Cumhurbaşkanlığı’nın destek verdiği KKTC Meclis Başkanlığının güzel bir projesi olan Metehan’da yapılması öngörülen “Doğal Park ve Yeşil Alan” projesi tüm tarafların katılımı ile Cumhurbaşkanlığında masaya yatırıldı.
Söz konusu projede geçmiş zamanın Meclis Başkanı Sibel Siber’in katkıları elbette büyük.. Bunu kimse zaten inkar etmiyor.
Lakin her şeyden önce bu proje kamu yararına ortaya çıkmış bir projedir..
Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı’nın kamu yararı güden böylesi bir projeye önem vermesi sevindirici bir unsurdur..
Lakin anladığım kadarıyla bu destekten rahatsız olanlar var..
Sebep?
Efendim bu proje Sibel Hanım’ın iradesi ortaya çıkmış..
Peki Sibel Hanım böyle bir iradeyi ortaya koyarken statüsü ne idi?
Meclis Başkanı..
Yani millettin iradesinin yansıtıldığı çatının başkanı..
Öyle mi?
Öyle..
Yani burada, bu makama değer bulunarak meclis tarafından seçilip görevlendirilen her başkanın aslında ortak iradeyi temsil ettiğini bilmeyen yok.
Dolayısıyla burada söz konusu irade halkın iradesidir.
Ve meclis başkanları da bu iradenin temsil edildiği en yüksek mertebenin makamıdır..
Öyleyse bu rahatsızlık niye?
Niye konu Sayın Sibel Siber’in özeline indirgenip kişiselleştiriliyor..
Ha Sibel Hanım’ın bu projenin geliştirilmesinde rolü büyük.
Olabilir..
Bu proje için Sibel Hanım’a koyduğu katkılardan dolayı teşekkür edilir.
Fakat bu proje Sibel Hanım’ın özelinde değildi.
Kaldı ki devlet içinde devamlılık esastır.
Ali gider Ayşe gelir.
Fatma gider, Mustafa gelir.
Bu kişilere göre değişmez.
Yapılan icraatlarda da etkili olan makamlardır.
İsimler değil..
Dolayısıyla dün halkın iradesini yansıtan bu makam Sibel Hanım’ın başkanlığındaydı, bugün Teberrüken Bey’in başkanlığında, yarın bir başka milletvekilinin başkanlığında olabilir..
Hal böyle iken, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı’nın projesine Cumhurbaşkanlığı’nın destek vermesi takdir edilecek bir gelişme iken bunu Sayın Sibel Siber’e yakınlığı ile bilinen bazı kişilerin kalkıp sanki Cumhurbaşkanlığı bu projeyi sahiplenmiş ve Meclis Başkanlığını saf dışı bırakmış gibi veryansın etmelerinin ne kadar absürt bir yaklaşım olduğunu görüyoruz. Hoş bazı çevrelerin bu projenin şahıslara indirgenemeyecek kadar kamuya ait olduğunu idrak edemeyecek durumda olmaları da ayrı bir konu..
Velhasıl proje güzel bir proje.
Lefkoşa’ya soluk kazandıracak bir proje..
Kamusal alanda böyle bir projenin hayat bulması önemli bir gelişme.
Elbette bu projede katkısı olan emeği bulunan herkesi kutluyorum.
Fakat bu ülkede makamların kişilerin özelinde görülmesini ve o makamlar adına yapılan icraatların kişiselleştirilmesini hiç ama hiç doğru bulmuyorum.
Zaten doğru da değildir..
İşte böyle yersiz bir tepki üzerine Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay da
Metehan Bölgesindeki “Doğal Park ve Yeşil Alan” projesine Cumhurbaşkanlığı’nın destek vermesinin memnuniyet verici olduğunu söyledi. Uluçay ilk kez dönemin Meclis Başkanı Siber’in Başkanlığında oluşturulan Çevre Komitesi’nin çabalarıyla projenin ortaya çıktığını kaydetti..
Şimdi oldu mu?
Peki...