Bu millet ne istiyor?

Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki nereden tutsak elimizde kalıyor.

Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki nereden tutsak elimizde kalıyor.
Övüne övüne yaptığımız yolun daha ilk yağmurda dört cana mezar olması mı dersiniz, sel felaketinden sonra geçen onca zamanın ardından şebeke sularının kirlendiğini yeni açıklayan belediye mi dersiniz, okullarda yayılan uyuz hastalığını çaresiz izleyişimiz mi dersiniz, Girne’nin orta yerinde koca beş yıldız oteli günlük 280 TL’ye kiralamayı ekonomik akla uygun gören mi dersiniz, Gönyeli’de bitmek bilmeyen üstgeçidin trafiği kilitlemesi karşısındaki çaresizliğimiz mi dersiniz, Mevlevi Atış Sahası’nda hayatını kaybeden 13 yaşındaki çocuğun ölümü sonrasında bölgede patlamamış beş bomba daha bulunması mı dersiniz, CAS çalışanlarının haklarını almak için gecenin ayazında açlık grevine başlaması mı dersiniz…
Nerden başlarsınız başlayın. Nereden tutsak elimizde kalıyor.
Tüm bu tartışmaları şaşkınlık içinde izleyen vatandaş Meclis’te siyasilerin birbirine attığı öpücükleri ya da tartışmaları görünce çözüm umudundan gittikçe uzaklaşıyor.
Eminim dün Sayın Tatar ile Sayın Denktaş’ın “gollalı hükümet” tartışması da halk tarafından alkışla karşılanmadı.
Bu milletin beklediği aslında Tatar ve Denktaş’ın yaptığı “adam mısın, değil misin” tartışması da değil.
Peki bu millet ne bekliyor?
Bu millet daha yeni yapılan ve “güvenli” diye açılan yolu gencecik çocuklarının canıyla test etmek istemiyor.
Bu millet, sel felaketinin ardından haftalar geçtikten sonra değil, hemen ardından şebeke suyunun kontrol edilmesini, eğer sular kirlendiyse daha ilk andan uyarılmayı bekliyor.
Bu millet bu çağda okula gönderdiği çocuklarının uyuz olmasını istemiyor, eğer böyle bir salgın varsa gereken önlemin hemen alınmasını istiyor.
Bu millet, eğer bir otel günlük 280 TL’ye kiralanabiliyorsa hükümetten bunun hangi gerekçelerle nasıl olduğuna dair şeffaf bir açıklama bekliyor.
Bu millet, Gönyeli’de mahkeme kararıyla durdurulan üstgeçidin çilesiyle her gün o yolda perişan olmak istemiyor.
Bu millet, Mevlevi Atış Alanı’nda patlamamış bir bombanın infilak etmesi sonucu hayatını kaybeden 13 yaşındaki Mahir gibi başka çocuklar da ölmesin istiyor.
Bu millet şu anda bile bölgede olduğu açıklanan beş patlamamış mühimmata karşı gereken önlemin alınmasını, çocuklarının korunmasını istiyor.
Bu millet bir avuç çalışan haklarını almak için gecenin ayazında açlık grevine başlamasın, tek çıkış yolu bu olmasın istiyor.
Kısa bu millet insanca yaşamak istiyor.
Ne yazık ki bu yaşamı vaat eden siyasilere olan güveni de giderek kayboluyor. Bizden söylemesi…

Bu haber 284 defa okunmuştur

:

:

:

: