Rauf R. Denktaş ve Dr Fazıl Küçük 1. Uluslararası Kıbrıs Araştırmaları Sempozyumu başladı

Türk Birliği Dayanışma Derneği(Türk-Bir) tarafından düzenlenen üç günlük Rauf Raif Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük 1. Uluslararası Kıbrıs Araştırmaları Sempozyumu Girne’de başladı.

Türk Birliği Dayanışma Derneği(Türk-Bir) tarafından düzenlenen üç günlük Rauf Raif Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük 1. Uluslararası Kıbrıs Araştırmaları Sempozyumu Girne’de başladı.

Acapulco Resort Convention Otel’de yer alan sempozyumun açılışına Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı, Makedonya Milletvekili Enes İbrahim, Türkiye Lefkoşa Büyükelçiliği 1. Müsteşarı Ayşe Zeybek, Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) Genel Başkanı Buray Büsküvütçü de katıldı.

14 ülkeden 120 kişinin katıldığı sempozyumda 76 bilimsel sunum yapılacak.

ARIKLI

Türk-Bir Genel Başkanı Doç Dr. Güven Arıklı, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’nin açılışa geleceğini söylediğini ancak, etkinliğin 21-24 Mart olarak duyurulup, açılışın 22 Mart’ta yapılmasından dolayı gelemediğini anlattı.
Dernek olarak kuruldukları 2016’dan bugüne Türk Dünyası Gençlik Formu’nu düzenlediklerini ve forma 14 ülkeden 300 gencin katılımını sağladıklarını ifade eden Arıklı, 18 ülkede pek çok etkinliğe katılarak Kıbrıs Türkünün haklı sesinin duyurulmasına katkı koyduklarını belirtti.
Dernek olarak yurt dışı ziyaretlerinde 43 bin kilometre yol kat ettiklerini ifade eden Arıklı, her gittikleri yerde Kıbrıs Türkü’nün sesini duyurulması için çalıştıklarını belirtti.
TÖRE
Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre de konuşmasında, KKTC’nin milli bir devlet olduğunu, “Türküm” diyen herkesin KKTC’ye sahip çıkması gerektiğini ve KKTC’nin yaşamasını savunmayanların kabul edilmemesi gerektiğini ifade etti.
Töre, Kıbrıs üzerinde oyunların oynandığını, KKTC’nin sonlandırılması, Türk askerin adadan çıkarılması ve Türkiye’nin garantisinin son bulması için çabalar harcandığını kaydetti. Töre, maksat adanın askersizleştirilmesi ise, Fransa’nın deniz üssü kurmasına, İngiltere’nin adadaki iki üssüne, ABD’nin Doğu Akdeniz’deki uçak gemilerine de gerek olmadığını vurguladı.
“Doğu Akdeniz’i askeri yığınak haline getirdiler” diyen Töre, İsrail de dahil bazı AB ülkelerinin Doğu Akdeniz’de askeri faaliyetlerde bulunduğunu kaydetti.
Birleşmiş Milletlerin adada barışı sağlayamadığını, barışın adresinin Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri ve KKTC’den geçtiğini kaydeden Töre, Türk Silahlı Kuvvetlerinin adadan çıkarılması ve garantilerin sona erdirilmesi halinde Kıbrıslı Türklerin akıbetinin, Batı Trakya ve Girit’teki Türklerin gibi olacağını onun için Türkiye’nin “garantisi ve KKTC’den asla vaz geçmeyeceğiz” dedi.
Töre, Avrupa Birliği üyesi bazı ülkelerin Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’deki askeri faaliyetleri göz önünde bulundurulduğunda, AB ve BM Güvenlik Konseyi’nin vereceği kararların adaletli olmasının mümkün olmadığını söyledi.
Kıbrıslı Türklerin hak ve menfaatlerinin ancak Türkiye ile birlikte korunabileceğini söyleyen Töre, KKTC’nin gün gelince tanınacağına inandığını ifade etti.
KKTC’nin kuruluşunda adada federasyon temelinde müzakere yapılabileceği ibaresinin de yer aldığını belirten Töre, müzakere süreçlerinde Kıbrıslı Rumların ortaklık istemediğinin görüldüğünü kaydetti.
ATAOĞLU
Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, mücadeleler sonunda kurulan KKTC’nin tanınmasıyla ilgili düşen görevin, devralınan bayrağın çok daha ileriye taşınması olduğunu ve bugün bunun için çalıştıklarını söyledi.
KKTC’nin Türki devletlerinde tanıtılmasının önemini vurgulayan Ataoğlu, “Türki devletlerdeki kardeşlerin gayeleri bizim de gayelerimizdir, onların sorunu bizim de sorunumuzdur” dedi
