Müzakere edecek kimse bulamayınca birbirimize düştük

Cumhurbaşkanı Akıncı dün Bakanlar Kurulu’na başkanlık ederek Kıbrıs sorununda gelinen son noktayı anlattı.

Cumhurbaşkanı Akıncı dün Bakanlar Kurulu’na başkanlık ederek Kıbrıs sorununda gelinen son noktayı anlattı.
Sayın Akıncı birkaç zamandır da Kıbrıs meselesiyle ilgili görüşlerini kamuoyuna açıkça belirtiyor. Bu görüşlerin Güney ile aynı paralelde, bir başka ifadeyle “federasyon” hedefi doğrultusunda ilerlediği de söylenemez.
Güney ile müzakere edecek ortak bir hedef bulmakta güçlük çekeceğimiz bir döneme doğru ilerliyoruz.
Rumlarla müzakere edecek kimse bulamayınca da birbirimize düşmeye başladık. Bunun da izlerini dünkü açıklamalarda daha net görmeye başladık.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’in siyasi eşitliğe ilişkin açıklamasının aslında Rum tarafının federal bir ortaklığın en temel parametresini dahi içine sindiremediğini göstermesi açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Bunu gizlemek yerine açıkça söylediği için Anastasiadis’e teşekkür etmek gerektiğini belirten Özersay, federal ortaklık için gereken şartların bulunmadığını söyledi.
Dışişleri Bakanı, bunu bilmelerine rağmen federal ortaklık ısrarını sürdürenlerin aslında dolaylı olarak müzakerelerle muhafaza edilecek olan statükoya yardımcı olduklarını söyledi.
Bu sözle açıkça hedefe konan şüphesiz Cumhurbaşkanı Akıncı idi.
Dün büyük yüzleşme gerçekleşti. Başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu’nda başta Sayın Özersay olmak üzere hükümet üyelerine görüşlerini bir kez daha aktarma fırsatı bulan Akıncı, çıkışta da Dışişleri Bakanı’nın sözlerine yanıt vermekten geri durmadı.
Akıncı, “Benim yapmaya çalıştığım statükonun devamı değil. Statükonun bertaraf edilmesi için en ciddi çabayı harcayan kişilerden biriyim” dedi.
BM parametrelerinin dışına çıkılması halinde Kıbrıs Türk tarafının dünyada haksız duruma düşeceğini savunan Cumhurbaşkanı, “Böyle yaparsak bu suçlu gömleğini Kıbrıs Türk halkının sırtına kendi elimizle giydireceğiz” diye uyarıda bulundu.
İster Özersay’ın deyimiyle federal ortaklık ısrarıyla statükoya yardımcı olan bir politika olsun, ister Akıncı’nın deyimiyle statükonun bertaraf edilmesi için federasyon tezinde görüşmelere devam edilsin, gerçek değişmiyor.
Günün sonunda Kıbrıs Türkü’nü bu adada misafir ya da azınlık, kendilerini de ev sahibi ve egemen halk olarak gören bir anlayış var karşımızda.
Bu anlayışla istediğiniz kadar müzakere edin, bu adanın nimetlerini paylaşmayı kendilerine bir mağlubiyet olarak algılıyorlar.
Müzakere edecek kimseyi bulamayınca devletin zirvesinde söz düellosuna girişen Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı da ne yazık ki Rumların ekmeğine yağ sürüyor.
2020 Cumhurbaşkanlığı seçim startı şimdiden verildiyse o başka. Ama 2020’den önce Kıbrıs meselesinde geldiğimiz yol ayrımında bir karar vermemiz gerekiyor.
Birbirimize düşmeden önce hep birlikte bu ülkenin çıkarlarını gözeterek o kararı verelim. Seçim sloganlarını da sonbahara bırakalım. Aksi halde Kıbrıs mücadelesine büyük zarar veririz. Bizden söylemesi…


Bu haber 266 defa okunmuştur

:

:

:

: