Ziyaretlerin karamsarlığı

Siyasi ekonomik ve sosyal olayların bitip tükenmeyen karmaşasında, bunalan memleketim insanının yaşadığı zorlukların aşikar olan zamanını yaşıyoruz.

Siyasi ekonomik ve sosyal olayların bitip tükenmeyen karmaşasında, bunalan memleketim insanının yaşadığı zorlukların aşikar olan zamanını yaşıyoruz. Siyaseti tecrübesiz kadrolarda şekillenen, fotoğrafında izlerken, tuhaf hallere düşen siyasetçileri görüyoruz. 8 Ocak seçiminden bu güne, geçen sürede doğru dürüst bir iş yapıldığını göremedik. Basın toplantılarında dizelenen maddelerde onu yapacağız bunu yapacağız diyen Başbakan Erhürman esasında kayda değer toplum yararına hükümetine hiç bir şey yaptıramamış sadece bakanlarının getirdiği görevden alma üçlü kararnamelerin ikinci imzasını atıp atamaları Cumhurbaşkanlığına havale etmiştir. Başbakan yardımcısı Kıbrıs meselesi için verdiği demeçleri ile hükümeti bağlamadığı yüzüne karşı söylenirken bir suskunluk içerisinde bakanlığına devam ediyor. İç işleri Bakanlığı “vatandaşlıklar” konusunda bir adım ileri gidemiyor,ama Sayın Baybars bazı bakanlıkların harcamalarını bakanlar kuruluna getirilen önergelerde gördüğü zaman üzüldüğünü söylüyor, neden bu kararlara oy verdiklerinin izahını yapmıyor. Bakanlar kurulunda üç kişi ile koalisyonun ortak Bakanı olduklarını ve kararların oy birliği ile alındığı bilinmezmiş gibi, dışarı çıkıp aksi yönde güya cesurca açıklama yapıyor. Uygulamada yaz döneminde meclisi çalıştıracağız diyenlerin komiteler çalışıyor diye birkaç fotoğrafı yazılı basın ve meclisin twitter hesabından paylaşılsa da iş ola, iktidarca bir sonuca gidilmediği görülüyor.Meclis çalışanlarının meclis tatilde iken haklı grevini görüyoruz. Yazın keskin sıcağı devam ediyor klimasız ortamda, yaşlılar, hastalar olduğu ve nefes almakta zorlandıkları bilinirken, yaşamın elektriğe bağımlı olduğu çağımızda çift katına çıkan elektrik faturalarının , nasıl hesaplandığı anlaşılmayan ve geçmişte ödenenin elektrik paralarının çift katı tutarındaki parasal tutar ile ne yapacağını şaşıran ve mağduriyet yaşayan halkımız kendilerini nasıl bir çarenin ferahlığında bulacaklarının formülünü yine iktidarda arıyor. Kabinede en kıdemli bakan sayılan, Sayın Serdar Denktaş mali konulardaki önerileri ile önce kendi maaşlarımızdan tahsisatları kestik sırasıyla size de gelecek diyor. Kimler diye sorarsanız, kimlerin içinde, üst düzey kamu görevlilerinin makamları vardır. Bahane hazırdır. Klişe söz elimizi taşın altına soktuk,önce kendimizden başladık! Vazgeçin! Allah aşkına! 12-9-3-3 koalisyon başkanları kendi örtülü ödeneklerini nasıl unuttular, Sayın Sibel Siber’de bu konuda Cumhurbaşkanına soru soruyorsa,düşündürücü bir durum. Deneyimsiz bir hükümetin tecrübeden yoksun Türkiye ziyaretlerinin karamsarlığı ile nereye kadar gidileceği meçhul,demek ki, bir an önce bilmediklerini bilip ona göre hareket etmeleri gerekliliği vardır. Türkiye’ye giden bakan ziyaretlerinin gezme nitelikli olup olmadığı bile yarım adamızda tartışılır olmuştur. Ne kadar acıdır,hala daha Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit bir üniversite etkinliğinde , bu kriz ithal kriz değil ”bağımlılık krizidir” deyip Rum dostlarına KKTC, sınırları içerisinden nerdeyse ağlayan ve yalvarır sesi ve üslubu ile çağrı yapıp bizle çözüm yapmazsanız Kıbrıs Türk halkı silinip gidecektir diyebiliyorsa ,hükümetin acizliğini ve ideolojik tavrını net bir şekilde belli eden oluyor. Türkiye’de Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin olumlu geçtiğini Ercan’da açıklayan ama “Tünelin Ucu Karanlık” diyen bir başbakanın ülkesine ne gibi bir hizmet vereceği tartışma konusunun ötesine geçmiştir. Hayvancıların üzerine, biber gazı sıkılırken hükümetin başının habersiz olması mümkün değildir. Şimdi ise Başbakan artık eylemlerde biber gazı kullanılmayacak diyorsa, gülünç bir tavır yaratıyor. Ve “Çok kere muhatabımızı dinlerken neyi açıkladığını değil, içinde neyi gizlemek istediğini düşünürüz. ” şüphesini halkımızda uyandırıyor. Umarız bu günkü hayvancıların eylemi sırasında aklı selim galip gelir ve soruna çözüm bulunur. Dengeler muhafaza edilir. Halkımızın refahı için önlemler alınır.



Bu haber 1912 defa okunmuştur

:

:

:

: