Bir kurum düşünün ki sürekli zarar ediyor.
Zarar etmesindeki en büyük etken de sabit giderleri.
Peki sabit gider ne demek?
Üretim ve satış hacmindeki farklılaşmalardan etkilenmeyen giderlere sabit giderler denir. Yani kira giderleri, vergiler, faiz giderleri, personel giderleri amortisman giderleri vs..
Ve böyle durumda olan bir kurum toplu iş sözleşmesi yaparak personeline ek kazanç sağlayacak bir adım atar.
Atılan bu adımdan ise hükümetin bilgisi olmadığı iddia edilir.
Peki ne üretiyor bu kurum?
Elektrik enerjisi..
Ve önümüzdeki günlerde yeni bir zam yapılabileceği söyleniyor elektrikte..
Tahmin ettiğiniz üzere Kıb-Tek’den bahsediyorum.
Kimse kusura bakmasın üzerine alacak olan varsa da alsın ama sorumsuz bir yönetim anlayışı ile yanlışlar yapıldığını üzülerek görüyorum Kıb-Tek adına.. Her şeyden önce bir yurttaş olarak sonra da bir tüketici olarak elbette sitem etme hakkını kendimde görüyorum.
Zira birilerine menfaat sağlanacak diye yanlış atılan adımların faturasını ödemek istemiyoruz hiçbirimiz..
Mevcut durumda halihazırda elektrik faturalarını öderken neler çektiğimizi anlatmaya gerek yok.
Buna karşın petrol fiyatlarında aylardır yaşanan düşüşler veyahut sabit pozisyon olmasına rağmen elektrik fiyatlarında herhangi bir ucuzlamaya gidilmemesinin izahını da sanırım birilerinin çıkıp bize izah etmesi gerekir.
Ama gerçekleri korkmadan, siyasi kaygı duymadan anlatacak birileri.
Bu birileri şu anki Ekonomi ve Enerji Bakanı değildir kesinlikle.
Çünkü Sayın Bakan sorumluluğunda olan söz konusu kurumun yönetimine vakıf değil. En azından bu kurumda yaşananlardan anlaşılan o..
Peki böyle bir kanıya nasıl vardım?
Sayın Bakan diyor ki; bakanlık olarak Kıb-Tek yönetimi ile uyumlu çalışıyoruz, yapılan bu toplu iş sözleşmesinde de yasal olarak bir sıkıntı yok.
Fakat hükümet bundan haberdar edilmeliydi.
Ama edilmedi..
Üstelik bu kurumla uyumlu çalıştığını iddia eden Sayın Bakanın bundan nasıl haberi veyahut bilgisi olmaz?
Bu nasıl bir uyumdur?
Nasıl bir istişare anlayışıdır, koordinasyon şeklidir, iletişim biçimidir?
Şimdi bunları bir tarafa yazalım.
Gelelim tekrar yeni bir zam beklentisine..
Dünyada henüz petrol fiyatlarında bir artış yok.
Bu zaten kontrol edilemeyen bir durum.
Peki ne diyor Bakan Nami:
Elektrik fiyatlarının ucuzlamasını en çok kendisinin istediğini ve elektriği ucuzlatan bakan olarak anılmak istediğini lakin 8 aydır elektriğe zam yapılmadığını ama önümüzdeki günlerde bir zam beklentisinin olduğunu söylüyor.
Elbette yukarıda da belirttiğim gibi petrol fiyatlarını Sayın Bakan ya da Kıb-Tek yönetimi belirlemiyor.
Bu tamamen istem dışı.
Fakat halkın bu anlamda içinde bulunduğu zor duruma belli bir denge getirmek ve mağduriyeti en aza indirgemek öncelikle hükümetin sorumluluğudur.
Kaldı ki bugün elektrik enerjisine yapılan her zammı petrol fiyatlarına bağlamak gerçekçi bir yaklaşım değildir. Bu durumun en belirleyici tarafı sadece petrol fiyatlarının inip, çıkması olmadığını artık hepimiz biliyoruz.
Burada Kıb-Tek’in sabit giderleri ile de alakalı bir seyrin olduğu aşikardır.