Girne çevre yolundan sonra yine çile olmaya devam eden Alsancak ve Lapta yolu için belediye başkanları Fırat Ataser ve Mustafa Aktuğ ile bölge halkı dün ilk kez eylem yapıp ana yolu kısa bir süre kapattılar. İnsanlarımız genişletilmeyen yoldan dolayı her gün iş gidişi ve çıkışı trafik çilesi çekiyorlar. Yaklaşık 10 yıl on yıl öncesine dayanan bu yolu genişletme projesi, yedi yıldır proje bekliyor. Nafile hükümetler bu yola el atmadı, sonuçlar bunu gösteriyor, proje bile çizilmedi.
Alsancak belediye başkanı Fırat Ataser, o bölgede arsalarından yol geçecek olan vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu ile de anlaşmışlar tazminatların ödenmesi koşulu ile de şikayetleri olmayacaktır, bu çok önemlidir. Bir çok bölgede uzlaşı olmadığı için yol üzerine ara emirleri alınmış, yol yapım çalışmaları durdurulmuştur.
Başkanlar projeyi çizecek teknik adamları da göremedik dediler. İnşaat gelişmeleri o bölgeye doğru kayıyor Alsancak da 3.000 yeni inşaat olduğunu söylüyor başkan Ataser ancak yol için herhangi bir faaliyet olmadığını söylüyor.
Müsteşara bu konu aktarıldığı zaman o da “gelin görüşelim” demiş!!!!!!! Yazık ki ayağına çağırıyor. Yahu, Allah aşkına siz müsteşarlar halkın sorununu çözmek için halkın yanına gideceğinize, yerinde tespit yapıp karar üreteceğinize, belediye başkanlarını ayağınıza çağırıyorsunuz, canım sizler büyük büyük adamlarsınız kolay mı?
Kim ne derse desin, nasıl isterse düşünsün, KKTC devletinin gelişmemesi için, sorunların devamı ve halkın bezdirilmesi için projelerini devam ettiriyorlar. Yıktırılması gereken çok binalar varken, yalınızca Karpaz bölgesinde bazı kişilere ait bangalof tipi, deniz kıyısında ki binalar mahkeme kararı ile yıktırıldı. Hem de o insanlardan intikam alırcasına, bilmeliyiz ki mahkemeler birden çok kararı İngiliz yasaları etkisinde alıyorlar.
Eğer hükümetler, bu tür eleştiriler ile karşı karşıya kalmak istemiyorsa, derhal hizmet alıp ülkenin kalkınması ve alt yapısının güçlenmesi için gerekli adımları atmalıdır. Halkımızın umutlarını içi boş “FEDERAL ÇÖZÜME” yöneltmek isteyenler vardır. KKTC içerisinde devletin gelişmesini engellemeye çalışan, kırılası eller iş başındadır, herkes uyanık olmak zorunda, bizim “ANKARA’NIN” dışında dostumuz yoktur.
Ben hiçbir devleti potansiyel düşman görmüyorum, ancak halkımızın sorunlarının çözümü de öncelikli görevim olmalıdır, diye düşünüyorum. Halkımıza boş çözüm umutları aşılayan, farklı düşünenleri hor gören, ancak bölücü olur. Bu önümüzdeki dönem de çok kritik bir dönem olacağı da kesindir, işbirliği şarttır.