Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan TBMM’deki yemin töreninden sonra ilk ziyaretlerini yaptığı ülkemizde bulunduğu çok değerli saatleri içinde KKTC Cumhurbaşkanı ile ikili ve sonrasında çalışma yemeğinde 4’lü hükümetin parti başkanları ile birlikte meseleleri yeniden masaya koymuşlardır. Sayın Erdoğan’na Ercan hava alanında hoşgeldiniz diyen siyasiler olduğu kadar sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de vardı. Binlerce seveni ise dışarıda başkanı görmek için bekliyordu . Görüşmelerden sonra basın açıklamalarını da dinleyenler olarak kanaatimiz bir çok konunun ikili görüşmede özetlendiği yönündedir. Ancak basın toplantısında Başbakan bazı konuları Sayın Erdoğan’a ilettiklerini ifade ederken fazla açıklama yapmamış, terör konusu sorusuna ise basın önünde tartışmayacağım demiştir. Elektrik ve akaryakıt zammı ile ”üreticiyi,sanayiciyi ve tüketiciyi” perişan eden 4 parçalı hükümet bu kez toptan basın toplantısı adı altında mikrofonların karşısına geçti. Bütün bakanlar sıralandı,yüzlerindeki nereden olduğu belli olmayan mental yorgunluk vardı. Gazetecilere uzatacakları tek mikrofonu bile idare ettiremediler ve gazetecilerin sorularının pek azı anlaşılır oldu. Can alıcı sorular içinde vatandaşlıkları iptal edilen ve dava yoluna giden kişilerle ilgili bakanlık açıklamasının izahını istendi, kumarhanelerle, kaçak eti, akaryakıt zammı, 15 Temmuz darbeleri için neden Başbakan’ın günün önlemine binayen açıklama yapmadığı gibi önemli sorular soruldu tatmin edici cevap alındımı derseniz, alınmadı. Sayın Tufan Erhürman aldı sazı eline 15 Şubat güven oyu, Nisan ayı bütçe,hep ayni terane ile 5 aylık hükümetlerinin sancılarını ve kendilerine göre aldıklarını sandıkları önlemleri sıraladı. Sayın Özdil Nami’ye ikinci sözü verdi kanaatimizce parti içinde niye sessizliğini koruyor eleştirilerine, işte konuştu demek adına bu tercih yapıldı. Sayın Nami 7 başlık altında Teknecik Elektrik santrali giderlerini saydı, birinci sıradaki gideri, kira derken ikinci sırada personel giderlerini ilave etti, yüz ifadesinden ise işinden pek mutlu olmadığı ekranlara yansıdı, Sayın Baybars ise Sayın Nami’nin notlarına yan gözle bakarken objektiflere yansıyan oldu. Sayın Denktaş konuşmasına salonda soğuk duş etkisi yapan espirisi ile başladı ve döviz konusunda ABD Başkanı Trump’dan randevu aldığını ve toplantı yapacaklarını söyledi. Söylemine kendisi de güldü.Rum kesimine kumar oynamaya giden vatandaşları kontrol edemediklerini ülkemizdeki kumar severlerin ise makinecik ile oynadıklarını,kumarhanelerle ilgili yasal yeni düzenleme getireceklerini açıkladı. Ulaşım giderlerinin pahalılığı konusunda Sayın Tolga Atakan açıklaması oldukça anlaşılır oldu. Vakit ilerledikçe diğer bakanlar konuşmuş olmak adına konuştular. Bakanlar Kurulunun koro halinde söyledikleri tek şey ve tekrarladıkları husus hükümetlerinin asla bozulmayacağı oldu. Hükümet gidecek söylemlerini dedikodu diye nitelendirdiler. İstikrar biziz dediler. Bir ara Sayın Denktaş UBP kurultayını işaret ederek 3-4 isim sayıp Hüseyin deyince bu ismi kullanmaması gerektiğini söyleyerek, kim isterse seçilsin,biz 4 yıl hükümetteyiz dedi. Sayın Özyiğit de eğitimde okulları halk ile beraber yapacaklarını ve hükümetin devamı için her zaman uyum göstereceğini ifade ederken basın mensupları yavaş yavaş, kameralar dışında salondan ayrılıyorlardı. Sağlık Bakanı köylerdeki sağlık ocaklarını, Sayın Zeki Çeler de asgari ücret komisyon toplantısının yapılacağını açıkladı. Sonuç mu? ”Muhasebe defterinden okumalar”. Ve icraat sandıklarını, müdafaa hali ile rutine bağlayış...