Hade gelin federasyondan vazgeçelim.
Ve çözüme dair farklı şeyler konuşalım, farklı çözümler üretelim.
Bu mümkün mü?
Elbette mümkün.
Tabi ki tarafların böyle bir iradesi varsa.
Diyelim ki var.
Ve diyelim ki karşılıklı federasyondan vazgeçtik.
Rumların zaten uluslararası toplumun meşru saydığı ve uluslararası hukuka müdahil olan bir devleti var.
Peki bizim?
KKTC var.
Kendimizce meşru, lakin uluslararası tanınmışlığı olmayan bir yapı.
Peki nasıl olacak bu iş?
KKTC veyahut başka bir isim altında uluslararası tanınmışlığımız sağlanacak.
Peki kim yapacak bunu?
Hiç kimse..
O yüzdendir ki kendi kendimizi avutup görünür olmaya çalışıyoruz.
Fakat şimdi bunları bir tarafa bırakalım ve gelelim federasyonun yerine neyi koyacağımıza.
Öyle ya murat edilen 2 devletli çözüm.
Peki o zaman neyi önereceğiz?
Nasıl bir yapı içinde yer alacağız.
Hani diyorlar ya kadife ayrılık diye.
Peki bunun altını neyle dolduracağız?
Bu hali hazırda devam eden siyasi soruna çare olur mu?
Çare olması için yine bir mutabakat gerekiyor taraflar arasında.
Yani o bahsedilen kadife ayrılığın olması için.
Bunu nasıl sağlayacağız.
Hoş eğer ısrarla sürekli federasyondan vazgeçtiğimizi dinlendireceksek bunun aynı zamanda Rum komşularımızı. herkes evine, yerine tezini de güçlendireceğini bileceğiz.
5. Velevki biz federasyon vazgeçtik ve KKTC'yi yaşatıp ayrı devlet veya benzeri modeller üzerinde ısrar ettik. Peki Louzidu gibi davalar ne olacak?
Bu davalar arka arkaya gelmeyecek mi?
Kim ödeyecek bu tazminatları?
Burada milyarlarca liradan söz ediyoruz.
Bu ülkede bunu karşılayacak bütçe var mı?
Yok.
Kaynak var mı?
Yok.
Peki Türkiye bu yükümlülüğü üzerine alabilecek mi?
Hoş bunca zaman aldı ve yoruldu tazminat ödemekten.
Çünkü bu kolay bir şey değildir.
Bırakın Türkiye’yi bugünkü global endekste böyle bir finansal kaynağa sahip ülkeler bir elin parmaklarını geçmez.
Dolayısıyla böyle bir yaklaşım Türkiye nezdinde daha farklı sıkıntılara yol açar ki bunun olumsuz yansımalarını herkes iliklerine kadar hisseder..
O yüzden bu ekonomik aynı zamanda sosyal ve teknik detayı yok sayacak lüksü yoktur kimsenin.
Zira bu gerçek bir durumdur.
Kadife ayrılık ile gelecek bir antlaşmada Rumların Kuzeyde bıraktıkları toprak ve mülklerine karşılık talep edecekleri korkunç paralar olacak. Kimse kadife ayrılık diye malından mülkünden feragat edecek değildir.
Bugün bunu hesaplamadan yapılacak her girişim, her politika uluslararası hukuka gelip toslayacak.
Bugün AİHM’in Rumların Kuzeyde bıraktıkları mallarına mülklerine karşı hak aramada veyahut talep isteklerinde muhatap gösterdiği Kuzeyde oluşturulan Taşınmaz Mal Tazmin Komisyonu tıkanmıştır.. Neden?
Mali kaynaksızlıktan.
Yarın düşünen var mı ki, eğer federasyonun yerine başka bir çözüm şeklinde konuşacak tartışacak ve sonuç üreteceksek Rumların netice alamadığı TMTK’ı pas geçip AİHM’de davaları dosyalamayacaklarını..
Bence yok.
Çünkü bugünkü konjonktürde Kıbrıs’ta devam eden siyasi sorunu federasyon dışında aşabileceğimiz alternatifler ne olursa olsun ortaya çıkacak yeni durumda da tazminatlar peşimizi bırakmayacak