bir şekilde yeni birini atar!
Seçimler, yolsuzlukların üzerine gidilecek sözleri, yeni seçilen partilerin atadığı partili yeni yönetim kurulu üyeleri derken kimin nerede ne kadar yolsuzluk yaptığı veya yapmaya teşebbüs ettiği de unutulur gider. Zaten kurumlardaki tecrübelilere göre yeni yönetimler de eskisini aratmıyormuş atamalarla, ihalelerle, alımlarla ilgili kararlarda vs vs…!

Kooperatif Merkez Bankası soyuldu, paralar uçtu.... Herkes yok korumaları yok polisi konu ederken, yöneticilerin veya hırsızın hiç mi suçu yok dedirtircesine bu olayda kimseye sorumluluk tespit edilmedi. Öyle ya, bizdeki atanmış yönetim kurulları zaten atandıkları kurumdan da, işleyişinden de, yasalardan da bihaber, ne suçları olsun ki?
İmar yasalarına aykırı dünya kadar inşaat sessizliğe gömülen belediyeler ve şehirciliğin çirkin abideleri gibi yükselmeye devam ediyor.
İhalesiz milyon dolarlık alımlar, özel hesaplara yatan milyon dolarlar, sanki de hiç olmamış gibi!
ASLAN PAYI VE SUS PAYI ANLAŞMASI
Ne acayiptir ki, seçim dönemleri biter bitmez herkes sus pus. Gel de inanma bu siyasi partilerin aralarında belli bir anlaşma olmadığına.
Seçimi kazanan aslan payını alır, kaybeden de sus payını. O seçim önceleri ellerde sallanan, gazetelerde yayınlanan evraklar iddialar hasıraltı edilir. İktidardakiler bildikleri tek yöntem ile hükümetçilik yaparlarken, muhalefettekiler de sessiz sessiz otururlar!

Nasıl olsa devran döner sıra onlara da gelir diye!
Anlaşma zaten bu galiba, götüren götürene, yeter ki, kimse kimseyi yakmasın, ister iktidar, ister muhalefet!

Medyamız zaten eli mahkum, bin bir haksız rekabetle ayakta durmaya çalışırken, otobüsün önünde durup ezilmeyi göze alamıyor.
Atla otobüse, içeride arazi tahsisleri, hibeler, ihalesiz iş bağlamalar,bbelki de anlı şanlı danışmanlık fırsatı varken ne işin var usulsüzlükleri eşelemekte!.
Yok ama böyle gitmeyecek bu otobüs, bir gün bir duvara fena toslayacak!.
Otobüse atlayanlara da bir mesaj var;
Cave ne cadas!