Hükümetin ekonomideki yangını söndürmek için açıkladığı 23 maddelik önlemler paketi, yangına sadece bir kova su atmak olarak niteleniyor.
Oysa yangın öyle büyük ki o bir kova suyun bırakın yangını söndürmeyi, küçücük bir serinlik yaratmasına dahi ihtimal verilmiyor.
Star Kıbrıs'ın dünkü manşetinde de yer alan uzman görüşleri, alınan kararların hemen bu sabah hayata geçip bir rahatlama yaratacak önlemler olmadığını gözler önüne seriyor.
Maliye Bakanı Denktaş, her kesimin en az 6 ay elini taşın altına sokması gerektiğini söylüyor.
Ama iş kemer sıkmaya gelince her nedense devletten değil, önce vatandaştan başlamak gibi bir gelenek hayata geçiriliyor.
Dövizdeki yükseliş nedeniyle canı zaten burnunda olan halk, bir de devlet şatafattan geri kalmayınca öfke daha da büyüyor.
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'a alınan yeni makam aracı da böylesi bir tepki yarattı.
İşin iç yüzünü dün anlatan Maliye Bakanı Serdar Denktaş, aracın kasım ayında ihale edildiğini ancak seçim yasaklarına girdiği için ertelendiğini ve alımın bugüne denk geldiğini söyledi.
Ancak gelen tepkiler üzerine arabayı istemediğini Sayın Denktaş'a bildiren 2.Cumhurbaşkanı Talat, kendinden beklenen davranışı sergiledi.
Fakat araba bir kez alındığı için devlet envanterine geçmiş oldu.
Yani hükümetimiz bir yandan vatandaşın neresinden kessek de kaynak yaratsak diye düşünürken, diğer yandan fazladan alınmış olan makam aracına şu anda kimin bineceğini arıyor.
Makam aracının 200 bin TL olduğu söyleniyor. 200 bin lira deyip geçmeyin.
Sembolik de olsa bu devletin yaklaşımımda önemli bir örnek.
Neden mi?
Çünkü siz bir yandan böyle bir savurganlıkla devleti çiftlik gibi yönetirseniz, diğer yanda 'çalışma izniyle ülkeye gelenlerden, çocukları için asgari ücretin yüzde 5'i kadar ödenek alacağız' derseniz, kimseyi ikna edemezsiniz.
O zaman size YDP'nin sorduğu gibi 'çalışma izniyle burada bulunanları yüzde 80'i TC vatandaşı. Siz onları mı cezalandırıyorsunuz' diye sorarlar.
Kısaca kaş yapayım derken göz çıkarırsınız. Üstelik aldığınız ekonomik tedbirler toplumun geniş kesimleri tarafından sahiplenilmez.
Bu başarılamaz ise değil Serdar Denktaş'ın dediği gibi 6 ay, 6 yıl geçse düze çıkamayız. Böyle biline...