Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun son Kıbrıs ziyaretinde verdiği, 'Federasyon dışında başka seçenekler de olabilir' mesajının yurtdışında da etkileri olacağını söylemiştik. İlk tepki Atina'dan geldi.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, bugün başlayacağı Türkiye ziyareti öncesinde Kıbrıs meselesiyle ilgili önemli mesajlar verdi.
'Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararlarını esas alan kalıcı ve adil bir çözüm için çalışmaya devam etmeliyiz' diyen Çipras, Yunanistan'ın panik havasını özetliyor.
Uzun zamandır çözüm için bu kadar net bir mesajını duymadığımız Atina'nın bu tutum değişikliğini neye bağlarsanız bağlayın, gerçek şudur:
'Türkiye'nin tek seçenek federasyon değil' açıklamaları uzun zamandır Kıbrıs meselesinde ayak direyen Yunanistan'ı harekete geçirdi.
Çipras, çözüm müzakerelerine başlamadan bazı konularda anlaşma sağlanması gerektiğine işaret ederek, 'Crans Montana'da görüşmeleri kesmemizden önce masada bulunan Guterres çerçevesini yansıtan 'görev tanımları' metni üzerinde anlaşmamız gerekli. Toplumlar arası görüşmelerde sağlam bir ilerleme kaydedilmeli. Güvenlik konusuna ilişkin etkili hazırlık toplantıları gerçekleştirmeliyiz' dedi.
Bu noktada Türkiye'nin bu konulara ilişkin yaklaşımının da önemli olduğuna dikkat çekti.
Çipras hiç şüphesiz bugün başlayacak Türkiye ziyaretinde hem Ege'deki anlaşmazlıkları hem de Kıbrıs meselesinde tıkanan yolları aşmak için bazı adımlar atmak isteyecektir.
Crans Montana'da devrilen masanın yeniden kurulması için bu kadar istekli olmalarının hiç şüphesiz en büyük nedeni Ada'nın etrafındaki hidrokarbon yataklarıdır.
Çözüm olmayan bir adada enerji güvenliğinin de olmayışı önemli bir fatura ortaya çıkardı.
Rum yönetiminin tek yanlı sondaj anlaşmalarının hayata geçmesindeki zorluklar Rum - Yunan ikilisini endişelendiriyor.
Başta Mağusa açıklarındaki 3. Parsel ve Ada'nın Güney'indeki 10. Parseldeki aramanın ertelenmesi Rumlar'ın moralini bozdu.
Rumlar'ın ihalesini çoktan yaptığı 9. Parselde dün Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisi de araştırmalara başladı.
Ada'nın Güney'inde Türkiye'nin Deniz Kuvvetleri eşliğinde arama yapan Barbaros, dünyaya da şu gerçeği gösterdi.
Tek yanlı ilan edilen münhasır egemenlik alanlarının hiçbir geçerliliği yoktur.
Bu gerçeğin farkına varan Rum-Yunan ikilisi de müzakere masasına bu yüzden her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyor.
Aksi halde bu zenginlik bir oldu bittiyle asla kendilerine yar olmayacak.
Hem Güney Lefkoşa hem de Atina bu gerçeğin farkına geç de olsa vardı.