Zamanı torbaya sığdıramıyoruz. Hızına yetişemiyoruz. Zaman bize uymuyorsa zamana, uyuyoruz. Sorun burda gizli! Geçen bir yılı aşkın sürede 4’lü hükümetin başının tek pozitif mesajı Halk Danslarındaki yeteneğini birbuçuk dakika ile sahnede sergileyip kendini ön plana çıkarması oldu. Bu oyun, nicelerine ders olsun, eleştirilmesin, kültürümüzdür, ülkemizin tanıtımına katkıdır dedik. Hatta önerimizdir, sadece seçim zamanı, reklamlara vokalistlik değil şimdiden hükümet reklamlarında dört başı mamur kullanılsın. Aynen elektrik çoklu tarife tanıtımı paralı reklamlarında olduğu gibi! Geçen yıl Mart ayının bu zamanlarda Başbakan Erhürman o meşhur her Cuma yapacağım dediği basın toplantısının ikincisinde, 15 Şubat güven oylamasından sonra geçen 6 haftalık süreçte faaliyetlerini üçe ayırarak ifade etmişti ve projelerinde üç ayak olduğunu söylemişti. Birinci ayakta rutin konular ve atamalar olduğunu, İkinci ayakta denetim ve geçmiş yıllardan gelen yolsuzluk dosyaları olduğunu, Üçüncü ayakta kuluçka döneminde ürettikleri/ üretecekleri projelerinden bahsedip hukuka verdiği önemi vurgulamıştı. Başbakanlıkta kendisinin göreve başlattığı altı müşavir/danışmanlarının, müdürlerden daha da yetkili olarak her birinin ayrı konularda çalışmaya başladıklarını konu başlıkları ile açıklamıştı.Açıkladığı 15 projeden bu gün oldu hala daha ses seda yok. Ama mazaret çok. O çok yetkili 6 danışmanın eserlerinin adı yok. Salı gün KKTC Meclisinde Ekonomik protokol ve elektrik zammı hakkında haliyle sorulan sorulara maruz kalan Maliye Bakanı Serdar Denktaş, mali protokol ile ilgili akılarda oluşan ve acaba Serdar Denktaş ne demek istiyor sorusunu yine kendisi bariz bir şekilde ha! Güney Kıbrıs ha! Türkiye gibi ima dolu bir örnek vererek babası Kurucu Cumhurbaşkanı Liderimiz Denktaş’ın Güney ile çözümde karşı tarafın Rum Yönetiminin imzaya yaklaşmadığını örnek vermiş, ekonomik protokolüde kendilerinin hazır olduğu halde Türkiye tarafından imzalanmasının geciktirildiğini söylemiştir. Böyle bir karşılaştırma yapmasının son derece yanlış olduğunu bilmesi gerekirdi.Türkiye ile Güney Kıbrıs’ı ayni kefede tartması kanaatimce son derece yanlış oldu. KKTC görüşme yetkisi ile gelen heyetlerle birçok konuda anlaşma sağlandığını anlaşamadıkları konular da olduğunu ifade eden Denktaş Muhalefet milletvekillerinin protokol içeriği hakkındaki sordukları sorulara cevap vermeyeceğini söylemiş,günü geldiğinde öğrenirsiniz demiştir. Hükümetin bel kemiği vazifesini yürüten Denktaş elindeki tek olumlu kozun maaş ödemesi olduğunu bildiği için her ay zamanında ödeme garantisini vermiş ve bunu yeniden beyan etmiştir. Mali konularda gerekeni yapacağını, gerekirse Saray Önünde kendisini asacaklarını bilse dahi, mevcut tutumundan ödün vermeyeceğini söylerken asabi, çoklu tarife elektrik konusunda “zam ise zamdır” derken ise son derece iddialı ve mülayimdi. Ödenen maaşlardan, zam ile geri aldıkları için azalan maaşlar için ise çare söylemedi. Siz muhalefet ucuz elektrik için çare üretin biz uygulayalım deyişi de politik pişkinliğiydi. Hesap kitap, kendi ellerinde, belli ki Meclis Genel Kurulunda kendi 12-9-3-3 sayısı ile kaldırdıkları parmaklarıyla UBP’nin ”Elektrik Kurumu Araştırma önerisini” reddettiklerini unutmuştu. İktidarın unuttuğu diğer konu ise kendi kafalarına göre ve Türkiye adına oluşturdukları mazaretlerdir. Türkiye hangi ahvalde olursa olsun. ister seçim zamanı, ister ekonomik sıkıntı içerisinde, ister savaş halinde olsun, Kıbrıs’ın Türkiye için önemini asla unutmuş olmaz. Olamaz. 4’lü koalisyon ortakları beceriksizliklerini saklamaya çalışırken Türkiye’nin sarsılmaz gücünü de, unutmuşlardır. Çelişki dolu konuşmalar devamında anlaşılan tek şey 4’lü koalisyonun üç ortağının Sayın Denktaş’ın siyasi oyuncağı haline geldikleridir. Tabi bu durum onların da işine gelmektedir. Kanaatimce Lefkoşa Türkiye Büyük Elçisi Sayın Ali Murat Başçeri’nin kendi twiter hesabından “25 Mart” 2019 sabah saat 9.13 ‘de paylaştığı twiti “Toroslar-Akdeniz-KKTC Geçitköy Barajı. Teşekkürler DSİ @devletsu_isleri #asrınprojesi” son derece önemli bir mesaj özelliği taşımaktadır. Tabi ki anlayana...