Milletin aklı ile oynayan cambazlar

Siyasetçi olsun veya olmasın kişilerin her zaman sözlerin kıymetinde, değerinde ve anlamının ifadesinde konuşmaları gerektiğine genelde inanıyoruz.

Siyasetçi olsun veya olmasın kişilerin her zaman sözlerin kıymetinde, değerinde ve anlamının ifadesinde konuşmaları gerektiğine genelde inanıyoruz. Günümüz ve bilhassa 4’lü hükümetin 12-9-3-3 milletvekillerinin ve bakanlarının konuşmalarından ve soradan öyle demek istememiştik yanlış anlaşıldı deyişlerinden insanımıza gına geldi desem yerinde bir tesbit olur. Bir televizyon programında İçişleri Bakanına sorulan soru çapraz sorgulama gibiydi. Kişi her ne kadar ben hukcuyum desede programına konuk olduğu kişinin deneyiminin verdiği güven ile sorduğu tuzak soruyu, siyasetçi olarak canlı yayında yanıtlarken sözünün, nereye gidip duracağını, kanaatimce bilmesi gerekirdi. İçişleri Bakanı, ”Kentsel Güvenlik Yönetim Yasası” için Baybars; Biliyorsunuz geçtiğimiz dönemden gelen kentsel güvenlik yönetim sistemi için şu anda Meclis’teki alt komiteden geçti. Meclis açılır açılmaz Genel Kurul’a sunulacak. Sonrasında bu sistemin ülkemizde kurulumuyla ilgili gerekli işlemler tamamlanacak demiştir. Aydınlatmanın suç unsurlarının önlenmesindeki önemine ve yasa tasarısı içerisindeki diğer konu başlıklarına dikkat çekmiştir. Konuşmanın seyrine göre programda ”kamera” ile ilgili çağrışımla, Rum tarafından Kuzeye geçenler için kamera sisteminin kolaylığını Sayın İncirli dile getirmiş ve ülkemize girişlerde içişleri bakanklığının sınır kapısına kamera takması uygunluğu yorumlanırken, yoksa kolordu komutanlığı müsade etmez çağrır sizi azarlar mı? sorusuna Sayın Baybars ne münasebet derken, tabiki ne münasebet cevabını da anında almıştır. Bu arada geçmişteki münasebetlerin zaafiyetine düşmeyeceklerini belirten bakan ilişkilerin iyi olmasına bir diyeceği olmadığını ancak devlet kurumlarına saygının yaratılmasının aynı zamanda bakanlar kuruluna düşen bir görev olduğunu ifade ederken “Biz besleme değiliz, kimsenin bize besleme sıfattını yakıştırmasını kabul etmememiz gerekir “ diye sözü uzatıp gitmiştir. Neden böyle bir örnek verdiğini malum biz hukukçu olmadığımız için belki anlamakta güçlük çekmiş olabiliriz ama vermek istediği mesajın ne olduğunu da anlamayacak kadar ferasetten uzak değiliz. Programda Halkın Partisinin toplumsal desteği yeteri kadar almadığını ifade eden Sayın Baybars’a, üç bakanlıkda HP ‘de sorunsuz bakanlıklar, Dış İşleri bakanının zaten işi yok, olsa olsa Cumhurbaşkanı ile festivallere gider yorumuna, az da olsa tepki göstermiş ve Sayın Özersay’ın Başbakan yardımcısı olduğunu konuşma aralığına sığdırmıştır.Halbuki Baybars, Sayın Kudret Özersay’ın Türkiye’deki mevkidaşı Sayın Mevlût Çavuşoğlu‘na yapıtığı ziyareti esnasında Amerika’ya davet ettiğini söyleyebilirdi. Bu davet olmasa Sayın Mustafa Akıncı, Özersay’ı Amerika heyetine alırmıydı bilemeyiz. Memleketimiz yangın yeri gibi, her evin pahalılıktan mutfağındaki ocağının yanmaz olduğu günlerdeyiz ve hala daha bakanlarımız halkın refahı için ne önlemler alacağını bir cümle içinde telaffuz dahi edemiyorlar. Elektiriğe yapılması istenilen zam üzerine yüzdelik kaç olsun diye konuşuyorlar. Eğitim Bakanı başka bir televizyon programında başka telden ifadeler ile din dersi konusunda nutuk çekiyor konuşması sosyal medyaya vatandaşca yansıtılıyor “MEB dediki Sn Özyigit biz din kültürü derslerini kaldırmadık ama yıldız koyduk, isteyen seçer istemeyen seçmez. Sağ Kulağı sağ taraftan göstermedikte sol taraftan başın üzerinden sol kulağı tuttuk dedi. Bu milletin aklıyla oynamak cambazlıktan baska birşey değil lütfen dile getirin” diye kanala vatandaşca tweetler atılıyor,endişelerini soru ile dile getiriliyor. Ülkemizdeki icraatın tarifi bu mudur? Budur. İzliyoruz, görüyoruz!


Bu haber 1823 defa okunmuştur

:

:

:

: