Yunanistan’ın yaptığı iyi polis, kötü polis taktiği

Bir yandan Doğu Akdeniz’de ısınan sular, diğer yanda Ege’de artan gerilim bölgeyi tam bir fay hattına çeviriyor.

Bir yandan Doğu Akdeniz’de ısınan sular, diğer yanda Ege’de artan gerilim bölgeyi tam bir fay hattına çeviriyor.
Fay hattı kırıldı, kırılacak. Şayet kırılırsa sadece bölge için değil, tüm dünyada önemli etkileri olacak.
Atina yönetimi dün akıl almaz bir kararla Ege’de karasularının 12 mile çıkarılması için Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hazırladı.
Bunu yapabileceklerinden değil, sadece Türkiye’nin tepkisini ölçmek için böyle davrandı. İç politikada da bu meselenin her daim oldukça prim yaptığını söylemeden geçmeyelim.
Zira eğer karasuları 12 mile çıkarsa, Ege adaları için de bu karasularını 12 milden hesaplayan Atina, Ege’yi tam bir Yunan gölüne çevirmeyi tasarlıyor.
Eğer Atina’nin dediği olursa, Türkiye’nin Ege sahillerinden yüzerek bile açılmanız mümkün olmayacak. Yunan sahil güvenlik ekipleri sizi sınır ihlalinden tutuklayabilecek.
Elbette bunun olmasına imkan yok.
Nitekim ülkesinin bazı bölgelerinde karasularının 6 milden 12 mile çıkarmasına ilişkin hazırlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesini durduran Çipras, kararın Meclis’te tartışılmasını istedi.
Belli ki tam bir iyi polis, kötü polis taktiği uygulanıyor.
Malum Hollywood filmlerinde iki polis vardır. Karşısındaki kişinin tavrını ölçmek için biri iyi davranır. Diğeri kötü davranır. Amaç ellerindeki muhataplarının çözülmesini sağlamaktır.
Yunanistan’da da Cumhurbaşkanlığı kararnamesini sanki durdurmasa hayata geçirebileceklermiş gibi önleyen Çipras, iyi polisi taklit ediyor.
Ancak Türkiye’nin bu numaralara karnı tok.
Büyük abilerinden aldıkları dersle yol almaya çalışan Rum yönetimi de her fırsatta boş tehditlerle adanın etrafındaki doğal kaynakların tek sahibi gibi davranmaya çalışıyor.
Rum Yunan ikilisine dün Ankara’dan gelen yanıt, Türkiye’nin tavrını net olarak gösteriyor.
Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Akdeniz’de araştırma yapan Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin ikinci bir kez tacizine asla müsaade etmeyeceklerini söyledi.
Bu konuda gerekli hazırlıklarının tamam olduğunu vurgulayan Akar, “Gerek Türkiye Cumhuriyeti devletinin gerekse KKTC'nin hak ve menfaatlerini sonuna kadar koruyacağımızı herkesin bilmesini anlmasını istiyoruz' dedi.
Yani bir nevi hem Güney’e, hem de Barbaros araştırma gemisine tacizde bulunan Atina’ya rest çekti, hodri meydan dedi.
Atina’nın bu resti görebileceğini sanmıyorum.
Rum yönetiminin ise Türkiye karşısında zaten böyle bir cesareti olmaz.
Ortaya attığı ‘gevşek federasyon’ teziyle müzakere masasının yeniden kurulmasını amaçlayan ve zaman kazanmaya çalışan Anastasiadis’in bu kez istediğini alabileceğine de ihtimal vermiyorum.
Çünkü bu kez hem BM hem de Ankara kararlı. Suya yazı yazılmayacak, boşa beleşe yıllarca konuşma dönemi bitti. Artık icraat vakti. Ya bu iş BM’nin belirleyeceği bir zaman takviminde bir sonuca bağlanacak. Ya da herkes kendi yoluna gidecek.
Üçüncü bir yol yok, bu böyle biline…




Bu haber 596 defa okunmuştur

:

:

:

: