Bu tartışma vicdani mi siyasi mi?

Vicdani ret yasası, bir anda memleketin onca sorununun arasından her nasılsa sıyrılıp Meclis’in gündemine oturuverdi.

Vicdani ret yasası, bir anda memleketin onca sorununun arasından her nasılsa sıyrılıp Meclis’in gündemine oturuverdi. Dün Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmaların büyük bölümü de bu yasayla ilgiliydi. Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, yasanın bir ay içinde Genel Kurul’dan geçeceğini söylerken, Başbakan Erhürman, “Her isteyen faydalanamayacak, belirli şartları olacak” diye güvence vermeye çalıştı.
Tasarının içeriğinde askerliği bir meslek olarak seçen astsubayların dahi vicdani ret hakkını kullanabileceği ifadeleri, herhalde bardağı taşıran son damla oldu.
Bugün Star Kıbrıs’ın manşetinde okuyacağınız hayatını bu mesleğe adamış iki emekli askerin görüşleri, hazırlanan vicdani ret yasasındaki çekinceleri açıkça ortaya koyuyor.
İlk önce şunu ortaya koymak lazım. Bu yasa vicdani nedenlerle mi, yoksa siyasi nedenlerle mi bir anda gündem oluverdi. Hükümetin onca sorun arasında bu meseleyi Meclis gündeminin ilk sırasında tartışmaya açması hayatın olağan akışına uygun değil.
Peki bu yasa bu haliyle Meclis’ten geçer mi? Asker ve Başsavcılık bu konuda ne görüş beyan etti?
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, Başsavcılığın olumsuz görüşüne rağmen hükümetin Bakanlar Kurulu kararı alarak tasarıyı Meclis’e gönderdiğini söylüyor.
Öte yandan askerin de yasanın bu haliyle kabul edilmesiyle ilgili çekinceleri olduğu ifade ediliyor.
Vicdani retle ilgili en yakınımızda olan örneklere bakıldığında dahi bizim yasada bir tuhaflık olduğu görülüyor.
Güney’de de vicdani ret yasası var ama askerlik hizmeti yapmayana en az iki misli süre kamu hizmeti öngörülüyor. Bu da tercih edilmediği için vicdani ret, yasada olsa bile fiili olarak uygulanamaz halde duruyor.
Bizde getirilmek istenen vicdani ret, ülke güvenliğiyle ilgili sıkıntı yaratır mı?
Bir ateşkes döneminde bu tartışma erken mi?
Şu anda BM’nin Barış Gücü ile ilgili karar aşamasına olduğu bir sırada bu tartışma faydalı mı, faydasız mı?
Bunlar ciddi soru işaretleri…
Üstelik memlekette kaç yurttaşın bu konuyla ilgili sıkıntısı var merak ediyorum. Herhalde öyle bir kalabalık var ki hükümet baskılara dayanamadı ve bu yasayı öncelik sırasına aldı.
Hiç sanmıyorum.
Öte yandan bizim hükümetin enerjisini kullanmasını istediğimiz çok daha hassas konular var. En başta İnşaat Mühendisleri Odası’nın bugün ayrıntılarıyla açıklayacağı raporda da sözünü edeceği Ciklos’taki ölüm tehlikesi...
Her yağmurda eli yüreğinde o yolu geçmeye çalışan yurttaşların şu anda hükümetten beklediği bir an önce o yoldaki güvenliğin sağlanmasıdır.
Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan da kendi ifadesiyle artık gözlerini açtığına göre, bir an önce harekete geçilmeli. Artık tahammül kalmadı. Ciklos yolunun güvenliği umarım bu hükümetin öncelikleri arasında vicdani ret meselesi kadar yer bulur.


Bu haber 299 defa okunmuştur

:

:

:

: