Eğitim ekonomi ve istihdam…

Bir ülkenin toplam nüfusu ve bu nüfusun yaş grupları, cinsiyetler, kır-kent arasındaki dağılımları kalkınma ve kamu politikalarının belirlenmesindeki birinci ve en önemli kriterdir. Sadece kalkınma ve kamu politikaları bağlamında değil aynı zamanda nüfus yapısının siyasal düzene etkisi, sosyal adalet ve ekonomik refah odağında nüfus-kalkınma ilişkisinin önemi büyüktür.

Bir ülkenin toplam nüfusu ve bu nüfusun yaş grupları, cinsiyetler, kır-kent arasındaki dağılımları kalkınma ve kamu politikalarının belirlenmesindeki birinci ve en önemli kriterdir. Sadece kalkınma ve kamu politikaları bağlamında değil aynı zamanda nüfus yapısının siyasal düzene etkisi, sosyal adalet ve ekonomik refah odağında nüfus-kalkınma ilişkisinin önemi büyüktür.
Eğitim yatırımları (okullar-derslikler), hastane ve yatak sayıları ve sağlık yatırımları, ulaştırma yatırımları, enerji yatırımları gibi pek çok sosyal ve fiziki altyapı yatırımları bugünkü ve gelecekteki nüfus dikkate alınarak hesaplanır.
Bu durum temel sektörlerin uluslararası göstergelerine de yansımış durumdadır. Ekonomilerin gelişmişlik seviyelerinin kıyaslanmasında kullanılan göstergelerin önemli bir bölümü nüfus ile ilgili göstergelerdir. Örneğin 10,000 kişiye düşen yatak sayısı, istihdam edilen kişi sayısı, kişi başına gelir düzeyi gibi. Demografinin önemi sadece kamu politikaları için geçerli değildir. Özel sektör firmaları da yeni bir ülkeye giriş kararında sektörün ve pazarın büyüklüğüne bakar. Bunun için de nüfusun bugünkü ve yarınki büyüklükleri, yaş ve yerleşim yeri bazındaki dağılımları en az nüfusun tüketim gücü ve tercihleri kadar büyük öneme haizdir..
Tabi her şeyden önce nüfusun gerçek sayısının verileri ulaşabilir olmalıdır.
Peki bizim coğrafyamızın nüfusu kaç diye bir soru sorsam.
Oldukça kalabalığız ifadesi dışında elimizde bir veri yok.
O halde neyi nasıl planlayacağız?
Bu çok da mümkün görünmüyor.
Oysa eğitimden tutun da sağlık, enerji, yol, su ve konut sektörüne varıncaya kadar yapılması gereken planlamalar vardır.
Ki olması gereken de budur.
Lakin bugün için böyle bir planlama yapılması mümkün değil.
Peki o zaman nasıl yüzüyor bu gemi?
Aslında yüzmüyor.
Hatta yerinde mevcut konumunu da muhafaza edemiyor artık.
Batıyor..
Bugün hala suyun yüzünde göründüğü için belki bir kısmımız bunun farkında değil. Ama bu gemi su alıyor değerli dostlar.
Zira artık bu yükü kaldıramıyor.
Kendini bu yüke dayanacak şekilde revize edemiyor.
Hiçbir planlamaya gidemiyor.
Oysa taşıdığı nüfusu bilse, bir nebze rahatlayacak yapılan planlamalarla.
Bugün okullarda, hastanelerde, enerji tüketiminde, alt yapı kanalizasyon şebekelerinde, ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.
Okullarımız, hastanelerimiz kalabalıklara karşı planlanmış değil.kısıtlı enerji imkanları artık kalabalık nüfusun ihtiyaçlarına cevap vermekte zorlanıyor. Çeşitli altyapı sorunlarımız var..
Kentlerde yeşil alanlar birer ikişer ortadan kaldırılıyor, betonlaşma plansız bir şekilde yaygınlaşarak devam ediyor.
O halde bütün bunlarla baş edebilmek adına ülkede mevcut nüfusun sayısını bilmek zorundayız. Aynı şekilde nüfusun nitelik özelliğini bilmek durumundayız.
Bunları bilmeden, sınıflandırmadan bu ülkede hiçbir planlama yapılamaz, yapılması da mümkün değil..
Hem de hiç bir alanda.
Oysa bu mümkün.
Mevcut nüfus yapısıyla ekonomik anlamda bir devinim yaşanması olasıdır.
Dolayısıyla etkin bir kalkınma/kamu politikası tasarımı için nüfusun yapısı ve seyri yakından izlenmeli,
Nüfusun bir fırsat sunabilmesi, kalkınma manivelası olabilmesi için kamunun aktif, ön alıcı politikalar oluşturması gereği bilinmeli,
Nüfusun vergi ve sosyal güvenlik sistemlerine etkileri analiz edilmeli,
Genç nüfusa erişilebilir ve nitelikli bir eğitim hizmeti sunulmalı,
İş imkanları arttırılmalı, özel sektör istihdam artırıcı, çalışan dostu politikalarla teşvik edilmeli,
Eğitim-Ekonomi-İstihdam bağlantıları geliştirilmeli ve kişiler mutlu ve üretken olacağı işlere yönlendirilmelidir.
Bu haber 261 defa okunmuştur

:

:

:

: