UBP’liler ağız birliği etmişcesine iki cümlelerinden biri UBP’nin hükümete büyük ortak olarak girmesi.. Adeta pusuya yatmışlar bekliyorlar.
İktidar da iktidar diye..
Belli ki UBP muhalefet yapmayı pek önemsemiyor.
Muhalefet etmeyi topluma hizmet etmekten saymıyor.
UBP için iktidar en önemli siyaset kaynağı.
Eğer bu kaynaktan geri kalırlarsa topluma dair bütün güçlerini kaybetme tedirginliği yaşıyorlar.
Yani iktidar varsa UBP’de var, UBP’li de var.
Yoksa UBP yine var, fakat UBP’li daha az var.
Peki 4’lü koalisyon iktidarının böyle bir gündemi var mı?
Yani hükümet değişikliği gündemlerinde var mı?
Bugün için yok gibi görünse de koalisyon ortakları içinde belli sıkıntıların henüz ayyuka çıkmasa bile olduğu biliniyor.
Özellikle DP kanadından yana sıkıntılı görünüyor koalisyon hükümeti.
Hükümete yakın bir kaynağımın tabiri ile Serdar Denktaş’a müdafaa yapmaktan yorulan ortakları olduğunu belirtiyor.
Peki ne demek hükümet içinde DP kanadına müdafaa yapmak?
Öncelikle müdafaa ne demek ona bakalım.
Müdafaa etmek savunma yapmak koruma yapmak demek.
O halde buradan çıkan anlam iktidarın büyük ortaklarının küçük ortak DP gıyabında Serdar Denktaş’a karşı sürekli bir savunma ve sürekli bir koruma içinde olduklarını anlıyoruz.
Peki nedir korudukları?
Öyle ya sonuçta Serdar Denktaş’a karşı yapılan müdafaa bireysel çıkarları için değil. Belli ki Sayın Denktaş’ın hükümet adına ortaya koyduğu icraatlara karşı savunma halinde hükümet ortakları..
Yani bu ne demek?
Serdar Denktaş tarafından yapılan yanlış icraatların önüne geçmeye çelışıyorlar demek.
Dolayısıyla ben de o güne kadar, yanikaynağımın bana bunları ifade ettiği güne kadar doğrusunu isterseniz hükümet ortakları arasında bir uyumun söz konusu olduğunu düşünüyordum.. Hoş bu uyum belki yine bir şekilde sağlanıyor. Fakat anladığım kadarıyla bazı ortakların ilke ve prensiplerinden ödün vererek sağlanan bir uyumdur bu.
Haliyle böyle bir ortamda ilk akla gelen soru şu oluyor.
Ama nereye kadar?
Evet nereye kadar?
4’lü koalisyonun buna rağmen kolay kolay bozulacağını açıkçası ben düşünmüyorum.Fakat iktidar ortakları kendi aralarında huzursuzluk yaratan ve en önemlisi birbirlerine karşı pek de dürüst olmayan şaibeli icraatların hükümet adına ortaya çıkması haliyle içten içe bir güvensizliği beslediğini hesaba katmak da fayda vardır.
Nitekim bir ortağın eğer varsa gerçekten bu anlamda yapılan yanlışlarını doğruya çevirmek için diğer ortakların efor sarf etmek zorunda kalması toplum adına büyük bir zaman kaybı olurken aynı zamanda sürdürülebilir de değildir.