KKTC’de bazen öyle işler oluyor ki akıl sır ermiyor. En son Lapta’da mavi bölge olarak anılan turizm bölgesine yapılacağı açıklanan huzurevi inşaatı da bunlardan biri oldu…
İş dünyasının duayen isimlerinden Rahmi Koç’a sormuşlar. “Başarının sırrı nedir” diye… Koç da “ben hep önce işe insan ararım, insana iş değil” diye cevap vermiş.
Yani ünlü işadamı, önce amacı ortaya koyuyor, sonra bu amaç doğrultusunda hareket ettiğini söylüyor.
Peki Lapta’da ne oluyor?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, geçtiğimiz günlerde eski Lapta Huzurevi’nin olduğu alana yeni bir huzurevi inşa edileceğini açıkladı.
İyi de Sayın Bakan’ım sorarım size…
Ömrünün son deminde huzur arayan insanlar orada nasıl huzur bulacak?
Çünkü sözünü ettiğiniz yer beş otelin, kafeteryaların, eğlence mekanlarının olduğu bir bölge… Yılın en az 8 ayı otellerin gece yarılarına kadar animasyon yaptığı ve yüksek sesle müzik dinlenildiğini de varsayarsak, ne yapacaksınız?
“Tatile gelen insanlara, huzurevi sakinleri rahatsız oluyor, müziğin sesini kısın” mı diyeceksiniz?
İnsan belli bir yaştan sonra, yani yaş kemale erdikten sonra ne arar? Sessizlik arar, sakinlik arar, huzur arar. Öyleyse neden insanları böyle bir gürültünün içinde tutmaya çabalıyorsunuz?
500 metre içinde en az beş otelle komşu olacak bu huzurevinde insanlar nasıl huzur bulacak?
Üstelik burada izni alınmış üç tane daha otel projesi var.
Demek ki o otellere de bu mantıkla “Sen buraya otel yapabilirsin ama akşam saat 20.00’den sonra müzik çalamazsın” diyecekler.
Yani 100 milyon dolara varan otel yatırımlarını çöpe attıracaklar.
Geçmişte İngiliz hükümeti 1950’lerde oraya 16 yaşından küçük çocuklar için bir ıslahevi yapmıştı. Ama yanında yöresinde iki – üç evin dışında hiç bina yoktu. 74’ten sonra orası huzurevi olarak kullanıldı. O zaman sıkıntı yoktu çünkü etrafı bomboştu.
Şimdi eskiden burada huzurevi vardı diye oraya yine huzur evini getirmek, abesle iştigal etmekten başka bir şey değildir.
Hakkını yemeyelim. Oraya huzurevi yapılması kararını da şu anki hükümet, şu anki bakan vermedi. Bundan daha önceki hükümetin kararıydı.
Dolayısıyla bu hükümetin ve Sayın Bakan Zeki Çeler’in buraya huzurevi inşaatı yapılması kararını yeniden gözden geçirmesi ve bu kararı geri alması gereklidir. Daha önce yapılan hata bir an önce düzeltilmedir.
Çünkü burası mavi bölgedir, yani turizm tesislerine ayrılmıştır.
Eğer bunlar olmazsa yarın iki seçeneğiniz olur. Ya 500 metre içindeki dört tane otel müziği kapatacak, turizm tesisinde akşam hiçbir eğlence yapılmayacak. Ya da huzurevini kapatacaksın.
O yüzden gelin bu yanlıştan dönün. Kıbrıs’ta o huzurevini yapacak çok daha sessiz, huzurlu yerler pekala bulabilirsiniz.
Yeri geldiğinde “bizi turizm kurtaracak” diye mangalda kül bırakmayan, “Güney’de 100 bin yatak varken bizde neden 20 bin yatak var” diye ağlayan sayın yetkililer, turizme balta vuracak bu hamleye karşı bir an önce önlem almalı.
Son söz de daha önce burada huzurevi inşaatı için onay veren bakana…
Ya elini kaldırsın, “Verdiğim karar doğrudur” diye arkasında durup gerekçelerini anlatsın… Ya da mavi bölge Lapta’da turizmin başına örülmek istenen bu çoraptan bizi kurtarsın. Kararının yanlış olduğunu ilan etsin.