Türkiye’den gelen turist sayısının arttırılması için yapılan çalışmaların sonuçlarını almaya başladıklarını ifade eden Ataoğlu, “Dünyayı gezdiğini söyleyen bir kişi KKTC’ye gelmediyse, ben onu dünyayı gezdi kabul etmem” ifadesini kullandı.
Fikri Ataoğlu, sempozyumun, konukların ülkelerine dönüşünde burada öğrendiklerini anlatması bakımından da çok önemli olduğunu kaydetti.
ARIKLI
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, Türk Birliği Dayanışma Derneği’nin devamı olduğunu, derneğin Kıbrıs Türkü ile Türk Dünyası arasında köprü olması için kurulduğunu söyledi.
300 milyon Türk’ün üçte birinin başka devletlerin tahakkümü altında olduğunu, özellikle Doğu Türkistan’da ve Azerbaycan’da hürriyet mücadelesi verildiğini kaydeden Arıklı, Rusya’da birçok Türk toplumunun varlık mücadelesi verdiğini, Balkanlar’da da çok ciddi sıkıntılar bulunduğunu ifade etti.
Arıklı, var olma mücadelesi veren Türk toplumlarının örnek alınması gereken halkın Kıbrıs Türk halkı olduğunu, örnek alması gereken kişilerin de Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş olduğunu söyledi. Dr. Küçük ve Denktaş’ın Türk dünyasına çok büyük bir hizmeti olduğunu kaydeden Arıklı, Dr. Küçük’ün Türkiye’ye Kıbrıs meselesini kabul ettiren ve Kıbrıs Türkü’nün varlık mücadelesinde öncü isimlerden, Rauf Denktaş’ın ise KKTC’yi kuran kişi olduğunu anlattı.
Erhan Arıklı, sempozyumun, var olma mücadelesi veren Türklerin, Kıbrıs Türklerinin mücadelesini daha iyi öğrenmesi açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Sempozyuma katılan her delegasyonun kendi sorunlarını anlatırken, Kıbrıs Türklerinin sorunlarını da dinleme fırsatı bulacağını kaydeden Arıklı, 1990’lı yıllardan itibaren50 yeni devlet kurulduğunu ve bunların hem BM üyesi, hem de güçlü devlet tarafından tanıdığını belirtti. Arıklı, “Ancak her nedense self determinasyon hakkını kullanarak Kıbrıslı Türklerin kurduğu KKTC bir türlü tanınmadı. Kıbrıs Türk tarafı ile Kıbrıs Rum tarafının ısrarla birleştirilmeye çalışılıyor. Sempozyumda bu çok daha iyi anlaşılacak” dedi.
İBRAHİM
Makedonya Milletvekili Enes İbrahim, iki büyük lider Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’ın mücadeleci ruhu ve mücadelelerini takip ederek büyüdüklerini, onların milli mücadele ruhunun kendi ruhlarına işlediğini ifade etti.
Türk nüfusunun az olduğu ülkelerde farklı bir milli mücadele verildiğini kaydeden İbrahim, Kıbrıslı Türklere izolasyon uygulandığını ancak azınlık bir toplum olmadığını ifade etti.
Makedonya’da pek çok şehirde Türk nüfuzunun yüzde 50 olduğunu ancak Yugoslavya’nın dağılması ve Makedonya’nın 1991’de bağımsızlığını ilan etmesiyle serbest göç anlaşmasının hayata geçirildiğini, bunun sonucunda da Türk nüfusunun yüzde 3.85’e düştüğünü anlatan İbrahim, 2 milyonluk Makedonya’da bugün 78 bin Türk bulunduğunu kaydetti.
KKTC’ye ilk kez 13 yıl önce geldiğini, Kıbrıs Türk meselesi için önemli çalışmalarda yer aldığını ifade eden İbrahim, iyi bir felsefeci olan Rauf Denktaş’ın “her dönemin adamı değil, önce adam olun” sözlerinin kendisinde yer ettiğini söyledi.
Belli bir çizgide siyaset etmenin çok zor olduğunu kaydeden İbrahim, küçük toplumlarda milli çizgiden çıkmanın alışıla gelmiş bir durum olduğunu söyledi.
BÜSKÜVÜTÇÜ
MDP Genel Başkanı Buray Büsküvütçü, partisinin Türk milliyetçi fikir sisteminde hareket eden ve Turancı bir siyasi parti olduklarını ifade etti. Türk devletlerinde yaşanan sorunların tüm dünyaya duyurulması gerektiğini ifade eden Bisküvütçü, bu konuda siyasi partilerin öncü olması gerektiğini kaydetti.
Kıbrıs Türkü’nün kendi sorunlarına çözüm bulup, diğer soydaşlarına elini uzatması gerektiğini ifade eden Bisküvütçü, diğer Türk devletlerinde daha ciddi sorunlar bulunduğunu, KKTC’ye uygulanan ambargoların kırılacağına ve KKTC’nin tanıtılacağına inandığını ifade etti.

Bu haber 41 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER