20 TEMMUZ HAREKATI GÜNEY’İ DE KURTARDI

Akıncı, Kıbrıs “Türk tarafının nabzı her zaman barıştan, çözümden, işbirliğinden yana attı. Biz her zaman halklar arasında barış içinde, dostane ilişkilerin savunucusu olduk” dedi.

Akıncı, Kıbrıs “Türk tarafının nabzı her zaman barıştan, çözümden, işbirliğinden yana attı. Biz her zaman halklar arasında barış içinde, dostane ilişkilerin savunucusu olduk” dedi.

20 Temmuz Barış Harekatı’nın 44’üncü yıl dönümü etkinlikleri, 21 pare top atışı ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın BRT’den yaptığı konuşmayla başladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, 20 Temmuz 1974’ün üzerinden tam 44 yıl geçtiğine, o gün doğan çocukların bugün artık 44 yaşına bastığına işaret ederek, DPÖ verilerine göre 0-44 yaş kuşağının toplumun yüzde 62’sine tekabül ettiğini söyledi.

“ASKERI MÜDAHALE”

“Olaya bu çerçevede baktığımızda o gün henüz hayatta olmayan insanlarımıza o günün ne anlama geldiğini bir daha anlatmak; yaşı daha büyük olanlarımıza ise kısaca anımsatmak görevimizdir diye düşünüyorum” diyen Akıncı, 20 Temmuz’daki askeri müdahalenin durup dururken meydana gelmediğini, Rum tarafı yakın tarihi hep 20 Temmuz 1974’ten itibaren yazmak istese de gerçeğin böyle olmadığını vurguladı.

Bu tarihin bir de 5 gün öncesi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Akıncı, şunları anlattı:

“15 Temmuz günü Yunanistan’daki Faşist Albaylar Cuntası Kıbrıs’ta yapmış olduğu darbe ile Makarios’u devirmiş, yerine de Kıbrıslı Rum faşist Nikos Samson’u getirmişti. Kıbrıs Rum Televizyonu Yunan milli marşı eşliğinde Enosis’e gidilmekte olduğunun müjdesini vermekteydi.

Eğer Türkiye gecikmeden bu adımı atmasaydı, darbe kökleşecek ve kısa süre sonra dünyada da kabul görmeye başlayacaktı. 20 Temmuz’da gerçekleşen askeri harekat, adanın Yunanistan’a bağlanmasını engellediği gibi, Rum toplumunun kendi seçtiği liderlerin yeniden görevlerine dönmesine ve Yunanistan’da da cuntanın devrilmesine, sivil yöneticilerin işbaşına gelmesine vesile olmuştur.”

“CÖMERTÇE HARCANDI”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, o günden bu yana geçen 44 yılda Kıbrıs’ta tüm tarafların rızasıyla adil bir çözüme ulaşmanın en iyisi olacağını ne var ki yıllar içerisinde ortaya çıkan fırsatların cömertçe harcandığını ifade etti.

Mustafa Akıncı, Crans-Montana konferansının olumlu bir sonuç üretmeden kapanmasından bu yana bir yıl geçtiğine işaret ederek “Bu geçen süre içerisinde ne yazık ki Rum tarafının olumsuz yaklaşımları devam etmiştir” diye konuştu.
Kıbrıs Türk toplumunun AB normlarına uyumu için oluşturulan komitenin çalışmalarının Rum tarafının talebiyle askıya alındığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, bunun hiçbir mantıklı izahı olmadığını vurguladı.

“Zihniyet dönüşümü”

Akıncı şöyle devam etti:

“Bu adada birlikte var olabilmenin koşullarını yaratmanın başında karşılıklı güveni sağlamanın geldiğini anlamak gerekiyor. Bunun için Rum tarafında gerçekten bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç vardır. Bu durumu yeri geldikçe vurguluyorum. Ama ne yazık ki anlamak istememekte direniyorlar.

İki yıl önce Kuzey Kıbrıs’tan patates alıp Güneyde satmak isteyen Rum tüccara yapılan saldırıyı, birkaç ay önce buradan Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesinde giden karo mozaiklerin kullanıldığı yerden sökülmesini izah etmek olanaksızdır. Fiyat farkı nedeniyle Kuzeyden alınan akaryakıta karşı getirilen çağdışı yasaklamayı da, “eğer gelirsek okullarınızı tanımış oluruz” diyerek öğretmen ve öğrencilerine Kıbrıs Türk okullarını ziyaret etmeyi yasaklayan anlayışı da onaylamak mümkün değildir.
Sözlük tartışmaları

Son olarak AGİT çerçevesinde iki toplumdan gazetecilerin birlikte gerçekleştirmeye çalıştığı bazı sözcük alternatiflerine karşı takınılan olumsuz tavırdan da söz etmek gerekir. Önyargı ile peşinen karşı çıkmak yerine, bu konu hakkında bir diyaloğun gelişmesine fırsat vermek daha doğru olmaz mıydı?”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Crans-Montana sonrasında tarafların bir durum değerlendirmesi yapmasını ve eğer taraflar istekliyse kendisinin yardımcı olmaya hazır olacağını belirttiğini hatırlatarak Guterres’in tarafların düşüncelerini ve bundan sonraki yol haritasını saptamak açısından bir yetkiliyi geçici bir misyonla görevlendirdiğini, sözkonusu yetkili Jane Holl Lute’un 23 Temmuz’da Kıbrıs’a gelerek kendisiyle de görüşeceğini söyledi.

“Barıştan, çözümden yana”

Lute’un tarafların nabzını tutmak için Kıbrıs’ta iki liderin yanı sıra garantör ülkeleri de ziyaret edeceğinin bilindiğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bilinen ve aslında kanıtlanmış bir gerçektir ki bizim nabzımız her zaman barıştan, çözümden, işbirliğinden yana atmıştır. Biz her zaman halklar arasında barış içinde, dostane ilişkilerin savunucusu olduk” ifadelerini kullandı.

“UCU AÇIK SÜREÇ”

Akıncı, konuşmasında, kendilerinin eşitlik, özgürlük ve güvenlik ilkelerinden ödün vermeden kararlılıkla yollarına devam edeceklerini ifade etti; “Ancak 50 yıllık müzakere sürecinin bir daha aynı çerçevede, ucu açık, sonuçsuz, takvimsiz olarak devam edemeyeceğini, böyle bir sürecin parçası olmayacağımızı bir kez daha belirtmeyi görev biliyorum” diye de ekledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı konuşmasının sonunda, halkın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutladı; şehitleri rahmetle andı, gazileri saygıyla selamladı.
Bu haber 138 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER