Kıbrıs üzerinde oynanan seçmeli oyunlar

Kıbrıs Türkü üzerinden oyun kurabileceğini düşünen ve ada istikbaline şekil verebilmeyi hayal eden seçmeli bir akım, bugünlerde güçlendiğini zannediyor.

Kıbrıs Türkü üzerinden oyun kurabileceğini düşünen ve ada istikbaline şekil verebilmeyi hayal eden seçmeli bir akım, bugünlerde güçlendiğini zannediyor. Ancak hatırlatmak isterim ki asıl güç, sadece karar almak değil, alınan kararı uzun vadede de icra edebilmektir.
Kararın icrası noktasında iradesi yetersiz olanlar, arkalarında duranların da yeterliliğini yeniden gözden geçirmelidir.
Gelelim yapılmak istenenlere…
Kuran kursları, ilahiyat koleji ve din dersleri hakkında yıllardır yürütülen kara propaganda, artık yerini fiziki hamlelere bıraktı.
Sendikalara yaz kuran kurslarını bastırdılar. Olmadı…
İlahiyat kolejinin temeli atıldığı günden itibaren hakarete varan söylemlere ve fiziksel provakasyonlara başvurdular. Yetmedi…
Okullardaki din derslerini seçmeli yapıp Yunanca adı altında yeni bir ders ortaya çıkardılar. Yetti mi?
Hayır, bu da yeterli olmadı…
Şimdi de ilahiyat koleji müdürü görevden alınarak, kolejin içinin boşaltılması planlanıyor belliki. Üstelik sadece sendika ve örgütler değil, doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı devreye girmiş durumda.
Tablodaki resme bir bütün olarak baktığımızda ise karşımıza çıkan en belirgin detay, Kıbrıs adasının islamdan arındırılma mücadelesidir.
Bu noktada dikkatleri şuraya çekmek istiyorum. Kıbrıs ve Filistin meselelerini karşılaştırdığımızda, çok sayıda benzerlik göze çarpıyor.
Lefkoşa , hem Kuzey, hem de Güney Kıbrıs’ın başkentidir.
Kudüs, Filistin’in başkentidir. Ancak geçtiğimiz yıl İsrail’in başkenti Kudüs’tür, şeklinde bir açıklama yapan Amerika, bu yaklaşımı ile Kıbrıs ve Filistin meselelerindeki benzerliği de gün yüzüne çıkarmış oldu.
Taşı, karıştır, böl, yönet politikası ile İsrail devletinin kurulmasına katkı sağlayan İngiltere, benzer adımları Kıbrıs üzerinde zaten atmıştı.
Filistin’i Yahudilere, Kıbrıs’ı Rumlara bağlamak için ihtiyaç duyulan devletler sadece piyon olarak görülse de sürecin tam anlamıyla istedikleri şekilde ilerlemediği aşikar.
Kıbrıs üzerinde hakim olan İslam algısı zayıflatıldı evet. Ancak tam anlamıyla içinin boşaltılamaması çok şeyin önüne geçmiş oldu.
Kalp temizliği şeklinde yeni bir inanç sistemi oluşturarak ciddi zarar verdiklerinin farkında olmalıyız. Ancak Aslımızın, neslimizin ve atalarımızın yaşayışını, yani geçmişimizi de değiştiremezler değil mi?
Geçmiş değişmiyorsa, gelecek de bizim irademizde.
Evet, geçmişimiz, geleceğimiz ve vatanımız için mücadele etmek zorundayız. Anavatan Türkiye'nin hem arkamızda, hem de yanımızda olmasını doğru okumalı, Kıbrıs üzerinde oynanan seçmeli oyunlara bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da fırsat vermemeliyiz.


Bu haber 6765 defa okunmuştur

:

:

:

: