Yanlışları doğruya çeviremeyenler de sorumludur.

Yine şiddetli yağmur ve yine kaos. Yine mağduriyet, yine can mal telaşı.. Yaklaşık 1 haftadır meteoroloji uyarıyor.

Yine şiddetli yağmur ve yine kaos.
Yine mağduriyet, yine can mal telaşı..
Yaklaşık 1 haftadır meteoroloji uyarıyor.
Sağnak diyor, şiddetli yağmur diyor.
Ve yağmur geliyor.
Hem de öyle bir geliyor ki, Lefkoşa-Mağusa anayolu başta olmak üzere birçok yolda seller oluşuyor, akarsu misali yolların içinden geçiyor yağmur suları.
Polis aman dikkat diyor, sürekli cep telefonlarımıza mesajlar gönderip uyarı yapıyor.. Ki bunu takdir ediyorum bir yurttaş olarak ve teşekkür ediyorum polis teşkilatına..
Bakanlar, belediye başkanları ise bizim gibi şok yaşıyorlar.
Bizim izlediğimiz gibi izliyorlar olan biteni.
Kaygılanıyorlar, ah vah çekiyorlar.
Lakin bu sıkıntının esas nedeni üzerinde önlem alamıyorlar.
Peki nedir bu durumun esas nedeni.
Tabi ki akış yollarının şu veyahut bu şekilde tıkalı olduğudur.
Dere yataklarına verilen inşaat izinleridir.
Peki önceden de benzeri bir felaket yaşadık Girne’de.
Hemde çok kısa bir süre önce.
Sel sularına kapılıp hayatlarını kaybedenler oldu.
Peki ne yaptı ilgiler o günlerde?
Bot giyip gezdiler sel felaketi yaşanan bölgeleri, basına demeçler verdiler.
Ötesi?
Ötesi yok.
Hepsi bu kadar.
Bugüne kadar akış yollarını tıkayan, herhangi bir şahsa ya da kuruma ceza verildiğini duydunuz mu?
Yok.
Bundan mütevellit ne bir kişinin, ne de bir kurumun ceza aldığı, ya da bu tıkanıklığa sebebiyet veren bir yapının yıkıldığı görülmedi..
Bu anlamda dere yatakları gözden geçirilmedi.
Yağmur sularının akış yolları kontrol edilmedi.
Kısacası bu anlamda düzenleme gereken yerler öylece kaldı.
Sonrada ah vah.
Peki nereye kadar hiçbir iyileştirme yapmadan ah vah çekeceğiz.
Kendi kendine düzelir mi bu çarpık yapılaşma? Kendi kendine su yollarının tıkandığı noktalar açılır mı?
Kendi kendine dere yataklarını kapatan yapılar ortadan kalkar mı?
Tabi ki hayır..
Lefkoşa’da bir sanayi bölgesi kuruldu.
Dere yatakları üzerine yapılan ve derenin akış yolunu tıkayan bir sanayii bölgesi var bugün..
Bu herkesin bildiği bir gerçek.
Peki ne yapılacak?
Bakın ne diyor Mimar Ece Balcı.
“ Tüm dere yatakları 1974 öncesi haritalar ile karşılaştırılarak tekrardan incelenmeli, iptal edilen dereler mevcut duruma göre çözümlenmelidir.”
Peki bunları yapmak çok mu zor?
Bir devlet için zor olmamalı.
İnsanı icraatlarının odağına koyabilen bir yönetim anlayışı için zor olmamalı..
Elbette bu çarpıklık dün başlamadı.
Bu mağduriyette 40 yılın yanlış planlamaları projeleri var.
Bu planları, projeleri hayata geçiren yönetenleri, hükümetleri var.
Lakin bugün yapılan bu yanlışları doğruya çeviremeyen bugünkü yönetenlerin de sorumluluğu büyük..


Bu haber 138 defa okunmuştur

:

:

:

: