Star Kıbrıs’ın dünkü manşeti oldukça dikkat çekti. Mesele Lapta’da mavi bölge olarak anılan turizm bölgesine yapılacağı açıklanan huzurevi inşaatıydı…
Biz de Star Kıbrıs olarak bölgenin turizm bölgesi olduğunu, çok sayıda otel ve eğlence mekanına ev sahipliği yaptığını vurgulayarak, orada yüksek sesle eğlence ve müzik olduğunu duyurmuştuk.
Burada geçmiş hükümet döneminde alınan ve şimdi uygulamaya konan huzurevi için,
“Ömrünün son deminde huzur arayan insanlar orada nasıl huzur bulacak?” diye sormuştuk.
Çünkü sözünü ettiğimiz yer beş otelin, eğlence mekanlarının olduğu bir bölge… Yılın en az 8 ayı otellerin gece yarılarına kadar animasyon yaptığı ve yüksek sesle müzik dinlenildiğini de varsayarsak, burada o insanlara nasıl huzur vereceksiniz?
“Tatile gelen insanlara, huzurevi sakinleri rahatsız oluyor, müziğin sesini kısın” diyemeyeceğinize göre ne yapacaksınız?
İkisinden birini tercih etmek zorundasınız.
Ya huzurevini orada yapmakta ısrarcı olarak yanlıştan dönmeyeceksiniz. Ya da orada yapılan ve şu anda yapılmış olan otelleri veya eğlencelerini yasaklayacaksınız.
Bu nasıl olacak?
Girne’de son açılan Kaya Plazzo Oteli’ne bakın. Hemen o otelin yanı başında oturan insanlara sorun. Gece sabahlara kadar yüksek sesle müzik yayını yapıldığı duyarsınız.
Oradaki insanlar da buna tahammül ediyorlar. Çünkü başka çareleri yok. Turizm bölgesi olduğu için ya buna katlanmak zorundalar ya da satıp daha sessiz bir yerden ev alacaklar.
Peki siz o huzurevini yaptığınızda burada mecburi olarak kalan insanlara ne diyeceksiniz.
“Burası turizm bölgesi, yüksek sesli müziği istemiyorsan çek git” mi diyeceksiniz?


Evet bu bölgede 74’ten sonra huzurevi vardı ama o zaman etrafı bomboştu. O yüzden böyle bir sıkıntı yoktu.
Elbette bu huzurevi kararı şu anki hükümete ait değildir.
Hem Çalışma Bakanı Zeki Çeler hem de Sağlık Bakanı Filiz Besim tüm iyi niyetiyle yaşı belli bir noktaya gelmiş burada yaşamaya muhtaç olan insanlar sıcak bir yuva kurmanın derdindeler.
Ama önceki hükümet döneminde seçilen bu yerin doğru olmadığı da apaçık ortadadır.
O yüzden hem Sayın Bakan Zeki Çeler’e, hem de Sağlık Bakanı Filiz Besim’e çağrıda bulunuyoruz.
Bu yanlışı düzeltin.
Aklın yolu bir. Gelin bu insanlar için ömürlerinin son demini huzurlu bir şekilde geçireceği bir yer bulun.