Fransa ve Almanya şimdi bu nereden çıktı denilecek bir anlaşmaya imza attılar. Almanya nın aachen kentinde imzalanan anlaşma 1963 de iki arasında imzalanan anlaşmayı daha ileri götürmeyi amaçlıyor. Fakat Fransa da kaynayan kazan taşmak üzere .
Bu anlaşma Elysee anlaşmasının 56. Yılına gelmesi de önem ve anlam içermektedir. Elysee anlaşmasında Fransız lider de gaulle ile diğer lider Adenauner dostluğun pekiştirildiği bir anlaşma . Macron kendini büyük lideri yerine koymuş olacak ki böyle bir anlaşma yer ve zaman ı benzerlik göstersin istemiş. Fakat Elysee anlaşmasında Almanya Fransa dostluğu pekiştirilmek istenirken ingiltere yi ab dışında tutma ABD karşıtı bir ab fikri kurma fikri bu anlaşmada geçerliydi. İşte bu sebebten dolayı da yazımın başında söylediğim nereden çıktı bu anlaşma denilecek sözleri sarfettim . Zaten Trump ile May ab fikrine bu kadar mesafeli iken kabul etmez iken bu anlaşma Almanya ve Fransa yı her ne kadar birbirine yaklaştırsa da zamanlama sorumlu.
Bu anlaşma muhteviyatı bakımından ab konularında tek karar almayı BM meselelerinde ortak hareket etmeyi beraberinde getiriyor . 2. Dünya savaşı sonrasında kurulan BM sisteminde güvenlik konseyinde bulunmayan Almanya bu anlaşma ile beraber Fransa'nın koltuğuna oturmuş sayılacak. Fakat BM Güvenlik konseyi daimi üye koltuğunda oturan ülkeler savaşı kazanan ülkeler , Almanya 2. Dünya savaşında kaybetmesinden dolayı da bu rejime giremedi. Fakat bugün attığı bu adımla BM güvenlik konseyinde Fransa yerine söz sahibi oldu.
Anlaşma da önemli olan noktalar nelerdir ? Franko-Alman 'ekonomik alanını' daha da derinleştirmekAvrupa'nın askeri yeteneklerini geliştirmek ve AB ile NATO'daki eksiklikleri tamamlamak ve güçlendirmek için ortak yatırım yapmak.Her iki ülkenin de ordularını 'ortak bir kültür' altında güçlendirmek ve Franko-Alman savunma ve güvenlik konseyinin yanı sıra ortak intikal kuvvetleri oluşturmak. Gençlerin kültürel alışverişlerini iki ülke dillerinin öğrenilmesini cesaretlendirerek artırmak ve bir Franko-Alman üniversitesinin kurulması.Sınırlar ötesi bağları artırmak. İki dilliliği teşvik etmek' dir .
Bu anlaşma ile iki ülke tek şekilde hareket edecek deyimi yerinde ise birbirlerinin bakanlar toplantısına bile katılabilecek . 2. Dünya savaşı sonrasında sorumlu olan Alsace bölgesi 2 resmî dili ve ortak yönetim ile yönetilecek. Bu konu macron u ileri ki günlerde zora sokacak . Zaten sarı yelekliler konusunda zor günler geçiren macron bu madde ile daha da zor günler geçirecek. Deyimi yerinde ise macron bu madde ile alsace bölgesini Almanya ya peşkeş çekmiş görülecek. Suçlamalar gelecektir. Zaten Fransa da gelişen ve güçlenen Le Pen liderliği bu anlaşmayı ülkeyi Almanya ya satıldığını ifade etmiştir. Bu açıklamalar muhalifleri daha da sokağa iteceğe benziyor. Sarı yelekliler konusunda ve ekonomik konularda zor günler geçiren macron un merkele bu günler de yanaşması dostluk anlaşması imzalaması şaşırılmayacak bir durum. Beni kolla anlamında bir anlaşma . Yukarı da yazdığımız gibi ortak Ordu , ortak hareket etme ve en önemlisi BM ve ab konuların da ortak hareket konuları Almanya açısından bulunmaz bir kazanım fakat bu macron un işini Fransa iç işlerinde biraz zorlaştıracağa benziyor . İleri ki günler de BM güvenlik konseyinin reform edilmesi konusu da gündeme gelebilir.
Ab içinde bölünme konuları gündem de iken özellikle brexit ile beraber sancılı günler geçiren ab ittifakı bu 2 ülkenin kendi aralarında spesifik bir manada anlaşma yapması konusu ab için ileri ki günler de sorunsal olacaktır. Çünkü ab 2 ülke den oluşmamaktadır. Neden diğer ülkeler ile dostluk anlaşması imzalanmadı ve ortak hareket etme maddelerinden söz edilmedi bunların hepsi müttefik ve işbirliği içinde olan ab ülkelerinin kafasını karıştırıcak durum.
Bu anlaşma ab ruhuna da karşıt gibi duruyor. Ab olmadan da biz bir gücüz demeye geliyoruz. Ortak hükümet ortak BM kararları vs bunların hepsi 1 ülke olarak hareket etmeyi gerektiriyor. Öyleyse diğer ab ülkeleri neden bu anlaşmada yoklar! Diye ileri de sorulacak. Zaten ABD başkanın Trump ın eski stratejisti Steve Bannon ab içerisinde güç kazandığı dönemde bu anlaşmanın yapılması sözüm ona Steve Bannon un 'ekmeğine yağ sürdü '.
AB içerisinde ayrımcılık ve soruları beraberinde getirecek bu anlaşma hem ingiltere hem de ABD ile de sorunların olacağı bir dönemin de anahtarı olacaktır.