ABD'nin en kalabalık şehirlerinden olan Los Angeles'ta yolcuların güvenliğini sağlamak için 10 metre mesafedeki insanların vücudunu tarayabilen yeni cihazlar kullanılacak.
Geçtiğimiz yıl aralık ayında New York Times Meydanı'na yakın bir metro istasyonu girişinde üzerinde amatör patlayıcı düzeneği taşıyan bir saldırgan, 3 kişinin yaralanmasına neden olmuştu. O saldırının ardından şehir yönetimleri toplu taşıma noktalarında güvenliği artırmak için çalışmaları hızlandırıken ülkenin en kalabalık şehirlerinden Los Angeles çözümü yeni vücut tarayıcı cihazları kullanmakta buldu. İngiliz Thruvision şirketi tarafından üretilen cihazlar yakında Los Angeles'taki bütün metro istasyonlarında kullanılacak.
Saatte iki bin yolcu incelenecek Taşınabilir yapıda olan cihazlar, yolcuların ya da çantaların herhangi bir düzenenkten geçmesine gerek duymadan patlayıcı maddeleri ve silahları tespit edebiliyor. Geniş görüş mesafesine sahip olan cihazlar 10 metre ilerisindeki yolcuların üzerindeki tehlikeli maddeleri fark etme yeteneğine sahip. Turnike önlerine veya yürüyen merdiven çıkışlarına yerleştirilmesi planlanan cihazlar ile saatte iki bin yolcunun üzeri taranacak.
Radyasyon yaymadığı ve yolculara zarar vermeyeceği belirtilen cihazlar kişinin vücut ısısını giysilerden ve üzerindeki diğer nesnelerden(patlayıcı veya silah gibi) ayırt edebilen hassas kameraları kullanıyor. Giysilerin altında bir silahın ya da bombanın gizlenmesi o bölgede vücut ısısının yayılmasına engel olacağı için kameralar bölgenin yapısından hareketle nesneyi tanımlayabiliyor. Tabi yine de cihazların hatalı tespit yapma ihtimaline karşılık cihazların başındaki operatörler, kişilerin durdurulması veya müdahale edilmesi konusunda son kararı verecek.
Taramayı reddeden yolculuk yapamayabilir Cihazlar, kişilerin vücut haritasını çıkarmakla birlikte vücut dokunulmazlığına yönelik bir tehdit unsuru içermiyor. Buna karşılık gizlilik savunucuları şehirdeki bütün istasyonlarda bu cihazların kullanılmasının kişilerin özgürlüğünü kısıtlayabileceğini belirtiyor. Şehir yönetiminin açıklamasına göre cihazları kullanmak tamamen gönüllülük esasına dayanıyor. Yani kişiler istemedikleri takdirde cihazlara yaklaşmak mecburiyetinde değil ancak bu durumda güvenlik görevlileri söz konusu kişilerin yolculuk yapmasına izin vermeme yetkisine sahip.