4 ay aradan sonra umutlu bir hava esti..

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lideri Nikos Anastasiadis en son geçen 26 Ekim’de görüşmüşlerdi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lideri Nikos Anastasiadis en son geçen 26 Ekim’de görüşmüşlerdi. 4 ay aradan sonra geçtiğimiz Salı ilk kez gayrı resmi olarak BM Genel Sekreteri'nin Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar'ın ara bölgedeki konutunda bir araya geldiler.Görüşme öncesi her 2 liderin de iyi niyetle bu görüşmeye katılacakları duyurulsa da görünen o ki kırmızı hassasiyetlerini itina ile korumaya devam ettiler.. Tabi şunu da belirtmekte fayda vardır, bu görüşme adı üstünde gayrı resmi bir görüşme, dolayısıyla burada öncelikle liderlerin müzakereleri bıraktıkları noktada sürdürdükleri politikalarında bir ilerlemenin veyahut gerilemenin olup olmadığını birbirlerini yoklayarak anlamaya çalışacaklar. Hoş dışa yansıyanın çok da büyük fark yaratacak bir değişikliğin düşüncelerine yansımadığıydı bu görüşmeden önce.
En azından konu ile gerek kendilerinin bizzat gerekse sözcüleri aracılığı ile yaptıkları açıklamalarda bu durumu zaten görebiliyorduk.
Lakin yine de doğan bu fırsatı liderlerin yapıcı olarak samimi bir tavırla ele alıp değerlendireceklerine dair umutlar da yok değildi her iki tarafta da..
Nitekim görüşme sonrası yapılan açıklamalarda umutlar bir kez daha arttı. Zira her iki liderin de çözüm sürecine ciddi katkı sağlayacak ve her iki toplum içinde karşılıklı güveni tesis etmeye yönelik güven yaratıcı girişimler üzerinden mutabakata varmaları bu aşamada çok kıymetliydi.
Şimdi süreç nereye evrilirse evrilsin bilinen tek gerçek Kıbrıs’ta federal çözüm ya da öngörülen başka herhangi bir model için de tarafların illa ki bir mutabakata ihtiyacı var. Yani çözüm için de anlaşmaya, çözümsüzlük durumunda da yine bir anlaşmaya ihtiyaç olacak..
Her şeyden önce sanırım bunları önümüze koymakta büyük fayda var.
Bu gayrı resmi görüşmeden sürece dair eğer olumlu bir ortamın çıkacağı üzerinde bir fikir birliğine varılırsa işte o zaman bu kez tarafların üzerinde uzlaşı sağlayamadığı konular karşımıza çıkacak.
Kıbrıslı Türk Lider Sayın Mustafa Akıncı’nın ajandasında öncelikle siyasi eşitlik ve federal çözüm kurgusu içinde Kıbrıslı Türklerin karar alma mekanizmalarına etkin katılımı olmazsa olmazların arasında yer alırken, Türkiye’nin garantörlüğünün devamı, dönüşümlü başkanlık Kıbrıs çevresinde bulunan doğal zenginliklerin (hidrokarbon yatakları) paylaşımı gibi konuların olduğu anlaşılıyor.
Buna karşın Kıbrıslı Rum Lider Sayın Nikos Anastasiadis’in öncelikleri arasında ajandasına koyduğu ise garantörlüğün sonlanması, Türk askerinin adadan çıkması, azınlık olarak gördüğü Kıbrıslı Türklere federal yapı içinde koşullara bağlayacağı haklar verilmesi, ve ancak olası bir çözümden sonra Kıbrıs’a ait doğal zenginliklerin paylaşımına gidilmesi gibi konular yer alıyor..
Bunun dışında tarafların birbirlerine sundukları bir öneri olup olmadığı konusu tam net olmamakla birlikte kuvvetle muhtemel bir olasılık olarak görülüyor.
Velhasıl Kıbrıs’ta bir tarafın lehine, diğer tarafın aleyhine olacak bir çözüm önerisinin hayat bulması mümkün değil. Ve taraflar da artık bunun idraki içindedirler. Dolayısıyla taraflarca ortaya atılan ve hassasiyetle üzerinde kırmızı çizgiler oluşturdukları konuların diplomasi ayağında mutlaka çözüm yolları tartışılarak ortak paydalar üzerinden bir uzlaşı yolu bulunmaya çalışılacak.
Ha bu başarı sağlar mı?
İşte bundan kimse emin olamıyor.
Lakin en azından tarafların 4 ay aradan sonra ilk kez gayrı resmi olarak bir araya gelip iletişim kurmaları ve bu görüşme sonrası verilen mesajlar sürece dair olumlu gelişmelerdir.Özellikle GYÖ zemininde duraklayan sürecin çok iyi bir başlangıçla tarafları resmi olarak da bir araya getireceği anlaşılıyor..
Bu haber 117 defa okunmuştur

:

:

:

: