Son günlerin Kıbrıs sorununda ki tartışması BM askerleri Kıbrıs da kalmalı mı gitmeli mi? Bu konu yine KKTC cumhurbaşkanı ile dışişleri bakanının görüşlerinin farklı olduğunu gösterdi. KKTC halkı veya yetkili makamları eğer BM den adil davranmalarını bekliyorlarsa daha çok beklerler. Kıbrıs Rum tarafı sırf BM Kıbrıs da kalsın diye masraflarını da karşılıyorlar, onların Kıbrıs da ki varlığı müzakere sürecinin devamını sağlıyor.
KKTC CB Akıncı’nın son açıklaması BM’NİN ayrılmasını ben söyleyemem diye açıklaması oldu. Dışişleri bakanı Özersay ise BM’NİN Kıbrıs da ki askeri varlığı misyonuna gerek kalmadı diye açıklama yaptı. Anladığımız şu ki ikisi arasında çok ciddi farklılıklar vardır. Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs davası birdir, bölünmesi söz konusu bile olamaz ancak görün ki devletin en üst makamların da anlayış açısından ciddi farklar oluştu, bunu biz kabul edemeyiz.
Türkiye’nin Kıbrıs politikasın da değişiklik var artık federasyon konuşmayız diyor Türkiye dışişleri bakanı, ancak KKTC cumhurbaşkanı illaki federal çözümü konuşmalıyız diye sanki de dayatmaya çalışıyor. Bu görüşlere göre hükümet de bölünmüş oldu çünkü başbakan da bu konuda cumhurbaşkanı ile ayni düşünüyor. Bir tufan kopacak da ne zaman belki mart ayından sonra, ancak gerçek şudur ki alttan bir kaynama vardır.
CB ile BB yaptıkları açıklamalarda BM, Kıbrıs konusun da tekrar görev almalı diyorlar. Bizim için önemli olan BM değil Türkiye ne düşünüyor, bizler Türkiye ile ortak görüş içerisindeyiz. Her kim Kıbrıs sorunun da Türkiye ile farklı düşünüyorsa biz de onu RED ediyoruz, isterse devletin başında ki zat olsun.
Bu nedenleridir ki Rum tarafı bizi çok hafife alıyor, çünkü karşılarında birliktelik içerisinde oluşan ulusal dava yoktur kırk kişiyiz, kırk ayrı fikir var. Rum tarafında ki Kıbrıs davası tektir ve bunu kimsenin bölmeye de gücü yetmemektedir.
Mart ayından sonra Kıbrıs da içte ve dışta ciddi bir tufan kopacağını görebiliyorum, kısmet kimleri yerinden oynatacak, onu da ileride yazalım.