Ecevit’i anarken

Rahmetli Ecevit’in aramızdan ayrılışının 12 ‘ci yıl dönümü 5 Kasım, yani pazartesi idi . Ecevit’i ölüm yıl dönümünde anmak, en doğru hareket olsa gerek .

Rahmetli Ecevit’in aramızdan ayrılışının 12 ‘ci yıl dönümü 5 Kasım, yani pazartesi idi . Ecevit’i ölüm yıl dönümünde anmak, en doğru hareket olsa gerek .
Ben, Rahmetli Ecevit’i, bu gün anmak istedim .
Nedeni mi ?
5 Kasımda, Ecevit için, KKTC ‘ de ne yapılacağını .
Nasıl anılacağını, görmem için .
Maalesef , yine beklenildiği gibi anılmadı .
Kıbrıs Türk Halkı , Sosyal medya hesabından . Duygu ve düşüncelerini belirttiler . Belirtmeye de, devam ediyorlar .
Beklentim . Siyasi makamlardan, Ecevit’e yaraşır bir anma yapılmış olması idi .
12 ‘ci yıl dönümünde, yine , çok sevdiği Kıbrıs Türk halkının yüreklerinde anılmıştır . Anılmaya da devam edilmektedir.
Resmi anma günleri için, yasal mevzuata gereksinim olabilir .
12 yılda, bu düşünülüp, gereği yerine getirilemez miydi ?
Hadi bu yapılmadı .
Başka yöntemlerle de, yapılamaz mıydı ?
Örneğin . Meclis, siyasal partilerin talebi ile, özel gündemle toplanamaz mıydı ?
Devletin radyo ve televizyonunda . Programlar yapılamaz mıydı ?
İlçelerde, Belediyelerin işbirliği ile, anma geceleri düzenlenemez miydi ?
Üç siyasinin demecinin dışında, siyaset kurumundan, Ecevit’in anılması ile ilgili tıs yok .
Ecevit’in anılması ile ilgili olarak, karar makamında oturanlar . Değil sadece canlarını . Oturdukları makam koltuklarını da, Ecevit’e borçlu olduklarını hatırlatmamda, yarar görüyorum .
Hele hele, BRT .
Sn. Töre , Sn. Özersay ve Sn. Tatar’ın demeçlerini vererek.” 1974 20 Temmuz Barış Harekatı sırasında, Türkiye Başbakanı olan Ecevit anıldı “ diyor .
20 Temmuz Barış Harekatına karar veren, Başbakan demiyor . Diyemiyor . Nerede ise, Harekatla Ecevit’in hiçbir ilgisinin, bağının olmadığı yollu, haber yayınlıyor .
Harekat yapılıyormuş da. Harekat sırasında, Türkiye’ye hasbel kader Başbakan olmuş . Bu cümleden, bu mana çıkmaz mı ?
Bu nasıl bir habercilik ?
Bunda bir kasıt olduğunu düşünmek istemiyorum .
Fakat, haberin içeriği, mide bulandırıyor .
Barış Harekatını ve bu harekata karar veren Hükümetin Başbakanını. 15 Temmuz 1974 ‘ten, 16 Ağustos 1974 İkinci Barış Harekatına kadar yaşanan olayların, okunmasını salık veririm .
Kıbrıs Türk Halkı, her şeyini. Başta yaşamı olmak üzere . 20 Temmuz kararını alan, Ecevit’e borçludur .
Ecevit . Sevilse de, sevilmese de .
İstense de, istenmese de . Harekatın Başbakanı olarak, tarihe geçmiştir .
34 yıllık arkadaşlığımızda . Harekat sırasında Başbakan olarak , ne sıkıntılar geçirdiğini . ABD ve İngiltere’nin, Harekatı önlemek için, ne baskılar yaptıklarını . Yasaklı olduğu dönemde . Oran Sitesindeki konutuna gitmeye çekinilen Ecevit . Evren despotivizmi döneminde, karşılıklı sohbetlerde bana anlatmıştı .
Siyaset kurumunun, bu vefasızlığını ortaya koyduktan sonra . Karşılıklı sohbetlerimizde anlattıklarından, bir ikisini aktararak . Rahmetli Ecevit’i yad etmek istiyorum .
1960 ‘ta Türkiye’de ihtilal olmuş .
Menderes Hükümeti ve DP’ yargılanıp . Siyaset sahnesinden uzaklaştırılmıştı . İhtilal güçleri . Seçimlere kadar, geçici bir yönetim belirleyerek . Yeni Anayasa ile birlikte, seçimlere gitmek istiyordu .
1961 Anayasası olarak tarihe geçecek, çağdaş bir Anayasa yapıldı .
Kişi hak ve özgürlükleri . Batıdakine, çok yakın idi .
1965 seçimlerinde . Sn. Süleyman Demirel’in AP ‘ iktidara geldi .
İlk işi . 1961 Anayasasını ortadan kaldırmak oldu .
Gerekçe . Kişi hak ve özgürlükler, çok verildi diye . “Bu Anayasayla bu Devlet yönetilemez . “ Sn. Demirel bunu, bir politika olarak kullandı . Daha sonra, 12 Eylül 1981 darbesi, Evren tarafından yapıldı .
Tüm, siyasi liderler tutuklandı . Sn. Türkeş saklandı .
Rahmetli Ecevit ve Rahmetli Demirel, askeri bir Dakota uçakla, Hamza Koya götürülmek için, uçağa tutsak olarak alındılar .
O güne kadar, Demirel, Ecevit’e konuşmazdı .
Uçakta, koltuklar ikişer sıra idi. Arada koridor vardı.
Eşler, pencere yanına . Beyler, koridorun hizasındaki koltuğa oturtuldular .
Demirel , Ecevit’le yüz yüze gelince . Konuşma ihtiyacından mı, yoksa korkudan mı ? Ağzından şu cümleler çıktı :
“ Bizi, nereye götürüyorlar, Sn. Ecevit ?” Cebinden çıkardığı küçük bir Anayasa kitapçığını göstererek .
“Biz bu Anayasanın teminatı altındayız “ deyiverdi .
Ecevit, karşılık olarak ” Köprülerin altından çok sular geçti, Sn. Demirel “ dedi .
Bu olayı bana anlattıktan sonra . Şunları söylemişti .
“ Yıllarca bu Anayasayı beğenmeyen . Değiştirilmesini isteyen, Sn. Demirel . O Anayasanın yapraklarına, sığınır hale geldi .”
Sevgili Ecevit . Siyaset kurumu. Seni unutmuş olabilir .
Şunu bil ki . Kıbrıs Türk Halkının çarpan yüreklerindesin .
Yokluğun, her geçen gün hissedilmektedir .
Kıbrıs Türk Halkı. Sana minnettardır .
Rahmetin bol . Işıkların eksik olmasın .



Bu haber 3696 defa okunmuştur

:

:

:

: