Diyelim ki yargı bir dava hakkında karar veriyor.
Neye göre veriyor bu kararı.
Mahkemenin huzuruna getirilen bulgulara ve mevcut yasalara göre.
Peki yargı bağımsız mı?
Elbette.
Yargının bağımsızlığının bittiği yerde hukukun üstünlüğünden de zaten bahsedemeyiz.
Dolayısıyla dava konusu ne olursa olsun yargının ürettiği karara herkes saygılı olmak durumundadır.
Bir ülkede demokrasinin en önemli ayağı olan yargının verdiği kararları birileri siyaset yapacak diye sorgulamaya kalkarsa bu çok büyük bir endişe duymamızı gerektirir ülkenin geleceği adına.
Nitekim geçtiğimiz hafta eski bir kaymakam, görev yaptığı süre içinde yargının verdiği bir kararı uygulamadığı için yargılandı ve mahkeme tarafından 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkemenin verdiği bu karar sonrası ilgili şahsa destek olmak için orada bulunan bir topluluk kararı protesto etti.
Akabinde Ana Muhalefet Partisi UBP’nin Genel Başkanı Ersin Tatar, sitem dolu bir açıklama yaptı mahkemenin verdiği karar üzerine..
Ve UBP olarak mahkumiyet kararı alan şahsın yanında olduklarını ifade etti.
Malum UBP Kuzey Kıbrıs’ın tartışmasız en büyük siyasi yapısı.
Şu an belki muhalefet saflarında.
Fakat iktidar olmaya da çok uzak olan bir parti değil.
Dolayısıyla yarın bir gün bu ülkede iktidar ehline ulaşabilecek bir potansiyele sahip UBP.
İşte böyle bir partinin Genel Başkanı, ülkenin Başbakanı olmaya bu kadar yakın bir kişinin kalkıp mahkemenin verdiği karar üzerinden politika yapması ne kadar endişe verici değil mi?
Bu hem Ersin Bey’in şahsında, hem UBP’nin nezdinde, hem de halkın nazarında büyük bir talihsizliktir olmuştur.
Kaldı ki bu ülkede yargı hala kamuoyunun en fazla güvendiği müessesedir. Toplumsal yapı içinde demokrasinin en güçlü dinamiği olan hukukun üstünlüğünün temelidir yargı..
Eğer bunu kalkar birileri yapacağı siyasete yargının verdiği kararları doğru/yanlış, haklı/haksız polemiği üzerinden malzeme olarak kullanırsa bunun bedelini toplum olarak hepimiz en ağır şekilde öderiz..
Ne siyaset kurumu ne de başka bir merci bugün yargının verdiği, vereceği kararları sorgulayabilecek bir pozisyonda olmamalıdır.
Nitekim değildir de.
Dolayısıyla UBP Genel Başkanı Sayın Ersin Tatar’ın bu yöndeki çıkışını doğru bulmam mümkün değildir. Hatta kendisini tanıdığım kadarıyla da böyle bir yaklaşımı kişiliği ile de bağdaştırmam mümkün değildir.
Umarım Sayın Tatar da bu konuda yanlış bir tavır içinde olduğunu idrak eder ve tam olarak neyi ifade etmeye çalıştığını daha net ortaya koyar.