Daha önceki yazılarımda da eğitimin ekonomiye yön vermesinden ve genç işsizliğin perde arkasından bahsetmiştim. Bir ülkede kaliteli büyüme ve bunun itici gücünün ise teknolojik gelişmeden geçtiğini belirtmiştim. Teknoloji ve bilim üretmek zamanın önemi olarak ortaya çıkarken bunun yanında nitelikli işgücü ihtiyacı da göze çarpmıyor değil. Yazıma neden böyle bir giriş yaptım diye soracak olursanız, şu sıralar ailelerde öyle bir telaş var ki sormayın!
Üniversite sınav sonuçları açıklandı. Yemeyip yedirdiği, büyüttüğü, okuttuğu çocuklarının hayatlarındaki en önemli kararlarını veriyorlar birlikte. Eskiden gelen klasik bir düşüncedir; çocuğum mimar olsun, avukat olsun, doktor olsun ister aileler öncelikle. Genellikle değişikliğe kapalıdır. Halbuki aile ya da aday öğrenci “İşgücü piyasasının emek talebi ne yönde ve nasıl ilerleyecek?” sorusunu yöneltmelidir kendine. Öncelikle bunu araştırmalıdır. Çünkü, sektörün ihtiyacına yönelik eğitim alan bir öğrenci genç işsizlik engeline takılmayacaktır. Bu bir gerçek! Özellikle özel sektörün ihtiyacına yönelik bir eğitim sürecinden bahsediyorum. Efendim, Endüstri 4.0 sürecinden geçen bir dünyadan bahsederken işgücü piyasası da bu doğrultuda farklı yönlere kayıyor ve emek arzı açısından farklı ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bu farkındalıkla aday öğrencilerin meslek seçimlerini yapmaları üniversiteyi bitirdiklerinde işsizler grubuna katılmalarını engelleyebilir.
Peki, nedir bu işgücü piyasasının istediği işgücü?
Piyasa gelişen teknolojiyle iç içe olan bölümleri istiyor. Örneğin, veri analistliğini istiyor. Gün içerisinde hiç bırakmadığımız cep telefonlarına ya da bilgisayarlarımıza toplanan, depolanan verilerin analizini yapacak kişilere ihtiyaç duyuyor. Veya Endüstri 4.0 ile yapay zeka, akıllı robot diyoruz. İşte burada yeni bir meslek; yapay zeka uzmanlığı ve yaratıcılık danışmanlığı öne çıkıyor. Genelde bilgisayar mühendisleri de bu alanlara doğru yönelmeye başladılar. Genetik mühendisliği, malzeme mühendisliği, biyomedikal, nanoteknoloji gibi tüm bu temel mühendislikler yine sektörün ihtiyacına yönelik oluyor. Geçenlerde nesnelerin internetçisi diye bir alanın varlığını okumuştum. Kalp krizi geçiren bir kişinin oturduğu sandalye o esnada otomatik olarak ambulansı arayabilecek. Şaka değil bu durum gerçek... Ve yeni dünya bu yönde ilerliyor! O halde aileler ve gençler, sizler de meslek seçimini yaparken işgücü talebini yani sektörün ihtiyacı ne yönde olacak haritayı çıkarıp buna göre belirler iseniz iyi bir kariyer planlaması yapmış olursunuz. Tabii ilgi alanınız dahilinde. Çünkü başarının diğer bir anahtarı da işi sevmek. Bunu da unutmamak gerek. Haftaya görüşmek dileğiyle. Sevgiyle ve güvenle kalın.