Refah seviyesinde düşüş

KKTC ekonomik ve siyasal bakımdan dar boğazdan geçiyor.Bir yandan görüşmelerin seyri konusu diğer yandan hayat pahalılığı gibi konular bu aylarda gündemde.Bu yazımızda ekonomik dar boğaz konusundan bahsetmek istiyorum.

KKTC ekonomik ve siyasal bakımdan dar boğazdan geçiyor.Bir yandan görüşmelerin seyri konusu diğer yandan hayat pahalılığı gibi konular bu aylarda gündemde.Bu yazımızda ekonomik dar boğaz konusundan bahsetmek istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde KKTC maliye bakanı serdar Denktaş ın bir açıklamasını okudum bunun üzerine de yorumlar yapmak istiyorum. Serdar Denktaş açıklamasında şöyle demiş, ‘’bu zorlu yılda yapmaya çalıştıklarımızı ve başardıklarımızı bu ana kadar görmeyip, ısrarlar elimizde olmayan nedenlerden ötürü başaramadıklarımızı dile getiriyorlar.Arka odamda para basma makinesi yok. Bu zor ortamda yapabileceklerimin en iyisini yapmaya çalışıyoruz’’ dedi başka sözlerle cümlesine devam etti. Evvela burada eleştirilecek birkaç sözcük var. ‘’Para basma makinesi’’ derken neyden bahsetmek istedi? Para basma makinesi olsa para mı basacak sayın bakan! Bu açıklamayı talihsiz ve yanlış buluyorum. Daha paranın nasıl basılacağını neyin karşılığında basılacağından bir haber olan kişi olarak görüyorum.Yukarı da söylediği gerçekten halimize açınacak yere güleceğimiz cinsten. Para’nın altın karşılığı basıldığı bir dünya ekonomik sisteminde böyle açıklama içler acısı. Ayrıca KKTC’de olan ekonomik sıkıntıyı Türkiye ye yüklemesi ‘’mütaahitler konusunda olduğu’ Türkiye den para akışı olmuyor vs gibi sözler. Geçtiğimiz yıllar da maliye bakanlığı yaptığı halde eski maliye dönemini eleştiren kişinin yukarıda ki sözleri söylemesi büyük bir gaftır. İnsanlar haklarını almak için eylem yapabilirler.Lakin kendi özgürlükleri çerçevesinde. Bugün KKTC de ekonomi de gelinen nokta gerçekten en dip nokta. Öyle ki halk hayatın pahalılığından bir hayli şikayetçi.
Başlıca konulara bakarsak;
1.Akaryakıt
2.Enerji
3.Gıda
4.Ulaşım
5.Konaklama

Doların artması sonucu akaryakıt konusunda uluslar arası anlamda brent petrolüne zam geldi. 3 ay öncesinde 71 dolar olan varil fiyatı birden ekim ayında 85 doları çıkmıştı. Kasım ayına girdiğimizde ise bu fiyat tekrar normalleşerek dolar da ki fiyatta ki gerilemeden dolayı (decreasing of price) brent petrolü 71 dolar seviyesine geldi. Bu gerileme KKTC de hissedilmedi. 3-4 ay önce ki fiyatlar ile şuan fahiş olan fiyatların eski seviyeye gelmediği aşikardır. Bunun bir an evvel düşürülmesi alınan vergi oranında düşürülüp akaryakıt konusunda halkın rahatlığa kavuşturulması gerekmektedir.
Enerji konusundan kastım elektrik fiyatlarının zamlanması ve bu zamların geri alınmamasıdır. Doların siyasi gerilimden kaynaklı manüpüle edildiği ortamda yükseltilmesinden dolayı elektirk fiyatları girdi maliyetine bağlı olarak zamlanmıştı.Bu konuda da halk tatmin edilmelidir.
Gıda konusunda özellikle tüketilen yiyeceklerde.Mesela patates, domates gibi ana gıda maddelerinde ki fahiş fiyatlar göz önündedir.Alınan kararlar neticesinde ‘’toprak ürünleri kurumu’’ reformları doğru orantılı olarak yerine getiremediğinden dolayı fiyatlar aldı başını gitti. Marketlerde satılan patatesin fiyatının 20 tl ve üzerinde seyretmesi bunun sonucudur. Bakanlıkların doğru hareket etmemesinden kaynaklı patatesin ithal edilmesi sonucu içeri de fiyatlar uçtu. Kanaatimce içeride tarım konusunda çiftçilik için destek ve kursların açılması gerekmektedir. İnsanların tüketimden çok üretim bazlı politikaya yönlendirilmesi gerekmektedir. Arz- Talep dengesinin olmadığı noktalarda bu fiyat artışının olması normaldir. Üretimin yetersiz kalmasından dolayı patates gibi tarım ürünlerinin fiyatlarının artması normaldir. Gıda konusunda yerel üretim konularında teşvikler girişimleri arttıracağı gibi fiyatları üretim noktasında aşağı çekecektir. Bu da insanların refah seviyesini etkileyecektir.
Ulaşım ve Konaklama gibi konular da döviz, akaryakıt ve enflasyondan nasibini almasından dolayı beraberinde pahalılığı da getirmiştir. Tüm bu saydıklarımızı hayat standartlarına düşürmek halkın seçtiği temsilcilere kalıyor. Lakin ‘’para makinesi mi var’’ para basayım demekle değil. Doğru akılcı politikalar izlemekle oluyor.Şikayet etmekle değil!


Bu haber 1866 defa okunmuştur

:

:

:

: