Söyleyemem derdimi

Kişiler arası iletişimde insanın karşısındaki insan hakkında bir düşünceye, kanaate varması için uzun bir zamana ihtiyaç yoktur.

Kişiler arası iletişimde insanın karşısındaki insan hakkında bir düşünceye, kanaate varması için uzun bir zamana ihtiyaç yoktur. Kanaat kişilerin beden diline göre şekillenirken 'kişinin konuşma biçimi, kullandığı sözcükler, vurgulamaları, ses tonu, jest ve mimikleri, kullandığı aksesuarlar, giyim tarzı' her zaman önemlidir. Genel Seçimleri 8 Ocak, yerel seçimleri ise 2018 yılının Haziran’ında olmak üzere geride bıraktık. Bu seçim süresinde ülkemizdeki yüzlerce adayın ismini okuduk, küçük yerlerin tanışıklığında,hepsi değilse bile tanıdık bir çok simayı siyaset sahnesinde gördük. Bu adayların birçoğunu özellikle parti genel başkanlarını televizyon ekranlarından izledik, halen de iktidara mensup olsun veya muhalefet olsun milletvekillerini ekranlardan dikkatle izlemekteyiz. Sosyal medya kullanan siyasetçilerin kendi hesaplarından bu programlarının duyurularını yaptıklarını takipte zorluk olmaması açısından ise olumlu buluyoruz. Etkili iletişimin kişiye olduğu kadar kendi kurumuna faydasının yadsınamaz, farkındalığını görüyoruz. Bu gibi programlarda vücut dilinin son derece önemli olduğunun ise bilincindeyiz. Kişinin ekranda yarattığı performans bütününde, araştırmalara göre iletişim kanalları içinde en etkili olan beden dilidir. Muhatabınızı sözlerinizin %7, sesinizin %38, beden dilinin ise %55 etkilediği ifade ediliyor işte bu vücut dilinin diğer bir adı olan “ LİSANI HAL “ kişilerin kendine duyduğu özgüveni karşısındaki ile yani hizmet ettiği kitleler ile buluşturuyor ve kabul görmesini sağlıyor. Tabi kitlelerin kültür düzeyini bilmek, konulara vakıf olmak, atmosferi iyi bilmek,hedef kitleyi tanımak, verilecek mesajda duygular ve düşüncenin varlığında farklılık yaratandır. Kendi ülkesinde birlikte yaşadığı memleketinin insanını tanımayan, onların sorunlarını kendi meselesi gibi görmeyenlerin ve onlara,kaplarını açmadan, hizmet vaadediyor olanların, seçimlerde aldıkları sonuçlar ortadadır. Bu kişilerin zoraki birliktelikleri ile oluşan 4’lü hükümetin icraatlarınında, beğenildiği, söylenemez. Beceriksizlik apaçık zamlar ve denetimsizlik neticesindeki pahalılığın oluşmasında gün ışığı gibi ortadadır. Döviz krizi ise iyi yönetilememiştir. Zaten iktidara gelen siyasi parti başkanlarının lisanı halleri de karamsarlıklarının açık beyanıdır. Hükümet halk nezdinde güvenini yitirmiş olmasına rağmen hala daha devam et, ne olursa olsun pozisyonlarını muhafaza ediyorlar. Sayın Tufan Erhürman lisanı halinde gözlerindeki umutsuzluk ifadesi ile tünelin ucundaki ışığı göremeyen gözleri ile ekrana yansırken, Sayın Özersay söyleyemem derdimi hali içerisindedir. Sayın Cemal Özyiğit ise miyadı dolmuş ilaç gibi ekrana yansımaktadır. Sayın Serdar Denktaş siyasi tecrübesini lisanı haline en iyi yansıtan olurken,muhalefet liderlerinin lisanı hallerinden bahsetmemek olmaz bu çerçevede Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın Hüseyin Özgürgün’de karizmatik bir siyasetci duruşu olduğu görülüyor. YDP Başkanı Sayın Erhan Arıklı ise iletişimde, lisanı halini oldukça iyi kullanan bir siyasetçi kimliği taşıdığı, Sayın Mehmet Çakıcı’nın da televizyon programlarında ve geçmişte Meclis kürsüsünden lisanı halini çok iyi kullanan iyi konuşan birisi olarak çıkmakta olduğu televizyon kanallarındaki hitabından anlıyoruz. Sonuç olarak; Günümüzde ünlü politikacıları, işadamlarını, sanatçılar ve reklamcılar beden dilinin tekniklerini bilinçli kullandıklarını ve kitleleri sürüklediklerini izliyoruz, bu şekilde, anlamış olduğumuz ise tavsiye mektubunun, kişinin kendisi olduğudur.

Bu haber 1786 defa okunmuştur

:

:

:

: