AB yeni yol haritasını çiziyor

Küresel denklemde yeni oluşumlar ön planda. Çıkarların şekillendirdiği ve bu çıkarlar doğrultusunda sözüm ona dostane ilişkilerin hatırlandığı da bir dönem yaşıyoruz aslında.

Küresel denklemde yeni oluşumlar ön planda. Çıkarların şekillendirdiği ve bu çıkarlar doğrultusunda sözüm ona dostane ilişkilerin hatırlandığı da bir dönem yaşıyoruz aslında. ABD tarafında bir dönüşüm var! Bu bir gerçek. Trump’ın kabinesinde sıkıntılar mevcut. Eski avukatına ve finansal işlerini yürüten kişiye gelen suçlamalar ve kabulü görevin azlini bile oluşturabiliyor. Hal böyle olunca Trump ülkesinde yaşananlardan dolayı yüzünü dış politikaya dönüyor. Kendisi oldukça tedirgin olacak ki öyle bir telaş sarmış olacak ki başkan görevden alınırsa ekonomi çöker gibi ciddi bir kampanya da yürütülüyor ülkede. Özellikle Kasım ayında gerçekleşecek seçimlere giderken Trump’ın kendi kaderi açısından kongre ve senatoda üstünlüğü sağlaması önemli. İki yolu var önünde! Ya etrafındakiler sürekli suçlanarak devam eden görevini azille sonuçlandıracak. Ya da son iki yılını güçlü lider durumunu devam ettirerek geçirecek. Güçlü lider derken bir an durdum düşündüm şuan açık söylemek gerekirse. Çin tarafına sert bir hareketle uyguladığı 250 milyar dolarlık ek gümrük uygulamasıyla mı güçlü? Veya Meksika’yı tekrar masaya getirten anlaşmanın şartlarını kendi lehine çevirdiği ya da AB ile ilişkilerin yönünü tam ters yönde ilerlettiği bunun yanında evanjelist yemeğinde de adlandırdığı gibi Türkiye’ye karşı uyguladığı ekonomik savaşla mı güçlü? diyoruz...
Trump’ın kendine göre güçlü konumu aslında etrafındakilerin suçlamaları bitmediği ve bu nedenle yalnızlaştığı gibi ABD’yi de yalnızlaştırıyor. Bu kez güvenli diye zamanında konumlandırdığı AB yeni yol haritası arayışında. Türkiye ile dostane ilişkiler kurma yolunda. Hatta bu duruma AB, dostane ilişkileri hatırladı desek daha doğru olur sanıyorum. Almanya’nın bağımsız ve güçlü bir Avrupa önceliğimiz ifadesi ve Fransa’nın güvenlik için sırtımızı ABD’ye dayayamayız ve ABD’ye olan bağımlılığımızı azaltmalıyız görüşü AB’nin yol haritasını da değiştirdi. AB Türkiye’nin gerek güvenlik gerekse ticaret bakımından önemli bir ülke olduğunu ve eski ilişkilere geri dönülmesi gerektiğini hatırladı. Bunun yanında AB’de artık savunma tarafında da kendi tezini yazmalı düşüncesi hakim. Çünkü ABD’nin NATO bünyesinde AB’ye savunma harcamalarınızı en yüzde 2’ye çıkarın demesi olası bir Trump bulaşmasını meydana getirebilir. AB bu nedenle yol haritasını çizdi, özellikle Türkiye’nin en son yaşadığı manipülatif atakla diğer ülkelere de yöneldi haliyle. Yarın bana da olabilir düşüncesi hakim oldu. Çıkar ortaya kondu, tartının ağır basan tarafına konumlandırdı kendisini. Örneğin, enerji konusunda Merkel Putin’i ağırladı. Azerbaycan ile gaz koridoru için görüştü. Çin ve Yunanistan yol inşaatı için mutabakat imzaladı. Bunun yanında önemli bir gelişme daha var. En son 2015 yılında gerçekleşen Türkiye AB taraflarına ilişkin Reform Eylem Grubu tekrar gündemde artık. Özellikle gümrük birliğinin revizyonu ve vize serbestisi öne çıkıyor. Türkiye uluslararası arenada çeşitliliğini artırıyor. AB ilişkilerini yeniden inşa ediyor. Gündem yoğun anlayacağımız. Yeni şekillenmeler mevcut. Her an her şey değişebilir.


Bu haber 539 defa okunmuştur

:

:

:

: