AKEL, Türkiye ve Türk “düşmanlığı” yapan bir partidir

Epey bir aradan sonra tekrardan haftada bir günlüğüne Star Kıbrıs ailesine dahil olduğum için bana bu teklifi yapan değerli dostum Ali Beye teşekkür ederim. Bu öneri doğru zamanda geldi.

Epey bir aradan sonra tekrardan haftada bir günlüğüne Star Kıbrıs ailesine dahil olduğum için bana bu teklifi yapan değerli dostum Ali Beye teşekkür ederim. Bu öneri doğru zamanda geldi. Her gün takip etmekte olduğum Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve KKTC’de gündeme gelen son gelişmeler arasında bildiğiniz gibi 26 Mayıs 2019 günü yapılacak Avrupa Parlamentosu Seçimleri de var. Hatta bu seçim KKTC’de bazı çevreleri çok “heyecanlandırmakta”. Ve ülkesini “önce ülkem sonra partim ve ben” diyerek gerçekten sevenleri de endişelendirmekte. Bu endişelerinde haklılar. Çünkü yine Kıbrıslı Türklere yönelik “çirkin bir oyun” sahneye konulmuş durumda.
İlk önce hemen belirteyim: AKEL’in Avrupa Parlamentosu adaylarından biri olan Niyazi Kızılyürek ile ilgili değil kaleme almakta olduğum satırlar. Ben size AKEL’i anlatmak istiyorum.
Son haftalarda özellikle CTP’nin yayın organı bir gazetede hem Sayın Kızılyürek hem de başka yazarlar sürekli Avrupa Parlamentosu Seçimleri’nin “Avrupa’da yükselen aşırı sağcı ve ırkçı partilere karşı” tavır alma şansı sunan bir olanak olduğunu işlemekteler. Evet çok doğru. 23 ve 26 Mayıs 2019 tarihleri arasında gerçekleşecek olan Avrupa Parlamentosu Seçimleri tüm Avrupa için çok tehlikeli olan aşırı sağcılara ve ırkçılara “dur” demek için son şanslardan biri. Ancak kamuoyu yoklamalarına baktığımızda pek de şanslı olmadığımızı itiraf etmek gerekiyor. 2019 yılının Haziran ayından itibaren Avrupa Parlamentosu aşırı sağcı ve aşırı solcu ırkçı milletvekilleri ile dolacak.
Müslüman, Türk ve Türkiye düşmanlığı yaparak oylarını arttıran aşırı sağcı ve aşırı solcu partiler Avrupa’da demokrasiyi tehdit etmekteler.
Sayın Kızılyürek’in adayları arasında yer aldığı AKEL ise Avrupa’da “müslümanlara, Türklere ve Türkiye’ye karşı” her geçen gün artan ırkçı partiler ile yarışanların lideri konumunda. Elbette KKTC’de “utanmadan” Kıbrıslı Türklere “Türkçe” olarak dağıttıkları propaganda paçavralarında bu gerçeği saklamaktalar. Oysa Avrupa Parlamentosu’nda azılı bir şekilde “Türk ve Türkiye düşmanlığı” yapan ve terör örgütleri PKK, PYD ve YPG (tüm diğer isimleri ile) destekleyen GUE/NGL (Confederal Group of the European United Left/Nordic Green Left) içinde en büyük ve zengin parti AKEL! Genelde ufak ve etkisiz sol grup ve partilerden oluşan GUE/NGL için AKEL çok önemli. Yani anlayacağınız şu sıralar tüm “etik değerlere ve politika ahlakına” ters bir şekilde “Türkçe” propaganda paçavraları dağıtıp Kıbrıslı Türklerden oy isteyen AKEL, isteseydi GUE/NGL bırakın Türkiye düşmanı olmamayı, hiç değilse PKK terör örgütünü desteklemezdi.
Avrupa Parlamentosu’nda, PKK ve FETÖ terör örgütleriyle konferanslar ve toplantılar GUE/NGL (AKEL) üyesi milletvekilleri sayesinde yapılabilmekte. PKK terör örgütünün “AB terör örgütleri listesinden çıkarılması için” en “ateşl” lobi faaliyetlerini GUE/NGL gerçekleştirmekte. Yıllık Türkiye raporlarına “Türkiye ve Türk düşmanlığında ırkçılığa varacak boyutlara varan” içeriklerle ve PKK-FETÖ terör örgütleri kaynak olarak kullanılarak kaleme alınan “değişiklik önerileri” bizzat GUE/NGL tarafından verilmekte.
Avrupa Parlamentosu’ndaki aşırı sağcı gruplar “Türkiye ve Türk düşmanlığı” söz konusu olduğunda inanın GUE/NGL ile yarışamamaktalar.
Kıbrıslı Türklerin bu gerçeği bilmesinde yarar var.
Yıllar önce bir CTP heyetiyle Berlin’de Bundestag’ta GUE/NGL üyesi Alman Sol Parti’nin bir milletvekili ile buluşmuştuk. İsimlerini vermeyeceğim CTP’li üyeleri dinleyen ve onlara “hak veren” Alman milletvekili bize “GUE/NGL içinde AKEL çpk güçlü ve zengin bir parti olduğundan onları kızdıramayız. Bu nedenle hem davetinizi kabul edip KKTC’ye gelemem hem de size hak verdiğim bu konularda açıklama yapamam. Biz de AKEL belirleyicidir.” diyerek size sözünü ettiğim “AKEL’in gerçek yüzünü” dile getirmişti.
Şimdi AKEL, Kıbrıslı Türklerin oyuna gözünü dikmiş durumda. Eğer AKEL üyesi bir Kıbrıslı Türk milletvekili seçilirse o AP’de GUE/NGL üyesi olmak zorunda. Yani aşırı sağa ve ırkçılığa karşı mücadele vereceğim umuduyla oraya giden Kıbrıslı Türk kardeşimiz aslında “Müslüman, Türk ve Türkiye düşmanlığı” yapılan GUE/NGL içinde olacak. Almanca bilenler için yazayım “Alibi” bir vekil olacak. Türkçesi “bakın bizim aramızda Kıbrıslı Türk bile var” propagandasına alet olacak.
AKEL adayına oy veren ve “iyiniyetli” bir şekilde bir Kıbrıslı Türk’ün AP milletvekili olmasını isteyenlerin bu yazdıklarımı internettte araştırmasında yarar var. AKEL’in en önemli üyesi olan GUE/NGL’nin son beş yılda Türkiye, PKK, FETÖ ve Kıbrıs konularında neler yaptığını bir incelesinler. Bence “iyiniyetine” inanmak istediğim aday da bu konuyu bir de bu açıdan incelese çok iyi olur. Seçildiği takdirde hala AKEL ve dolayısıyla GUE/NGL milletvekili olarak kalacak olursa “Müslümanlar, Türkler ve Türkiye” söz konusu olduğunda aşırı sağcı ve ırkçılarla aynı safta olma tehlikesi çok büyük. Dilerim bunu yaşamak zorunda kalmayız.
Bugünlük bu kadar.
Haftaya Brüksel’den notlarıma devam edeceğim. Ama şimdiden tüm Kıbrıslı Türklere” aman AKEL’in Bizans Oyununa dikkat!” deme ihtiyacı duymaktayım.
Bu haber 9867 defa okunmuştur

:

:

:

: