Potinin altına yapışan sakızlar...

Eski başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer, önceki gün Ada TVde konuğum oldu. Birinci gündemimiz, yarım asırdan bu yana değişmeyen Kıbrıs meselesiydi.

Eski başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer, önceki gün Ada TVde konuğum oldu.
Birinci gündemimiz, yarım asırdan bu yana değişmeyen Kıbrıs meselesiydi.
Sayın Soyer, Kıbrıs sorununda geldiğimiz noktayı, bir adım ileri bir adım geri giden yaklaşımları değerlendirirken, geçmişten bir anıyı paylaştı.
Merhum kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş döneminde, yine müzakere masasında bir al ver süreci yaşanıyor. Rumlar'ın dayattığı bir konuyu Denktaş ısrarla kabul etmek istemiyor. Sayın Soyer ve CTP de müzakerelerde bir ilerleme olması için o adımın atılmasını istiyor. Merhum Denktaş, o sırada şu tarihi sözü sarfediyor:
'Ben şimdi bu sözü verirsem ayağımdaki potine yapışmış sakız gibi ben yürüdükçe beni takip edecek. Şimdi verdiğimiz söz peşimizi hiç bırakmayacak.'
Sayın Soyer'e anlatığı bu anının ardından ayağımızdaki potine yapışan sakızları iki taraf açısından da sordum. Bizim verdiğimiz haritadan tutun da Crans Montana'da asker sayısını azaltmaya kadar bir çok taahhütün ayağımıza yapışan sakız olduğunu belirten Soyer, bunlardan geri dönüşün mümkün olmadığını söyledi.
Rumlar'ın da sözlü bile olsa taahhütte bulundukları dönüşümlü başkanlık ve siyasal eşitlikten geri dönemeyeceklerini ifade etti.
Gerçekten de meseleyi derinlemesine ele aldığımızda daha Denktaş döneminde masaya sürülen 'yüzde 29 artı' şeklindeki oranın sadece bu dönem için geçerli dense bile yıllar içinde nasıl peşimizi bırakmadığına şahit olduk. Ayağımıza yapışan bu sakız, Crans Montana'da da o oranı masaya sürmemize neden oldu. Bugün her ne kadar 'haritayı çektik' deseniz de 'yüzde 29 artı' oranı ayağımıza yapışan sakızdır. Yürüdüğümüz müddetçe peşimizi hiç bırakmayacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı'nın müzakere heyetinden dile getirilen 'garantiler tabu değildir' sözü de ayağımıza yapışan sakız olmuştur. Rumlar'ın Güney'deki sevinç çığlıklarının asıl nedeni de budur.
Tüm bu ayağımıza yapışan sakızların yanında siz şimdi 'Asker sayını azaltmayacağız, artıracağız' deseniz de bunun pazarlık masasına yönelik diplomatik bir söz olduğu herkes tarafından bilinmektedir.
Rumlar açısından da artık dönüşümlü başkanlık ve siyasi eşitlikten geri dönme gibi bir durum söz konusu olamaz.
O yüzden yeni bir müzakere masası kurulacaksa eğer, herkes önce ayağının altına yapışan sakızları kontrol etsin.
O masaya, ayağı yere basan, çözüm odaklı önerilerle gelsin.
Kıbrıs meselesinde öyle ya da böyle bir sonuç almanın, başka yolu yoktur...

Bu haber 323 defa okunmuştur

:

:

:

: