Geçtiğimiz hafta Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sayın Tolga Atakan BRT yayınlanan Basın Odası programının konuğu idi.
Her zaman olduğu gibi tüm samimiyeti ile gazetecilerin sorduğu sorulara yanıtlar verdi. Bir ara Sevgili Cenk Mutluyakalı Bakan Atakan’a size rüşvet teklif eden oluyor mu diye bir soru sordu. Bakan Atakan evet rüşvet teklif edenler oluyor fakat anında ağızlarının payını alıyorlar dedi..
Peki bu yeterli mi?
Yani Sayın Bakanın kendisine rüşvet teklif edenlere ağzının payını vermesi ile bu çirkin hadise ortadan kalkar mı?
Tabi ki hayır!
O halde böyle durumlarda yapılması gerekenler var.
Nedir o?
Yasal prosedürün işletilmesi.
Çünkü bir kamu görevlisine rüşvet teklifi yapılması bir suç oluşturur.
Ve bunun gereği yapılır.
Kaldı ki burada bir bakana rüşvet teklif ediliyor..
Ve bunu bizzat bakan kendisi ifşa ediyor.
Peki nerede polis?
Başsavcılık?
Neden Bakan bey bu konuda bir girişim yapmadı?
Şöyle bir geriye dönelim,
Yakın bir geçmişte bakanlık yapan Tahsin Ertuğruloğlu da kendisine rüşvet teklif edildiğini söylemişti.
Peki sonra ne oldu?
O gün bu rüşvet teklifi yapanlara yasal işlem başlatılmadığı için bugün de aynı teklif dönemin bakanına yapılıyor.
Kısaca olan bu.
Dolayısıyla burada Bakan Tolga Atakan’ın samimi itraflarını takdir ederken, ortaya attığı iddialarının da gereğini yerine getirmesi aynı derecede öneme haizdir. Eğer rüşvet hile hurda bakanlara kadar sirayet ediyorsa, ve bir bakana rüşvet teklifi yapabilecek kadar yüzsüzler türemişse bu ülkede bu rahatlığı nereden bulduklarını sorgulamak gerekir..
Kaldı ki bu kişilere hukuk ve Anayasa nezdinde yasal işlem başlatılamıyorsa durum çok daha vahim demektir..
İşte tam da bu nedenledir ki Sayın Bakan samimiyetle ortaya attığı bu iddiasının altını doldurmakla yükümlüdür.
Bu Sayın Bakanın topluma karşı da bir sorumluluğudur, kaldı ki bir bakan bugün çıkıp ekrandan bana rüşvet teklif eden veyahut edenler var diyorsa bunun hafife alınacak bir yanı kalmamıştır.
Zira bir bakana rüşvet teklif edecek kadar çirkinleşmişse durum siz varın bazı stratejik kamu kurumlarının ne halde olduğunu bir düşünün.
Nitekim bir bakana rüşvet teklif etmekten çekinmeyen bir zihniyetin sıradan bir kamu görevlisine hayda hayda rüşvet teklif etmesi hiçtendir.
Hatta bu durumda rüşvetin yaygın bir şekilde kamu kurumlarına kadar girdiğini söylemek hayalci bir yaklaşım olmaz..
Hoş kendisine rüşvet teklif edildiğini söyleyen bakan bu teklifi yapanlara karşı yasal olarak bir şey yapmaz ve onları ifşa etmez ise bu çirkin durumun yaygınlaşmasının önüne hiç bir güç geçemez.
Nitekim belli ki geçemiyor da.
Çünkü bunlar açığa çıkmadığı sürece bir bakanın kendisine yapılan rüşveti sadece dillendirip teklifi yapan veyahut yapanları ifşa etmediği sürece onları bilerek veyahut bilmeyerek koruduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Ki bu çok üzücü…