Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, AB'de yaz ile kış saatine ilişkin yılda iki kez yapılan saat değişikliği uygulamasını kaldırmak istediğini söyledi.
Bu konuda AB'de bir anket yapıldığını anımsatan Juncker, verilen cevaplarda sürekli yaz saati uygulamasına geçilmesinin istendiğini aktardı. Juncker, 'Böyle de olacak. İnsanlar bunu istiyor, biz de yapacağız' değerlendirmesinde bulundu.
Hemen belirtelim. AB'nin 28 üye ülkesinde 1981'de yapılan bir düzenlemeyle her yılın mart ayının son pazar günü saatler bir saat ileri alınırken, ekim ayının son pazar günü de bir saat geriye alınıyor.
AB Komisyonu'nun, yaz saati uygulaması hakkında görüş almak için 4 Temmuz-16 Ağustos tarihlerinde yaptığı ankete 4,6 milyon kişi katılmıştı.
Gelinen nokta bize gösteriyor ki, iki farklı saat uygulaması çok yakında tarihe karışacak.
Peki bizde ne olacak?
Malum Türkiye yaz saati uygulamasına çok uzun zaman önce geçti.
Hatta Türkiye’nin bu şekilde AB’den koptuğunu ileri süren aklı evveller bile çıktı.
Peki yeni uygulamayla şimdi ne olacak?
AB Türkiye’ye mi yaklaşmış oldu?
Bu yaklaşım Batı’dan önce hiçbir doğru şeyin bizim tarafımızdan hayata geçirilemeyeceğine yönelik bir inançtan kaynaklanıyor.
Yani kısaca körü körüne bir Batı hayranlığı da diyebiliriz.
Öyle ki “Türkiye ile aynı saat diliminde olmalıyız” görüşünü savunanları bile KKTC’yi anavatana vilayet yapmaya çalışmakla suçladılar.
Hatta trafik kazalarını bile yaz saati uygulamasına bağlayanlar oldu.
Merak ediyorum. Sürekli yaz saati uygulamasına karşı çıkanlar şimdi ne yapacak?
Avrupa Birliği çok yakında Türkiye ile aynı saat diliminde olacak.
Yani sürekli yaz saati uygulamasına geçecek.
Peki biz ne yapacağız?
Eminim şimdi sırf inat olsun diye hala kış saati uygulamasına geçmeyi savunanlar çıkacaktır.
Belki de bunu uygulayan tek ülke olarak adımızı dünya literatürüne geçirmek isteyecekler.
Çünkü bu konuda yazdıkları yazıların mürekkebi daha kurumadı.
Aklın yolu bir. Avrupa Birliği de bazen o yolu geç de olsa buluyor. Peki ya biz?
Umarım yaz saati uygulamasını sürekli hale getiririz.
Nasıl olsa artık bu şekilde “Türkiye’ye vilayet olma tehlikesi de yok! Olsa olsa AB’ye vilayet oluruz” diye koşa koşa yeni uygulamayı kabul ederiz.
İşin şakası bir yana bizimkiler şimdi saatlerini ne yapacak?
AB de Türkiye gibi sürekli yaz saati uygulamasına geçtiğine göre, “Ne AB, ne TC, tek yol KKTC saati” mi derler sizce…
Ne söyleyeyim. Güleriz ağlanacak halimize…