Mucize beklemek gerçekçi olmazdı.
O yüzden Rum Lider Anastasiadis’in şaşırtmasını beklemedim.
Lakin en azından Crants Montana’dan sonra geçen süreci yapıcı kullanabileceği inancına sahiptim.
Yanıldım…
Belli ki Anastasiadis’in ulusa sesleniş konuşmasından sonra Kıbrıs’ta olası bir çözümden daha da uzaklaştık.
Rum Lider Anastasiadis yarım asırlık Rum politikasının en yetkili güncel temsilcisi olarak Kıbrıs’a dair bilindik Rum tezlerini bir kez daha ortaya koyarken, çok net olarak görülüyor ki Rumların Kıbrıslı Türklerle herhangi bir konuda paylaşıma gitmesi mümkün değil.
Sayın Anastasiadis, bunu da azınlıkların çoğunluklar üzerinde tahakküm kurması olarak değerlendiriyor.
Rum Lider Nikos Anastasiadis’e göre bu anlamda herhangi bir yetki eşitliğinin olamayacağını bundan dolayı da merkezi otoritenin yetkilerini sınırlayıp kurucu devletlere nüfusları oranında yetkiler verilmesini öngördüklerini belirtti.
Bu ne demek?
Şu demek aslında; Rumlar kurulması öngörülen federal yapı içinde Türkler ile aynı oranda siyasi eşitliği reddediyor.. Dolayısıyla federal devlet yapısında iki eşit kurucu devletin merkezi hükümetin işleyişinde sıkıntılar oluşturabileceğini bundan mütevellit yetki oranının kurucu devletlerde toplanmasının ve bunun nüfus oranına göre etkinleştirilmesinin doğru olacağına dair görüşü var Rum Lider Nikos Anastasiadis’in..
Anastasiadis bunun için “Kıbrıs’ta adem-i merkeziyetçi bir çözüm modelini” istediklerini söylüyor.. Ve aslında süreç içinde önceden kabul ettiği bir çok konuyu da şimdi reddediyor. Anastasiadis’e göre Kıbrıs Türk tarafının kurumlarda siyasi eşitlik istemesi söz konusu olamaz. Bundan dolayı da çoğunluk Rumlar da , Türklere verilecek geniş hakların devletin işlevselliğini bozacağını düşüncesi hakimmiş Rum Lider Anastasiadis’e göre..
Bu arada belirteyim Anastasiadis ulusa sesleniş konuşmasının hiç bir bölümünde dönüşümlü başkanlık konusuna da hiç girmedi.
Hoş siyasi eşitliği reddeden bir duruş içinde dönüşümlü başkanlığa girmesi herhalde çok da olası değildi..
Doğal gaz konusunu da müzakerelere taşımayacağını belirtti Rum Lider.
Bu anlamda da haklarından vazgeçmeyeceklerini ve faaliyetlerini sürdüreceklerini söyledi.. Rum Lider, gazdan elde edilecek gelirin Kıbrıslı Türklere düşen payının bankada açılacak bir hesaba yatıracaklarını ve ancak çözümden sonra bu paranın Kıbrıslı Türklere iadesinin yapılacağını belirtti..
Özetlersek Rum Lider Nikos Anastasiadis’in kendi ulusuna yönelik yaptığı konuşmasının içeriğinde çözüme dair çok olumlu bir katkı sağladığını söylemek mümkün değil. Hatta bu konuşmayla çözümün beklenenden daha uzakta olduğunu da anlamış olduk. Zira böyle bir yaklaşımın Kıbrıs’ta çözüme destek olması olası değil. Belli ki Anastasiadis zamana oynamaya devam edecek..
Ha nereye kadar derseniz?
O da uluslararası camiaya bağlı.
Zira bugün Anastasiadis uluslararası tanınmışlığın verdiği siyasi avantajı kullanıyor. Dolayısıyla önüne bu avantajı koyarak hamleler yapıyor..
Buna mukabil Kıbrıslı Türklerin bu anlamda tek dayanağı ise Türkiye..
Ve Türkiye ile hareket alanı belirliyor kendine.. Bunun şu anda başka bir alternatifi de yok. Hatta tek gerçeği bu.
Haliyle burada Türk dış politikasının Kıbrıslı Türkler ile uluslararası toplum arasında sağlayacağı iletişim diplomasisinin süreç için büyük öneme haiz olduğunu sanırım bilmeyen yok..
O halde Türkiye ile birlikte Kıbrıslı Türkler olarak bizim de içinde olacağımız politikalarla uluslararası toplumun dikkatini Kıbrıs’a yoğunlaştırmak durumundayız..