Geçtiğimiz günlerde . Hem Mecliste .
Hem de Mağusa ve Karpaz’da . Emirnamelerle ilgili tartışmalar ve görüşler ortaya atılmıştı .
Bizde bilindiği üzere . Devletleştikten sonra . Uygulanan yapılaşma politikaları . İnşaatların . Dikine değil de . Enine doğru bir yapılaşma politikaları, günümüze değin uygulandı .
Ülkeler , yapılaşma politikalarını . Nüfusa ve coğrafyasına göre belirlerler ve ona göre politikalarını uygularlar .
Bizde ise , henüz bu konuda tam bir karar verilememiştir .
Ciddi imar planları, ülke gerçeklerine göre yapılamamıştır .
Hükümet edenler .
Çevre ile ilgilenen, sivil toplum örgütleri ile hareket ederek . Yatay bir yapılaşmayı tercih etmişlerdir .
Ülkemizde nüfusun artması . Coğrafyanın küçük olması . Yatay yapılaşmanın önünde, bir engel olmaya başlamıştır .
Yatay yapılaşmaya yönlendiren etkenlerden biri de . Yeşili korumak politikalarıdır .
Bu politikaların . Yeşil Girne’yi ne hale getirdiğini gördük .
Bu durum diğer kentlerimizde de görülmektedir .
Sanayileşmiş batılı ülkelerde .
Coğrafyasının da, alabildiğine büyük olan ülkeler .
Dikine yapılaşmayı benimseyerek . Hem alt yapı masrafından tasarruf etme yönüne gitmişler . Hem de yeşil alanları, kamu malı olarak denetim altına alarak, kamunun hizmetine sunmuşlardır .
Bizde, yatay yapılaşma, ileride çok büyük sıkıntıların doğmasının da habercisi olmaktadır .
Ülke nüfusu için, elzem gıda maddelerinin yetişmesi için gerekli tarım arazileri. Zaman içerisinde yatay yapılaşma nedeni ile, ortadan kalkma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır .
Çağdaş devletlerde . Yapılaşma politikaları ile . Toprak ve tarım politikaları birlikte ele alınarak . Hassas bir dengede, çıkış noktasını buldular .
Bizde tarıma ne kadar elverişli arazi varsa . Hepsini yapılaşmaya açtık .
Bu yetmezmiş gibi . Orman alanlarını kiralama yolu ile ormanlıktan çıkardık .
Yatay olarak , inşa edilen bölgelerde, sırf yeşil de korunsun diye . Arsanın nerede ise yarıya yakın olan bölümü, boş bıraktırılmış . Fakat, yeşile dönüştürülememiştir .
Yeşil alan ve milli parklarla bu sağlanabilir .
Bu da devlete düşen bir görev .
Avrupa’ya gidin .
Amerika’ya gidin .
Gökdelenler . Nerede ise Aya merdiven gibi .
Fakat . Ülke vatandaşları çok kısa bir yol kat ederek, yeşil alanlara kavuşabiliyor . Doğa ile olan hasretini giderebiliyor .
1968 ‘de Lefkoşa , Bozdağ’a mücahit olarak eğitime gitmiştik .
Mekanımız, Girne boğazdı .
O alan hep ağaçlıktı .
Dağdan kuzeye baktığımda . Girne yeşil alanın içinde kaybolmuştu .
Evler tek tük görünüyordu .
Şimdilerde, Girne’ye gittiğimde .
Konutların arasından yeşili arar dururum .
Konu gelinen aşamasında . Tüm toplumu ilgilendiren bir hal almıştır .
Dolayısı ile, konu geniş bir perspektürde ele alınıp . Toplumun geniş kesimlerinin katılımı ile, tartışılmaya açılmalıdır diye düşünüyorum .