Kabusa devam

Geçen akşam bir televizyon programına çağrılan Siyasi Parti Başkanlarının Meclis’te gerek grubu ile gerekse 3 er ,ikişer milletvekiline sahip olmaları hasebiyle katılacakları programın günlerce evvel reklamı yapıldı. Oldukça rağbet gören bu programın onbinlerce izleyicisi oldu.

Geçen akşam bir televizyon programına çağrılan Siyasi Parti Başkanlarının Meclis’te gerek grubu ile gerekse 3 er ,ikişer milletvekiline sahip olmaları hasebiyle katılacakları programın günlerce evvel reklamı yapıldı. Oldukça rağbet gören bu programın onbinlerce izleyicisi oldu. Gerek televizyonu izleyenler, gerekse Facebook hesapları ile programı takip edenleri görüp falan sizle beraber izliyor, ibareleri ile herzamanki gibi karşılaştık. Program, Türkiye ‘deki televizyonlardaki bir “haber programının” her gece değişik bir tag benzerini ile başladı ve #HalkSoruyor tagı sürekli ekrana sabitledi. Programda konuşma sınırı vardı. Bu eğer hükümet ortakları ile muhalefeti karşılaştırıp konuşma hakkı süresi verilmişse muhalefeti de ayni süre ile kısıtlamak kanaatimce oldukça adaletsiz oldu.Çünkü Programa katılan 4’lü hükümetin alt yazılarda bakanlık isimleri de vardı. Demek ki televizyon programlarına çıkacak olan parti liderleri önceden program akışındaki soruları değil ama program sunucusunun koyduğu kuralları önceden konuşulmalıdır. Programa çıkıp çıkmama konusu buna göre değerlendirilmelidir. Yüz yüze canlı programlarda bu hususa mutlaka dikkat edilmelidir. Yoksa kuralların program akışı içinde konuşmacıları azarlar pozisyonu ile hatırlatılması hoş değildir. Hele hiç bir program yapımcısının taraf tutma gibi lüksü hiç olmamalıdır. #HalkSoruyor dediler sorduk ama sorduklarımıza ilişkin herhangi bir yorum okunmadı. O gece elbette televizyondan izleyenler de olmuştur. Ancak programa dahil olma olanağı Facebook tercih sebebiydi. Haliyle yorum yazanlar arasında bir birine cevap yazanları okudum, çoğunluk mevcut 4’lü hükümetin icraatlarından şikayetçiydi. Köşe yazarı olarak o gece program akışını izledim yorumlarımı yazdım, soru mahiyetinde sordum. Halkın içinden biri olarak sorularımı sordum. Bu yazımla sizlerle yeniden paylaşıyorum. #HalkSoruyor Sayın Denktaş seferberlik derken Maliye bakanı olarak mali seferberlikten bahsediyorsa daha ne kadar zam yükü olacak,işte Girne’de elektrikler de kesildi. #HalkSoruyor 175 kişinin vatandaşlığı iptal edildi mağdurlar mahkemeye gittiler ara emiri aldılar. Sonuç ne aşamadadır. #HalkSoruyor Hükümet 4baş x15 dakika konuşuyor. Sayın Tatar’a ve Sayın Arıklıya iktidara verilen toplam süre kadar konuşma hakkı verilmelidir. Sayın Tatar gerçekleri ifade etmiştir. #HalkSoruyor UBP ‘nin verdiği KIP-TEK araştırma önerisini koalisyon neden red oyu ile engelledi? Bıraksalardı kurum çalışanları da konuşsun. Komiteye katılsın. #Halksoruyor neden program saat 22.00 başlamadı? Elektrik zammı , tarife ve zam için çözüm ne olacak? İktidar cevap vermelidir. Dünden bu güne gelinemiyor. Yarınımızı ipotek altına aldılar. Geçim derdine Çözümü söylemiyorlar. Nisan sonu elektrik faturaları gelecek hala daha yaptıkları tarifeyi savunuyorlar Hala daha dün değil yıllar öncesi konuşuluyor. Bu gün yok. Çok üzgünüz iktidardan memnuniyet verici geçim derdine çare üretildiğini görmedik. Kabusa devam. Allah yardımcımız olsun. Ülkede hastahanelerin Eczaanelerinde ilaçlar yok. Kanser illeti aldı başını gidiyor. Önlemi yok. Santral dumanı önlemi yok. Laboratuvar yandı, yenisi yok. #HalkSoruyor ne olacak ? #HalkSoruyor Ciklos sel felaketi için Meclis araştırma komitesi raporu çıktı mı ? Daha hedef yok, koyacaklar zaten Özyiğit [Eğitimde] sessiz ve derinden çalışacağız beyanatını vermişti. Yorumlar arasında dikkat çekici olan Sayın Oğuz Köse’nin hem fikir olduğum sorusuydu. “Başbakan ana muhalefet lideri gibi konuşuyor , yaptığı konuşma ile son 19 yılın yaklaşık 13 yılı iktidarda olduğunu unuttu galiba.. 13 yılda ne yaptılar merak ediyorum ?” Evet bizlerin de merakı bakidir. Programa nokta sözümüz olsun. Ne demiş, Şeyh Edebali-” Çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma“ Keşke ile başlayan cümlelerin içerisinde her daim bir pişmanlık duygusu vardır. Kullanmayı sevmem. Eğer bir yaşanmışlık var ise ancak tecrübedir ve tekrarı yapılmaz. Hayıflanmak boşunadır.

Bu haber 2048 defa okunmuştur

:

:

:

: